BIST 9.693
DOLAR 32,50
EURO 34,69
ALTIN 2.499,53

Sivas'ta temelinden burcuna 788 yıllık Türk kalesi

Sivas'ta temelinden burcuna 788 yıllık Türk kalesi

SİVAS'ın Divriği ilçesinde 1230 yılında Mengücekoğulları tarafından yaptırılan Divriği Kalesi, 788 yıldır ayakta duruyor. İlçeye hakim noktada olan kale temelinden burcuna kadar otantik bir Türk Kalesi olma özelliği taşıyor.

Sivas'ta temelinden burcuna 788 yıllık Türk kalesi

Mengücekoğulları dönemine ait olan Divriği Kalesi, 788 yıllık geçmişi ile dikkat çekiyor. 1230 yılında Divriği Ulu Cami'yi de yapan Ahmet Şah tarafından yapımına başlanan kalenin oğlu Melih Salih tarafından tamamlandığı biliniyor. Temelinden burcuna kadar Türk-İslam sanatının örneği olan Divriği Kalesi ilçeye hakim noktada olmasıyla görenleri etkiliyor. Tarihteki Anadolu savunma yapılarının örneklerinden biri olan kale 2015 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restorasyona alındı.

Sivas'ta temelinden burcuna 788 yıllık Türk kalesi

Restorasyon çalışmaları aralıklarla devam ederken, kale içerisinde arkeolojik kazılar yapılıyor. Tarihte sırasıyla Memlükler, Karakoyunlular ve Osmanlı Devleti hakimiyetine giren kalede yüksek bir kayanın üzerine küçük bir temel inşa edilerek, üzerinde de şehre doğru bakan bir Aslan heykelinin bulunduğu burçlar dikkat çekiyor

Sivas'ta temelinden burcuna 788 yıllık Türk kalesi

Sivas İl Kültür ve Turizm Müdürü Kadir Pürlü, Divriği Kalesi hakkında bilgi verdi. Divriği Kalesinin temelinden burcuna kadar bir Türk İslam sanatı olduğunu belirten Pürlü, "Divriği Kalesi, Anadolu savunma yapılarını görmek isteyenlerin mutlaka gitmeleri gereken özgün bir kaledir. 1230 yılında Divriği Ulu Cami'yi de yapan Ahmet Şah tarafından kalenin yapımına başlandığı kayıtlarda geçmektedir. 1252 yılında onun oğlu Melih Salih tarafından tamamlandığına göre kalenin surları tam 22 yıl sürmüştür" dedi.

Sivas'ta temelinden burcuna 788 yıllık Türk kalesi

'SALDIRI OLDUĞUNDA ULAŞMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR' Pürlü, "Bu kalenin yerinde başka dönemlere ait kale vardı. Ama Mengücekoğulları bu surları hiç kullanmamışlar, hatta temellerinin üzerine dahi temel koymamışlar. Onların yanından yeni surlar inşa ederek bu mükemmel kaleyi ortaya çıkarmışlar. Kalemiz doğu cephesinde yalçın kayalıkların olduğu üzerine kurulmuştur. Tepesinden bakıldığında insan kendisini uçaktan aşağıyı seyrediyor gibi bir izlenime kapılır. Bir saldırı olduğunda kaleye ulaşmak mümkün değildir. Diğeri güneydoğu ve kuzeydoğu cepheleridir. Buralar da yine yalçın kayalıkların üzerine kurulmuştur. Kalemizin bazı cephesi ise yine bir kayalık arazinin üzerine kurulmuş olup sağlam kesme taşlarla örülen surlarla da tamamlanmıştır. Yine bu kale güney kuzey istikametinde aslanlı burçtan kuzeye doğru bir iç surla da bölünerek daha sonra bizim iç kale ve dış kale olarak iki kale ortaya çıkmıştır" dedi.