BIST 9.080
DOLAR 32,35
EURO 35,11
ALTIN 2.307,82

“Y.Doç.lik kaldırılıyor” gibi yapılarak, ne amaçlanıyor?!

Bu tasarı, maalesef hiçbir sorunu çözmüyor!..

 
 GÜNCEL/BİLAL ERDOĞAN: Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı ve Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan, Balıkesir Üniversitesi’ndeki Burhan Erdayı Spor Salonu’nda düzenlenen ‘Geleneksel Türk Okçuluğu Kursu’nun açılış töreninde  şunları söylemiş; “Bağımsızlık, sadece sınırların içinde bir ülke, bayrak ve İstiklal Marşı’na sahip olmakla bitmiyor. Bağımsızlık, kararlarınızı özgürce, bir millet olarak kendi iradenizle verebilmenize de bağlı. Bu bağımsızlığı sağlamak, kültürel bağımsızlık olmadan mümkün değil. Geleneksel sporların özellikle gençlerle buluşması için bütün Türkiye’de çalışmalar yapıyoruz. Batı’nın futbolunu, basketbolunu, voleybolunu biz de izliyoruz, oynuyoruz, seviyoruz. Bunlarla problemimiz yok. Şunu bilmemiz lazım, bu sporların bugün bu kadar büyük endüstrilere sahip olmasının, bu kadar büyük rakamların bu sporlarla telaffuz edilmesinin sebebi, bu sporların en eğlenceli sporlar olması değil. Atlı okçuluk, hedef okçuluğu, yaya okçuluğu, güreş sporları, kökbörü, cirit sporları, seyir zevki olan, çok daha fazla mücadele azmi gerektiren, hem fiziken hem manen çok iddialı sporlar. Biz kendi sporlarımıza sahip çıkarsak hem eğleneceğiz, hem maddi ve manevi gelişimimize büyük katkısı olacak hem de bunu yaparken kültürümüzden uzaklaşmayacağız.”

Katıldığımız sözler... Batı’nın sporlarını da öğreneceğiz, bizim tarihi sporlarımızı da…Dil, din, tarih ve sanat=kültür başlığında toplanmaktadır.  Bu değerlerde/ortak duygularda/kültürde birleşen topluluklara; “millet”denir ve her milletin bayrağı vardır. Ne mutlu ki, yıllardır şanlı Bayrağımızla, neferi olduğumuz  “Türk Milleti” olarak; her türlü dış oyunlara/güçlere karşı yok olmamamızın temelinde, kişileri birbirine bağlayan, işte bu  “kültür” yatar. Bu ülkede;  Çoksesli müzik’te öğrenilecek, Türk müziği’de…Bale’de öğrenilecek, Halk oyunları’da… Piyano’da çalınacak Bağlama’da...Bırakalım, yetenekler ortaya çıksın..Kısaca, her yerde ve her zeminde; ülke geçmişi ve  gerçekleri  unutturulmayacak, göz önünde tutulacak... Başka yolu yok.!..

Y.Doç.lik kaldırılmıyor!..

Cumhurbaşkanımız, 28 Temmuz 2017’de; “Rektörlerimizden rica ediyorum. Y. Doç.  gözden geçirin. Hocalara ihtiyacımız var. Yardımcı doçentlik ile ön kesiyoruz” demişti. Ancak; hazırlanan tasarı ön kesmeye devam ediyor.

Çok bilinen ve ülkemizde yaygın olan bir görüş vardır: “Kifayetsiz muhterisler, kabiliyetlerinin yükselmek için yeterli olmadığını bildikleri için, yeteneklilerin çevresini sarıp onları aşağı çekerler, sonra omuzlarına çıkıp yükselirler. Çoğunlukta oldukları için; her çağda, her ülkede üst mevkileri doldururlar.”

7 aydır, akademik alan Y.Doç.lik kalkacak mı?, Nasıl kalkacak? sorusuna cevap aradı. “Yabancı dil barajı” mağduru Y.Doç.ler Edirne’den Ardahan’a, Hakkari’den Sinop’a organize oldular, çalıştılar…

AK Parti MV S.Özdağ ve CHP MV C.İrgil (teşekkürler) telefonla en çok görüşülen ve bilgi alınan/verilen kişiler oldular. Telefonla görüştüğümüz, bilgi verdiğimiz AK Parti Komisyon üyeleri bir kere dahi aramadılar, “gelin konuşalım”  demediler.

