BIST 9.693
DOLAR 32,59
EURO 34,78
ALTIN 2.506,64

Vekil seçin, vekil!

Eğer böyle vekiller meclise gönderirseniz tebrikler benden, yok eğer vekilleri seçerken başka amaçlar söz konusu ise vay halimize!

Devletin yasama, yürütme, yargı erkleri vardır. Fakat bunların baş rolü meclistir. Meclis de vekillerden teşekkür ediyor, her halde boş salonun bize olumsuz ya da olumlu yanı olacak hali yoktur.

Yasama erki iyi çalışsaydı 35 yıldır hayatımızı zorlaştıran 12 Eylül anayasasını özü itibariyle çoktan değiştirmiştik.

Kim kimden daha vatanperber olabilir ki ilk üç maddeyi değiştirilemez olarak anayasanın dördüncü maddesine yerleştiriyor, bu TBMM’nin güvensizliğine işaret değil mi?

Meclis ne adına 42. madde ile 66. maddeye takılmış patinaj yapıyor. Benim Türk vatandaşlarımın bir kısmı da diyorlar bekli onların lehine bir şey var orada. Hele bakın gelişmiş dünyanın hangisinde böyle gereksiz polemikler var? Bu maddelerin sayesinde vekil olanlar, yükünü tamamlayanlar… kimlerdir soran yok maalesef!

Bir ara 2006 yılında vekillerimizden birine şu sorunları mecliste dile getir diye talepte bulunduk, baktık ki daha Diyarbakır’dayken titriyor, “Aman aman bu mevzulara beni bulaştırmayın bu tür mevzuları konuşmanın zamanı değildir” demişti.

Bir memlekette vekil bu şekilde korkuyor, ürküyorsa memleketin hali de böyle olur. Zaman içinde bin bir türlü sorunlarımız birikti, bir kanser gibi ülkemizi sardı, tedavi etmekte zorlanıyoruz.

1991 yılında Leyla Zana Kürtçe “Ben bu yemini Türk ve Kürt halkının kardeşliği için içtim” dediğinde başına ne geldiğini vekil arkadaşlarıyla 10 yıl cezaevinde nasıl da yattığını unutmadık, kim ne hakla o mahkemelere hükmetti de onları hapse atı? bilen varsa söylesin, çünkü o ruh Anadolu insanına düşman bir ruhtu.

Ben o zaman Karadeniz’de yedek subaydım bir öğretmen bana sordu “bu kadın ne dedi bize izah edebilir misiniz?” Ben Türkçeye tercüme edince o ehli vicdan abımız demişti ki “Ya tebrik etmek lazım ben de aynı yemine imza atıyorum.”

Halka böyle mi anlatıldı, yok efendim Kürtçülük, bölücülük diyerek keyfine göre anlattılar ne yazık ki. Halbuki bu gün bile onun gibilerine kalırsa ülkemize barış ve huzur daha hızlı gelecek kanaatindeyim.

Ya o laiklik adına toplum üzerinde baskı oluşturanlara ne demeli?

Bu gün AK Parti iktidarının ferasetiyle her iki baskı da büyük oranda kalkmış ne oldu, ülke bölündü mü? Vatandaşlarımızın hayat şartlarına bir kısıtlama geldi mi? hayır tabi.

Peki ülke menfaatini kendi emelleri uğruna çalışıp, devletin imkanlarıyla zenginleşen vekillere ne demeli biri demiyor ki “Yahu arkadaş sen bu vekalet maaşıyla bu devranı nasıl döndürebildin?”

Eğer siz huzur istiyorsanız vekil seçin vekil!

1-Toplumsal değerlerinizle barışık olacak,

2-Hem İslam dinine hem diğer dinlere saygılı olacak,

3-Anadolu’da yaşayan halkların varlığını kabul edip onları yaşatmayı dert edinecek,

4-Dezavantajlı illerimize sahip çıkıp iller arası kalkınmışlığı dengeleyici çalışmaları olacak,

5-Toplumsal huzuru bozucu anayasal ve yasal düzenlemeyi yapmak için çalışma ve çaba içinde olacak,

6-Vekil adaylığı sürecinde bol keseden para harcayıp, vekil olduktan sonra zararını telafi etmek için ihale ve ödeneklere göz dikmeyecek,

7-Sadece yandaşlarına değil varsa bir artı şehrinin insanına eşit mesafeli duracak,

Yarın vekaletten düşse de halkın sesi soluğu olmak için zaman ayıracak.

Eğer böyle vekiller meclise gönderirseniz tebrikler benden, yok eğer vekilleri seçerken başka amaçlar söz konusu ise vay halimize!

Yeni sitem bir derece vatandaşlara fırsat veriyor, ama dar bölge/daraltılmış bölge seçim sistemi eğer gelirse, o zaman muhtar seçer gibi vekil seçeceğiz, meclis de üretken olup her açık olduğu gün hayatımıza kalite katacak değil mi?

Benim kanaatim budur.