BIST 9.054
DOLAR 32,32
EURO 35,13
ALTIN 2.298,59

Ulusal Güvenlik

Irak'ın bölünmesinin, Türkiye'nin bölünmesinin birinci adımını oluşturacağı asla unutulmamalıdır.

Yahudi profesör Noam Chomsky, ABD'nin eski dışişleri bakanlarından Yahudi Henry Kissenger'i  "ABD dış politikasını Büyük İsrail hedefine kilitleyen kişi" olarak niteler...

Gerçekten, Kissenger'in görev yaptığı 1970'li yıllardan bu yana ABD adım adım "Büyük İsrail" doğrultusunda yürümüştür...

Günümüzde de başta PKK olmak üzere, bölgedeki bütün bölücü Kürt hareketini destekleyen tanınmış batılı şahısların ya Yahudi, ya da Mason olmaları bir tesadüf değildir...

Hatırlayın, PKK'nın en ünlü hamisi Madam Mitterand bir yahudi, kocası Fransa Cumhurbaşkanı Mitterand ise yüksek dereceli bir Masondu...

PKK'yı Almanya'da destekleyen kişilerin en önemlilerinden olan eski Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher yüksek dereceli bir mason, yine eski Dışişleri Bakanı Klaus Kinkel ise, kızı Andrea Kinkel'i Musevi dinine geçirerek ve bir İsrail'li yahudi ile evlendirecek kadar İsrail'e yakındı...

Irak'ı bölen ve Türkiye'yi de bölmek için bastıran ABD dış politikasını en üst düzeyde yönetmekte olan çoğunluk yahudi kökenli...

ABD Donanma İstihbaratından, Yahudi kökenli Jonathan Jay Pollard'ın, ABD'nin askeri sırlarını gizlice Mossad'a vermek suçundan ömür boyu hapse mahkum olduğunu, buna rağmen İsrail'in, kendi vatanına ihanet edip Mossad'a bilgi sızdıran Jay Pollard'ın serbest bırakılması için baskı yaptığı biliniyor...

Yine yakın geçmişte ABD'de ortadan kaybolan yahudi kökenli istihbarat subayı Yarbay Jeremiah Mattysse'in de İsrail'e iltica ettiğini önemle vurgulayalım...

Barzani'nin Arz-ı Mevud sevdası...

Tüm baskılara rağmen Barzani tam bağımsız bir Kürdistan sloganıyla önümüzde ki haftalarda Kuzey Irak'ı referanduma götürmeyi planlıyor...

Tüm komşu ülkeler referanduma karşı çıkarken karşı çıkmayan ve bizleri pek de şaşırtmayan İsrail, ısrarla referandumun gerçekleşmesini ve geçmesini arzu  ediyor...

Barzani gurubunun en üst düzey yöneticileri de Yahudi kökenliydi...Sami Abdurrahman, Kerim Sincari, Fransuva Hariri, Hoşyar Zebari bunların önde gelenlerinden..

Barzani ailesi geçmiş yüzyıllarda, aralarında kadınlarında bulunduğu Musevi din bilginleri ve hahamlar yetiştirmiş bir Yahudi ailesi...

Barzani-İsrail ilişkilerinin arka planında işte bu gerçek yatıyor...

1990 yıllarında örgütlenen, daha sonra Türkiye'de ki milli güçlerin Irak ile birlikte gerçekleştirdiği operasyon nedeniyle, ABD tarafından önce Guam Adasına, oradan da ABD'ye kaçırılıp eğitilen yedi bin kadar Kürt peşmergenin tamamına yakını Kuzey Irak'a tekrar dönmüş, Barzani  yönetiminin kilit noktalarında görev yapıyor...

Körfez savaşından bir süre sonra, ABD genel Kurmay Başkanı Orgenaral Shalikashvili'ye, İncirlik üssünde verilen çok gizli brifingin içeriğinin öğrenilmesi, bölgede uygulanmakta olan "Büyük Kürdistan" kurma komplosundaki herşeyi açığa çıkardı...

Amerikalı brifing subayının verdiği cevaplar, komplolar zincirinin bütün halkalarının birbirine bağlanabilmesini sağladı...

Amerikalı Subay, Orgeneral Shalikashvili'ye şu cevapları veriyordu;

"Kürt Devleti'nin kuruluş süreci için beş yıllık süre öngörmüştük... Ama yetersiz çıktılar... Bu süre içinde beceremezler, o neden süre uzayacak."

"Orada görevlendirilen çok sayıda STK'lar var ama fazla etkileri olmuyor... Kürt Devleti'nin kuruluş süreci içinde en önemli işlevi yerine getiren üç grup; Barzani grubu, Talabani grubu, ve PKK'dır."

PKK'nın görevi, Kürt Devleti kuruluş süreci içerisinde Türkiye'yi angaje tutmaktır."

Hatırlanacak olursa terörist başı Abdullah Öcalan'da Türkiye'ye getirildikten sonra, İmralı'da yaptığı konuşmada "Ben rolümü oynadım" diyerek, Amerikalı brifing subayının sözlerini kesin olarak teyyit etmiş ediyordu...

Körfez savaşından hemen sonra yapılan seçimlerde ABD Başkanlığına seçilen Clinton yönetimimin bütün kilit karar merkezlerini ele geçiren Yahudiler, Amerika'yı  bir koç başı gibi kullanarak "Büyük Kürdistan'ı" yani İsrail'in doğudaki eyaletini kurma girişimini fiilen başlatmışlardı...

ABD ile Türkiye'nin ortak çıkarları, çelişkilerine göre daha fazladır, buna karşılık İsrail ile Türkiye'nin  çelişkileri, ortak çıkarlarına göre çok daha fazladır... Siyonist İsrail hükümetinin Türkiye'yi hem parçalamak, hemde içeriden fethederek tam denetim altına alma çabalarını FETÖ ile 15 Temmuz gecesi tüm Türkiye yaşadı...

Bu açık gerçekler Amerikan milliyetçileri ile Türk milliyetçilerini ortak politikalarda birleştirebilir...

Sonuç;

Irak'ın bölünmesinin, Türkiye'nin bölünmesinin birinci adımını oluşturacağı asla unutulmamalıdır.