BIST 9.072
DOLAR 32,38
EURO 34,98
ALTIN 2.325,68
HABER /  POLİTİKA

Yıldırım'dan CHP'ye referandum göndermesi

Başbakan Binali Yıldırım, CHP'nin yeni anayasayla ilgili eleştirilerine Almanya'dan cevap verdi. İki adamlı yönetim olmuyor diyen Yıldırım, diktatörlük eleştirilerine de CHP dönemini örnek gösterdi.

Abone ol

Başbakan Binali Yıldırım, yurt dışında yaşayan vatandaşlara seslenerek, "Hiç merak etmeyin. Türkiye'nin gurbetteki vatandaşlarımızı döviz makinası olarak gördüğü günler, unuttuğu günler artık geride kaldı. Sivil toplum örgütleri olarak fert fert hepinizin başı hep dik olsun, özgüveniniz yüksek olsun." dedi.

Askeri ve güvenlik alanında önemli uluslararası forumlardan biri sayılan 53. Uluslararası Münih Güvenlik Konferansı'na katılmak ve bazı temaslarda bulunmak için Almanya'da bulunan Başbakan Yıldırım, dün Münih'teki bir otelde sivil toplum kuruluşlarıyla istişare toplantısında bir araya geldi. Burada yaptığı konuşmada, Avrupa'da yaşayan vatandaşların Türkiye'nin gönül elçileri olduğunu söyleyen Yıldırım şunları söyledi:

"Değişime ayak uyduramayanların bir kısmı hıncını yabancılardan, Müslümanlardan çıkarmaya çalışıyor. İslam düşmanlığını, ırkçı akımları körüklemek suretiyle tırmandırıyorlar, aman aman. Değerli vatandaşlarımız bu oyuna gelmeyin. Hakkınızı hukukunuzu hukuk içinde mücadele ederek, aynı zamanda da geçimli olarak sürdüreceğiz. İyi bir diyalog, özgüven birçok yanlışı bertaraf edecektir.

Başbakan Binali Yıldırım'a Almanya ziyaretinde bazı bakanlar ile parti yöneticileri de eşlik etti.

"İNSANI ANLAMAYAN ANLAYIŞ İFLAS ETTİ"

Çok şükür bugün Türkiye bölgesel bir güç, dünyada gittikçe itibarı artan bir ülke. Milyonlarca mazlumun yaralarını saran, onların hayata tutunmasını sağlayan ülkenin adı Türkiye. 3 milyon Suriyeliyi biz 5 yıldır misafir ediyoruz. Ekmeğimizi paylaşıyoruz, onların hayata tutunmasını sağlıyoruz. İnsanlığın ölmediğini bütün dünyaya gösteriyoruz. Türkiye'nin bu yaptıklarını birçok ülke anlayamıyor. Çünkü yetiştikleri değerler onlara bu imkanı vermiyor. Her şeyi makine olarak, para olarak gören bir anlayışın başarılı olmayacağı 2009 dünya krizinde görüldü. İnsanı ihmal eden, yok sayan, merkeze almayan anlayış iflas etti.

Toplantıda 7 Haziran'da çıkan seçim sonuçlarına göre hükümet kurulamadığını hatırlatan Yıldırım, büyümenin güçlü iktidarlar döneminde sağlanabileceğini söyledi.

TÜRKİYE'YE YÖNELİK KARA PROPAGANDA

Malum son 2-3 senedir, Türkiye civarında, Suriye'de, Irak'ta yaşanan krizler nedeniyle bazı ülkeler bunu bahane ederek, 'Türkiye'de yeterince güvenlik olmadığı' yönünde kara propaganda geliştiriyor. Bu, aslında Türkiye'nin güvenli olmadığından değil, turizmde bir adım öne geçmek için geliştirilen bir algı operasyonudur. Bunu biliyoruz. Biz de diyoruz ki bize terörün olmadığı bir ülke gösterin. Bir bakıyorsunuz bomba Berlin'de patlıyor, bir bakıyorsunuz, Hamburg'ta, bir bakıyorsunuz Paris'te, bir bakıyorsunuz Amerika'nın bilmem şu şehrinde. Her yerde terör var. Onun için diyoruz ki Münih ne kadar güvenliyse İstanbul da o kadar güvenli. Paris ne kadar güvenliyse Antalya da o kadar güvenli.

"HANİ NEREDE DİKTATÖRLÜK?"

İşin sonunda da 5 yıl sonra tekrar seçim var. Yani vatandaş iki sandık arasında yetkiyi veriyor, yaptın yaptın, yapmadın yetkiyi alıyor başkasına veriyor. Hani nerede diktatörlük? Vatandaşın en az yüzde 50 oyuyla seçilme şartı olan yerde diktatörlük olur mu? Var mı böyle bir şey? Bu olsa olsa bir açık oy, gizli tasnif sistemi vardı eskiden tek parti döneminde, herhalde CHP'nin aklında o kalmış. Biz onu getirmiyoruz. Oyu gizli veriyorsun, tasnifi milletin önünde yapıyorsun, ne çıkarsa bahtına.

"TABİİ Kİ TEK ADAM YÖNETECEK"

İki tane adam yönetemiyor, tabii ki tek adam yönetecek. Burada iki tane Merkel mi var? Bir tane var. Her ülkede bir adam var ama onun ekibi var. Yetkiyi vatandaş bir kişiye veriyor. Onun için bunlar hep zırva, milletin kafasını bulandırmak için söylenen şeyler. Biz başından beri diyoruz ki 'Kardeşim çatal kazık toprağa girmez, bir gemide iki tane kaptan olmaz.' Olursa biri 'sancak', biri 'iskele' der, gemi baştankara gider, batar. Ondan sonra ayıkla pirincin taşını. Vatandaşa dilimizin döndüğünce gerçekleri anlatacağız. Biz, kampanyaya başlarken bir şey söyledik, kıyamet koptu. Ne dedik biz? PKK, 'bu referandumda 'hayır' çıksın' diyor. Gerekçesini de şöyle ortaya koyuyorlar, 'Eğer referandumda hayır çıkmazsa biz bittik' diyor, onun için hayır çıkması lazım. FETÖ, HDP ne diyor? Onlar da aynısını diyor. CHP de onların cazibesine kapılmış, o da 'hayır' diyor. Bizim sözümüz terör örgütlerinedir. Biz, hiçbir vatansever vatandaşımızın terör örgütlerinin telkinine, onların gittiği yoldan gitmeyeceğine adımız gibi inanıyoruz. Terörle ilgisi olmayan vatandaşlarımızın tercihi başımız, gözümüz üstüne istediği tercihi yapsın. Bizim sözümüz terör örgütlerinedir, kimse çarpıtmasın, çok açık."