“Y.Doç.lik kaldırılıyor” gibi yapılarak, ne amaçlanıyor?!
Bu tasarı, maalesef hiçbir sorunu çözmüyor!..
GÜNCEL/BİLAL
ERDOĞAN: Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı ve Okçular
Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan, Balıkesir
Üniversitesi’ndeki Burhan Erdayı Spor Salonu’nda düzenlenen
‘Geleneksel Türk Okçuluğu Kursu’nun açılış
töreninde şunları söylemiş; “Bağımsızlık, sadece
sınırların içinde bir ülke, bayrak ve İstiklal Marşı’na sahip
olmakla bitmiyor. Bağımsızlık, kararlarınızı özgürce, bir millet
olarak kendi iradenizle verebilmenize de bağlı. Bu bağımsızlığı
sağlamak, kültürel bağımsızlık olmadan mümkün değil. Geleneksel
sporların özellikle gençlerle buluşması için bütün Türkiye’de
çalışmalar yapıyoruz. Batı’nın futbolunu, basketbolunu, voleybolunu
biz de izliyoruz, oynuyoruz, seviyoruz. Bunlarla problemimiz yok.
Şunu bilmemiz lazım, bu sporların bugün bu kadar büyük endüstrilere
sahip olmasının, bu kadar büyük rakamların bu sporlarla telaffuz
edilmesinin sebebi, bu sporların en eğlenceli sporlar olması değil.
Atlı okçuluk, hedef okçuluğu, yaya okçuluğu, güreş sporları,
kökbörü, cirit sporları, seyir zevki olan, çok daha fazla mücadele
azmi gerektiren, hem fiziken hem manen çok iddialı sporlar. Biz
kendi sporlarımıza sahip çıkarsak hem eğleneceğiz, hem maddi ve
manevi gelişimimize büyük katkısı olacak hem de bunu yaparken
kültürümüzden uzaklaşmayacağız.”
Katıldığımız sözler... Batı’nın sporlarını da öğreneceğiz, bizim tarihi sporlarımızı da…Dil, din, tarih ve sanat=kültür başlığında toplanmaktadır. Bu değerlerde/ortak duygularda/kültürde birleşen topluluklara; “millet”denir ve her milletin bayrağı vardır. Ne mutlu ki, yıllardır şanlı Bayrağımızla, neferi olduğumuz “Türk Milleti” olarak; her türlü dış oyunlara/güçlere karşı yok olmamamızın temelinde, kişileri birbirine bağlayan, işte bu “kültür” yatar. Bu ülkede; Çoksesli müzik’te öğrenilecek, Türk müziği’de…Bale’de öğrenilecek, Halk oyunları’da… Piyano’da çalınacak Bağlama’da...Bırakalım, yetenekler ortaya çıksın..Kısaca, her yerde ve her zeminde; ülke geçmişi ve gerçekleri unutturulmayacak, göz önünde tutulacak... Başka yolu yok.!..
Y.Doç.lik kaldırılmıyor!..
Cumhurbaşkanımız, 28 Temmuz 2017’de; “Rektörlerimizden rica ediyorum. Y. Doç. gözden geçirin. Hocalara ihtiyacımız var. Yardımcı doçentlik ile ön kesiyoruz” demişti. Ancak; hazırlanan tasarı ön kesmeye devam ediyor.
Çok bilinen ve ülkemizde yaygın olan bir görüş vardır: “Kifayetsiz muhterisler, kabiliyetlerinin yükselmek için yeterli olmadığını bildikleri için, yeteneklilerin çevresini sarıp onları aşağı çekerler, sonra omuzlarına çıkıp yükselirler. Çoğunlukta oldukları için; her çağda, her ülkede üst mevkileri doldururlar.”
7 aydır, akademik alan Y.Doç.lik kalkacak mı?, Nasıl kalkacak? sorusuna cevap aradı. “Yabancı dil barajı” mağduru Y.Doç.ler Edirne’den Ardahan’a, Hakkari’den Sinop’a organize oldular, çalıştılar…
AK Parti MV S.Özdağ ve CHP MV C.İrgil (teşekkürler) telefonla en çok görüşülen ve bilgi alınan/verilen kişiler oldular. Telefonla görüştüğümüz, bilgi verdiğimiz AK Parti Komisyon üyeleri bir kere dahi aramadılar, “gelin konuşalım” demediler.
Basını taradık..Ancak -Y.Doç.leri
sahiplenen ve savunan- Burhan Ayeri
(Yeniçağ-teşekkürler), İ.Öksüz (Karar),
A.Ulusoy (Yenişafak), İ.Şahin
(Yeniçağ), C.Ceylan (Gazetebirlik) hariç, köşe
yazarları konuya değinmedi/sahip çıkmadı. Gazeteler eğitim
yazarları; A. Güçlü, Y.Özay, N.Çakmakçı, S.Gürsoy tek bir kelime
etmedi. Eğitim yazarı P. Kaplan (Habertürk) olaya
kısa ve olumsuz –nedense- bir yorumla katıldı ve tüm
Y.Doç.leri, yabancı dil bilmemekle suçladı…Oysa, her
Y.Doç.Dr., alanında yeterli yabancı dile sahipti ve Dr./Sy. olurken
en az 50 puan almışlardı. T.Polat
(Karar), görüş bildirmeden/yorum yapmadan ortaya konuşmuş; “…Yrd.
