BIST 8.924
DOLAR 32,31
EURO 35,07
ALTIN 2.279,36

Rüzgar Nereden Eserse!

Lakin TV Haberlerinde Sayın Özkök’ün komisyona vermiş olduğu ifadenin bir kısmı yayımlandı ve bende denk gelmiş ve seyretmiş oldum.

Yazılarımı genelde bu minvalde inşa etmeyi sevmiyorum.

Lakin TV Haberlerinde Sayın Özkök’ün komisyona vermiş olduğu ifadenin bir kısmı yayımlandı ve bende denk gelmiş ve seyretmiş oldum.

Özellikle kullanmış olduğu lafızlar ve suçlu savunması veriyormuşçasına çırpınışları dikkatimi celp etti.

Çırpınışlar dedim evet, çünkü; komisyon üyeleri çoğunluğu, iktidar partisi ve Cumhurbaşkanı, inanç değerleri ve algıları ile görevlerini ifa ediyorlar.

Toplumda,  kendi öz ve dini değerlerine dönüşünün haklı sürurunu yaşamaya çalışıyor.

Özellikle 15 temmuz ve sonrası toplumun tamamına yakınının hassasiyeti vatan ve inanç değerleri noktasında oldu ve bunu bütün dünya görmüş oldu.

Toplumun inanç değerleri ön planda olan lideri ile kucaklaşması bazı kesimlerin tutum ve davranışlarını konjonktürel olarak değiştirmesine sebebiyet verdi.

Şahsi olarak Özkök’ün komisyona verdiği ifadeleri bu minvalde değerlendirmeyi düşündüm.

Eski Genele Kurmay Başkanı Hilmi Özkök inançlı bir insan olduğunu belirtmiş…

İnançlı olarak ibadetleri bütün bir şekilde hayat idame etmiş olmak hem uhrevi hem dünyevi rahatlığı getirecektir zaten.

Şimdi biz, “hayır, değilsin. Sen siyasi iktidara göre pozisyon alıp konjonktüre göre şerbet vererek kendini koruma altına almaya çalışıyorsun” diyemeyiz.

Bu konuda kişinin beyanı esastır.

İnsanın kalbi dolap değil ki açıp bakalım.

Kalplerdekini bilen yalnızca, hesap gününün sahibi Allah’tır.

Zaten işin bu boyutu bizi hiç mi hiç ilgilendirmez şu durumda.

Böyle söylüyor olması kimseye ayrıcalık tanınmasını gerektirmez.

Hilmi Özkök, görev süresince yaptıkları ve belki daha önemlisi yapmadıklarıyla ilgili ind-i ilahide hesap verecektir.

Yoksa rüzgâr ne yandan eserse kendini o yöne savurmak içten bile değil.

Bütün bunların ardından şu ayetin de kesinlikle bu şekilde inşa edilen bir yazının son cümleleri olması gerektiğini düşünüyorum;

“ İman edenlerle karşılaştıklarında, “Biz de sizin gibi inandık” derler. Azılı, sapık, insan ve cin arkadaşlarıyla baş başa kaldıklarında, “Aslında biz sizin yanınızdayız, onlarla sadece alay ediyoruz” derler.” Bakara/14