Renault Captur Outdoor sürüş izlenimleri
Captur segmentindeki en dikkat çekici otomobillerden biri. Dışarıda olduğu gibi içerde de renkli ve enerjik kişiliğini yansıtan bir tasarımı var. Ön konsoldaki renkler otomobilin içindeyken de kendinizi dışarıdan soyutlamanıza yardımcı oluyor.
Captur cıvıl cıvıl enerji dolu şehirli bir crossover. Bu otomobilin özel serisi outdoor versiyonunun sahip olduğu Extended Grip sistemi ile hafif arazi koşullarında da seyahat edebilmek mümkün. Aslında bu sistem sadece asfalt olmayan yollarda değil yağmur, kar gibi sürüşü olumsuz etkileyen şartlar içinde oldukça yetenekli.
Captur segmentindeki en dikkat çekici otomobillerden biri. Dışarda olduğu gibi içerde de renkli ve enerjik kişiliğini yansıtan bir tasarımı var. Ön konsoldaki renkler otomobilin içindeyken de kendinizi dışarıdan soyutlamanıza yardımcı oluyor. Yani bir nevi havanızı gerçekten değiştiriyor. Oturduğunuz koltukların sahip olduğu örtüler “zipp collection” farklı desenleriyle kişiye özel. Ve çıkartıp makinede yıkayabiliyorsunuz. Ön konsol kafanızı karıştıracak gereksiz düğmelerle dolu değil, oldukça sade ve buda kullanım kolaylığı hissini veriyor. Otomobilde neredeyse en çok sevdiğim ve en kullanışlı bulduğum özellik torpido gözünün yerine konumlandırılan kocaman bir çekmece. 11 litrelik alanıyla el çantanızdan bilgisayara kadar birçok eşyanızı el altından kaldırmanızı ve itiştirmeden sağlamca seyahat edeceği yere koymanızı sağlıyor.
Bunun dışında kapı kollarındaki saklama alanları çokta cömert değil. Aux ve usb girişinin önündeki boşluk derin bir cep şeklinde.Otomobildeki R-Link, 7 inç dokunmatik ekran ile tomtom navigasyon, radyo, bluetooth ve telefonla dışarıyla bağlantınızı kurabilirsiniz. Üstelik kullanım kolaylığı büyük keyif veriyor. Keyif vermeyen kısmı ise eğer iphone kullanıyorsanız telefonunuzu şarj edemiyor olmanız sistem uyumlu olmadığı için usb ile şarj mümkün değil. Koltuk arkalarındaki lastik fileler dergi ve gazete için çapraz şekillendirilmiş, görüntü çok şık siyah üzerine kırmızı renk çok estetik görünüyor. Ön kısımda yolcular için baş ve diz mesafesi iyiyken arka kısımda çok uzun boylular için uzun yolculuklar rahat olmayabilir.
Otomobilin asıl ayrıcalığı Extended grip sistemi ile 40 km hıza
kadar sürüş modunu değiştirebiliyorsunuz. Hız 40 km yi aştığında
sürüş otomatik olarak standart moda geri dönüyor. Orta konsolda
bulunan düğmeyle sürüş modunu standart, bozuk zemin ve ekspert
olarak değiştirebiliyorsunuz. Bu sistem basitçe otomobil bozuk
zeminde iken örneğin, kum ve ya çamur, motor torku ve frenleme
kuvvetinin ön tekerleklere daha fazla güç vermesi amacıyla
çalışıyor, böylelikle otomobilde bulunan 4 mevsim M/S lastiklerin
bulunduğu zeminden daha rahat çıkmasını sağlıyor.
Test otomobilimde 1.2 litrelik benzinli turbo motor
bulunuyor. 6 ileri otomatik şanzımanla birlikte yeterli performansa
sahip.120 beygir ve 190 Nm tork gücü üretiyor. Otomobili hafif
arazi şartlarında rahatlıkla kullanabildim, süspansiyon sisteminin
çok iyi olduğunu söyleyebilirim. Yüksek hızda içeriye dışarıdan
gelen ses biraz rahatsız edici olabiliyor onun dışında otomobil
şehir ve hafif arazi için oldukça ideal. Ortalama 6.5 litrelik
yakıt tüketim değeri ile bence ekonomik. Özellikle bayanlar ve
anneler için kış şartlarında rahat edebileceğiniz bir otomobil
düşünüyorsanız, outdoor versiyonuna bir göz atmanızı öneririm.