Doç” değişiminin de iyice taranmadan araştırılmadan acele yorum
yapılmamasını kamuoyundan bekliyorum. Sanırım bu konuda yapılmak
istenen değişim tam olarak anlaşılmadı bu sebeple biraz daha
konuşmak gerekiyor….” Sanki kendisi kamuoyu değil, eğitim
yazarı değil!...
İnternet sitelerinde ise; iki yazar
A.Talimciler (T24),S.Temo
(Gazeteduvar),M.Solmaz
(Gazeteduvar),K.Karaboğa
(Dünya),İ.Ortaş(Odatv) ve
O.Çetinoğlu (Öncevatan-geniş olarak şahsımla
konuşmamızı vermiş) dışında ses yoktu? Ana akım ve hükümet
yanlısı medyada, konuyla ilgilenmedi. Tartışma programlarında bile
konu edilmedi…
Şimdi gözler
Cumhurbaşkanında;
1/ Mevcut Y.Doç.lere bir
çözüm getirmeyen bu yasaya ne diyecek?
2/ Y.Doç. liği kaldırır
gibi gözüküp yeni unvan getiren ve Doç. liğe yeni şartlar ekleyen
bu tasarıdan memnun olacak mı?
3/Cumhurbaşkanımızın
istediği bu muydu?!..
Umutla, bekleyip, göreceğiz…
Gelen yüzlerce; mesaj, telefon, ileti,
görüşler ışığında Y.Doç.Dr.’ların SON
SÖZLERİ;
Cumhurbaşkanının, 35.000 Y.Doç.ti dikkate alıp,
konuyu sahiplenip/inanıp “kaldırın bu engeli” demesi:
DOĞRU
Bu vesileyle, Y.Doç.lik ve Doç.lik v.b. unvan
konusunda çalışma yapılmasının istenmesi:
DOĞRU
YÖK tarafından hazırlanan ve TBMM Eğitim
Komisyonun’da (sadece Dr.Öğr.Gör, Dr.Öğr.Üye. yapıldı) kabul
edilen tasarı: YANLIŞ ve EKSİK
Tasarıda Y.Doç.liğin kaldırılır gibi
yapılıp, sadece adının değiştirilmesi:
YANLIŞ
Tasarıyla Y.Doç.'lik kaldırılıyor gibi
yapılıp, yeni unvan getirilmeye çalışılması :
YANLIŞ
TBMM Eğitim Komisyonu bazı üyelerinin kamuoyuna
kulak tıkaması: YANLIŞ
Sistemin; Arş.Gör, Dr./Sy., Y.Doç., Doç.,
Prof. sorunları ve çözümleri olarak bütüncül düşünülmemesi:
YANLIŞ
Sistemin; Dr./Sy., Doç.,Prof. olarak
kurgulanmaması: YANLIŞ
Yükselmeleri ve Doç. sözlü sınav kurullarını
kurmayı üniversitelere bırakmak: YANLIŞ
Doç.likte taban puanı 55 kabul edip, üst tabanı
belirlememek: YANLIŞ
Puanı 55 belirleyip, sınavı zorlaştırmak (son YDS
gibi): YANLIŞ
Kadrosuz YÖK Doç.lerinin dikkate alınmaması:
YANLIŞ
Mevcut Y.Doç.leri, geçici maddelerle yıllara ve
dosyalarına göre; Doç.,Prof. unvanlarına yöneltmemek:
YANLIŞ
Eseri incelemeden geçen ve sözlü sınavı
bekleyen Doç.'lerin, Doç. kadrosuna atanmaması, Prof.luk
süresini dolduranların Prof.' luğa başvurma hakkı verilmemesi:
YANLIŞ
Y.Doç.Dr.ları, sanki Dr./Sy. programlarında
yabancı dil sınavlarını geçmemişler gibi, “yabancı dil
bilmiyorlar” diyerek suçlamaya çalışmak:
YANLIŞ
Yabancı dil konusunu sıkı bir şekilde uygulayarak
Dr. /Sy. döneminde bitirmemek: YANLIŞ
Yanlış yollarla yabancı dili geçenlerin, “etik
akademisyenler” karşısında kazandırılması:
YANLIŞ
2010 baz alındığında, yanlış yollarla yabancı dili geçip Doç.olanların, 5 sene sonra Prof. olmalarına ses çıkarmayıp, mevcut Y.Doç.lerin yıllarına göre Doç./Prof.luğa başvurma hakkı verilmesinin engellenmeye çalışılması: YANLIŞ
Bu tasarıdan memnuniyetsizlik %99: DOĞRU
İşte bu nedenle, Y.Doç.lik tasarısının; milli, yerli, gerçekçi, çözümcü ve uygulanabilir olmasını arzuluyoruz…