BIST 9.089
DOLAR 32,37
EURO 34,95
ALTIN 2.325,67

Recep Tayyip Erdoğan ve Aldanmak!

Kimi zaman düzeni kuranlar kimi zaman da düzene uyanlar oldu aldananlar.

Şeytan’la başlayıp ilk insan Âdem’le devam eden, insanoğlunun aldanış öyküsü, zamana nispet eder bir dirençle günümüze kadar geldi.

Gündelik hayatın akışında birçok kez aldanan insan; bazen bu aldanışın farkındalığı altında ezilirken, bazen kayıtsız bir gafletle aldanışı “başarının mutlak yolu” olarak görme zafiyetine kapıldı.

Ancak asıl aldanma bunlar değildi.

Aldanmanın en büyüğü, Yaratıcısına ve onun ilahi düzenine karşı yapılandı…

Kimi zaman düzeni kuranlar kimi zaman da düzene uyanlar oldu aldananlar.

Ve kimler yoktu bunlar arasında...

İBB’nin düzenlemiş olduğu Yenikapı’daki Gençlik Fuarı’na iştirak ettim hafta sonu.

Önceleri çokça fazla umudumu kaybetmiş olduğum gençliğimizi gördüm bu güzel organizasyonda.

Uzun uzun gezip iletişime geçip muhabbet ettiğim gençler oldu.

Liselisinden Üniversitelisine kadar.

Muhatap olduğum bu gençler ve her bir dernekteki görevli gençler hem umudumu ziyadesiyle yükseltti hem de bana eyvah dedirtti!

Eyvah dedirtti çünkü umudumu kaybetmiş olarak addettiğim gençliğin aslında kendi gençliğimin boş geçmesinden ötürü olduğunu tespit ettim.

Evet, benim gençliğim heba oldu bunu itiraf ediyorum lakin geçte olsa sancılı yaşamayı öğrenen ve gayret eden birisiyim.

Sürekli gençlik için Said Nursi’nin : “Eyvah aldandık!.. Şu hayat-ı dünyeviyeyi sabit zannettik. O zan sebebiyle bütün bütün zâyi ettik. Evet, şu güzerân-ı hayat bir uykudur, bir rüya gibi geçti. Şu temelsiz ömür dahi bir rüzgâr gibi uçar, gider...”  sözünü söyler dururdum.

Oysa bu sözün benim gençliğim için söylenmesi gereken bir söz olduğunu keşfettim.

Çok şükür elhamdülillah bu gençlik beni ziyadesiyle memnun ve umutlu etti.

Toplumun ayakta kalmasında en önemli amiller; dini, milli ve siyasi hassasiyetlerdir.

Bu fuar bana bu hassasiyetin tam yerinde olduğunu gösterdi.

Bir gençlik hem dini, hem milli hem de siyasi hassasiyet perspektifinde hayatını ikame edip idame ettirmeye çalışıyorsa bu güçlü bir geleceğin işaretidir biiznillah.

Bu gençliğin, arkasından gidip davasını dava bildiği lider Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Kendisinin aldandığını ya da aldattığını söyleyenler bu fuara giderek hassasiyet sahibi gençlerin heyecanını gördükten sonra bu ülkenin umutları olduğuna şahit olabilirler.

Aldanmanın mümkün olamayışına bir delil şudur ki: “Aldanmanın varlığı, sonradan anlaşılmasına bağlıdır.”

Kişinin yanıldığını, bir hileyle karşı karşıya olduğunu, bir tuzağa düşürüldüğünü anlamadığı takdirde, aldandığını anlaması da mümkün değildir.

Bu takdirde kişi o yalanla yaşar ve gerçeği öğrenene dek aldandığını bilmez.

Anlamak fiili ise, ancak ve ancak akıl ile mümkün olacaktır.

Gençlik Fuarını gezip hem görevli gençlerimizle hem de katılımcı gençlerimiz ile muhabbet ortamı kurabilenler göreceklerdir ki; 2013 yılından beri çekilen sıkıntılar boşa değildir.

2013 yılı öncesinde dini ve manevi hassasiyetler kullanılarak hem maddi hem de manevi olarak gençliğimiz ve insanımız kullanıldı.

Bu gözlerdeki boyayı fark edip silmeye gayret eden bir liderin çabası sonucudur şu an gençliğin kendisine bir davayı hedef koyması.

Genç STK’larımızdaki bu dava hassasiyeti inşallah bütün siyasi partilerin teşkilatlarına da yansır.

Zira söz konusu vatan olunca “davam var” diyenler bütün menfaatlerini kenara atıp sadece vatanın menfaati için çalışacaklardır.

Sıkıntı çekilmeden ferah günlerin gelmeyeceğini bilenlerdir dava bildiklerine sarılanlar.

Bu gençliğin bir davası var artık. Çok şükür.

Önüne koyduğu hedef ile savrulmaktan kendini muhafaza edeceğini de kavramış durumdadır vesselam…