Basını taradık..Ancak -Y.Doç.leri sahiplenen ve savunan- Burhan Ayeri (Yeniçağ-teşekkürler), İ.Öksüz (Karar), A.Ulusoy (Yenişafak), İ.Şahin (Yeniçağ), C.Ceylan (Gazetebirlik) hariç, köşe yazarları konuya değinmedi/sahip çıkmadı. Gazeteler eğitim yazarları; A. Güçlü, Y.Özay, N.Çakmakçı, S.Gürsoy tek bir kelime etmedi. Eğitim yazarı P. Kaplan (Habertürk) olaya kısa ve olumsuz –nedense-  bir yorumla katıldı ve tüm Y.Doç.leri, yabancı dil bilmemekle suçladı…Oysa, her Y.Doç.Dr., alanında yeterli yabancı dile sahipti ve Dr./Sy. olurken en az 50 puan almışlardı. T.Polat (Karar), görüş bildirmeden/yorum yapmadan ortaya konuşmuş; “…Yrd. Doç” değişiminin de iyice taranmadan araştırılmadan acele yorum yapılmamasını kamuoyundan bekliyorum. Sanırım bu konuda yapılmak istenen değişim tam olarak anlaşılmadı bu sebeple biraz daha konuşmak gerekiyor….” Sanki kendisi kamuoyu değil, eğitim yazarı değil!...
İnternet sitelerinde ise;  iki yazar A.Talimciler (T24),S.Temo (Gazeteduvar),M.Solmaz (Gazeteduvar),K.Karaboğa (Dünya),İ.Ortaş(Odatv) ve O.Çetinoğlu (Öncevatan-geniş olarak şahsımla konuşmamızı vermiş) dışında ses yoktu? Ana akım ve hükümet yanlısı medyada, konuyla ilgilenmedi. Tartışma programlarında bile konu edilmedi…
Şimdi gözler Cumhurbaşkanında;
1/ Mevcut Y.Doç.lere bir çözüm getirmeyen bu yasaya ne diyecek?
2/ Y.Doç. liği kaldırır gibi gözüküp yeni unvan getiren ve Doç. liğe yeni şartlar ekleyen bu tasarıdan memnun olacak mı?
3/Cumhurbaşkanımızın istediği bu muydu?!..
Umutla, bekleyip, göreceğiz…
Gelen yüzlerce;  mesaj, telefon, ileti, görüşler ışığında Y.Doç.Dr.’ların SON SÖZLERİ;
Cumhurbaşkanının, 35.000 Y.Doç.ti dikkate alıp, konuyu sahiplenip/inanıp  “kaldırın bu engeli” demesi: DOĞRU
Bu vesileyle, Y.Doç.lik ve Doç.lik v.b. unvan konusunda çalışma yapılmasının istenmesi:  DOĞRU
YÖK tarafından hazırlanan ve TBMM Eğitim Komisyonun’da  (sadece Dr.Öğr.Gör, Dr.Öğr.Üye. yapıldı) kabul edilen tasarı: YANLIŞ ve  EKSİK
Tasarıda Y.Doç.liğin kaldırılır  gibi yapılıp, sadece adının değiştirilmesi: YANLIŞ
Tasarıyla Y.Doç.'lik kaldırılıyor gibi yapılıp,  yeni unvan getirilmeye çalışılması : YANLIŞ
TBMM Eğitim Komisyonu bazı üyelerinin kamuoyuna kulak tıkaması: YANLIŞ
Sistemin; Arş.Gör,  Dr./Sy., Y.Doç., Doç., Prof. sorunları ve çözümleri olarak bütüncül düşünülmemesi: YANLIŞ
Sistemin; Dr./Sy., Doç.,Prof. olarak kurgulanmaması: YANLIŞ
Yükselmeleri  ve Doç. sözlü sınav kurullarını kurmayı üniversitelere bırakmak: YANLIŞ
Doç.likte taban puanı 55 kabul edip, üst tabanı belirlememek: YANLIŞ
Puanı 55 belirleyip, sınavı zorlaştırmak (son YDS gibi): YANLIŞ
Kadrosuz YÖK Doç.lerinin dikkate alınmaması:  YANLIŞ
Mevcut Y.Doç.leri, geçici maddelerle yıllara ve dosyalarına göre; Doç.,Prof. unvanlarına yöneltmemek: YANLIŞ
Eseri incelemeden geçen ve sözlü sınavı bekleyen  Doç.'lerin, Doç. kadrosuna atanmaması, Prof.luk süresini dolduranların Prof.' luğa başvurma hakkı verilmemesi: YANLIŞ
Y.Doç.Dr.ları, sanki Dr./Sy. programlarında  yabancı dil sınavlarını geçmemişler gibi, “yabancı dil bilmiyorlar” diyerek suçlamaya çalışmak: YANLIŞ
Yabancı dil konusunu sıkı bir şekilde uygulayarak Dr. /Sy. döneminde bitirmemek: YANLIŞ
Yanlış yollarla yabancı dili geçenlerin, “etik akademisyenler”  karşısında kazandırılması: YANLIŞ

2010 baz alındığında, yanlış yollarla yabancı dili geçip Doç.olanların, 5 sene sonra Prof. olmalarına ses çıkarmayıp, mevcut Y.Doç.lerin yıllarına göre Doç./Prof.luğa başvurma hakkı verilmesinin engellenmeye çalışılması: YANLIŞ

Bu tasarıdan memnuniyetsizlik %99: DOĞRU

İşte bu nedenle, Y.Doç.lik tasarısının; milli, yerli, gerçekçi, çözümcü  ve uygulanabilir  olmasını arzuluyoruz…