BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67

Ramazan programları ve “kadınlarımız”….

Ramazan,camiler,kadınlar

Bir Ramazan ayı daha sıcakları/susuzluğu/selleri/programları ve sabırları ile geçti... Tabi ki giden gün ömürdendir… İletişim araçları, Ramazan’a uygun programlar hazırlayarak, insanları bilgilendirmeye gayret gösterdiler. Bize göre Ramazan programları içinde en iyisi Star’da Hafiz Halil Necipoglu* tarafından hazırlanan programdı. Konukları, sunuşu, sanatkarlığı, kaliteli müzisyenleri ve özellikle Kadir Gecesi özel misafirleri ile fark attı. Bu sene programların müzik bölümlerine daha dikkat edilmiş olması önemliydi. (Ay, Göktan; TV’larda ramazan ve referandum programları…  Muzikoloji.org, 20.09.2010, sanatalemi.net, 04.10.2010)

Kanal 7 deki iftar programında Kabe’den yapılan yayın ilginçti. Ancak, orda okunan ezan ile bizde okunan ezan arasında önemli bir “makam, üslup, yorum” farkı vardı. Sanki, biz İslam’ı yaşama bakımından daha paylaşımcı ve güzel idrak ediyormuşuz gibi bir his verdi.

Bu Ramazan boyunca da teravih namazlarında camiler dolmadı, çoğunda 2 -3 sıra vardı. Cuma namazları, Kandil ve Kadir gecelerinde yer bulunmadı. Hatim ile kılınan teravihlerde saflar boş kalmaya devam etti, oysaki hatim ile ve cemaatle kılınan namazların sevabı, yalnız kılınanlardan  kat kat üstündü. (Elbette çocuklar ve gençler için hatimle namaz kılmak çok zor gelebiliyor. Bu nedenle onlar, doğal olarak en hızlı teravih kılınan camilere gitmeye çalışıyorlar) Teravih namazlarında su dağıtılması, hatim indirenlerin namaz sonunda tatlı, lokum, şeker dağıtması güzeldi. Namazdan sonra mesire yerlerinin sahura kadar dolması, kurulan semaverlerin dumanları ilginç görüntüler oluşturuyordu.

Ancak, İstanbul İl Müftüsü’nün “kadınlara camilerde özel yer ayırın”** yönlendirmesine rağmen, erkekler cami içinde otururken kadınların -kız çocukları ile birlikte-  hep camilerin arkalarında, basık yerlerinde, alt katlarında, ter içinde  yer bulması doğru olmadı. (Özellikle, namaz öncesi vaaz sırasında, kadınlar tarafından gelen ses üzerine, hocaların aşağılar şekildeki sert çıkışları, hayatı paylaştığımız kadınlara karşı şık olmuyor.) Ayrıca, otobüste/metroda, çarşıda/pazarda sürekli birlikte olan kadınların, camilere gelince erkeklerden kaçarcasına uzaklaşmalarına (üstelik kapalı oldukları halde) anlam verilemiyor.

Bilindiği gibi; Allah’a yakınlaşma makamlarında kadın ya da erkek olmanın herhangi bir ayrıcalığı yoktur. Kadının “insan olma özelliği” ne erkeğinkinden farklı ne de olağan dışıdır. Allah katında üstün olmanın ölçütü cinsiyet ayrımında değil; ilahi değerlere, ahlaki değerlere ve insani değerlere sahip olmaktır..

Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulmuştur:

’Ey insanlar! Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi milletler kabilelere ayırdık .Şüphesiz , Allah katında sizin en değerliniz , en takvalı olanınızdır.Allah bilendir ve her şeyden haberdar olandır.’’(Hucurat-13)

"Erkek olsun, kadın olsun her kim Allah'ın varlığına ve birliğine inanmış olarak iyi işler yaparsa, işte onlar cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar" (En-Nisa, 124)

Erkeklerin üstün olma  söylemleri üzerine, merhamet sahibi olan Allah şu ayeti nazil buyurdu: “Doğrusu erkek ve kadın Müslümanlar, erkek ve kadın müminler, boyun eğen erkekler ve kadınlar; doğru sözlü erkekler ve kadınlar, sabırlı erkekler ve kadınlar, gönülden bağlanan erkekler ve kadınlar, sadaka veren erkekler ve kadınlar, oruç tutan erkekler ve kadınlar, iffetlerini koruyan erkekler ve kadınlar, Allah’ı çok anan erkekler ve kadınlar, işte Allah bunların hepsine mağfiret ve büyük ecir hazırlamıştır.” (Ahzâb, 35)

Kur’an-ı Kerim'de kadın ile erkek bir "çift" olarak beraber anılır. Hayat denen bu kısa yolda erkek ve kadın, birbirinin yardımcısı ve tamamlayıcısı olup, ortak sorumluluklara sahiptirler. Erkeğin kadına, kadının erkeğe karşı sorumlulukları vardır. Kadının sorumluluklarını yerine getirip getirmemenin karşılığında aldığı sevap ve günah  erkekten farklı değildir.

Ayrıca, her kadının bir “anne” olduğunu  unutmayalım…

“…………Aç kaldıkça daha çok hatırlarız anneyi. Zira acizliğimizde ilk sığınağımız annedir. Bakın albümdeki resimlere, en çok annelerine sığınan çocuklar göreceksiniz! Anne merhameti bize Rahim-i Mutlak hakkında bir fikir verir ve deriz ki, 'bu kadar merhametliyse anne, Rabb'in merhameti nasıldır kim bilir?' Anneli oruç hatıraları canlanır birden. İlk oruçlar mesela... Meseleye aşina herkesin de çok iyi bildiği gibi, anne çocuk ile beraber tutar orucunu. Çocuk tutar, anne aç kalır; çocuk ağlar, anne zamanı ileri alır! Saatleri çocuğu için ileri alabilen, akrebe, yelkovana güç yetiren tek canlıdır anne!

Sahur vakti, her şey sessizliğe, ıssızlığa teslim olmuşken, bir anneler, bir de melekler gezinir sofalarda. Annenin yediği bile görünmez doğru dürüst, bu vakitte kurulan sofralarda. Anne adı katılmayan dua eksiktir bu yüzden, anne duasının katık yapılmadığı yemek ise tatsız. Annesiz iftar sofrası eksiktir be! ………………………..Zordur Ramazan aslında, her imtihan gibi. Ve huzur verir, mutluluk verir, neş'e verir her gufran gibi. Anne kolaylaştırır zorlukları, anne ile dökülür takvim yaprakları. Dün 'merhaba' ile hoş gelişler ola yaptığımız bu kutsal sevgiliye bugün 'elveda' deriz buruk bir tatla. Annesiz Ramazan daha da zordur. Bu nedenle kıymeti bilinmelidir hem annenin hem oruç ayının. Vakt-i zamanı geldiğinde her ikisi de gidecektir çünkü..........” ***

          O halde hayatı birlikte yürüten, sorumlulukları paylaşan, tarlada/bahçede/evde/işte evi için çalışan, çocuklarını doğru/sağlıklı büyütmek için her türlü fedakarlığı gösteren kadınlara, camilerimizde en güzel yerleri hazırlamak/vermek görevimiz olmalıdır.

            “…………İslam geleneği içinde de her şeye karşın, dayatılan sınırlamalara boyun eğmemiş ve Tanrı ile aracısız bağ kurma hakkına sahip çıkmış kadılar vardır. Bunlardan belki de en önemlisi ünlü mistik Rabia’dır(ö.801) Basra’lı Rabia, koşulsuz Tanrı sevgişsi yolunda yürümenin simgesi haline gelmiş ve yalnızca İslam dünyasında değil, Avrupa’da da öyküleri anlatılır olmuştur. Rabia, yaşadığı dönemde erkeklere eşdeğer tutulmakla kalmamış, onlardan üstün olduğu bile sonraki bazı (erkek)yazarlar tarafından öne sürülmüştür. Ama her şeye rağmen Rabia’da, kadının eksiksiz insanlığının ancak “kadın” olarak görülmekten çıkarak mümkün olduğu gerçeğini değiştirememiştir. Ona hayran olan yazarların övgülerini dile getiriş biçimleri buna tanıktır:”Bir kadın Tanrı yolunda yürürse, artık ona “kadın” denemez!”****

Mübarek Ramazan ayı  ateşinin beyinlerde olumlu bir tortu bırakması dileğiyle okurlarımızın Bayramlarını kutluyor, ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum.

Not: Bu ay önemli kayıplarımız -M.K.Atatürk’ün manevi kızı Ülkü Adatepe, sinemamızın ünlü ismi Metin Erksan, tiyatro sanatçısı Müşfik Galib Kenter- oldu. Allah rahmet eylesin diyerek , yakınlarına  sabır diliyorum.

*Hafız Halil Necipoğlu halen İstanbul’un 500 yıllık tarihi olan güzide camilerinden Tophane Kılıç Ali Paşa camii imam-hatibi olarak görev yapmaktadır. Üsküdar Musiki Cemiyeti’nde bestekâr Hafız Amir Ateş’ten istifade etti. “Gönül gözümün bağını çözen üstadım” dediği Neyzen Kudsi Erguner’in “Istanbul Müezzinleri” grubuna katıldı ve tüm cd ve konserlerde yer aldı. Makam bilgisi ve sesinin genişliğiyle  “gazel” formunun gündeme gelmesi için yapılan çalışmaların vazgeçilmez solisti oldu.

**İstanbul il müftülüğüne atanan Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Rahmi Yaran, “artık bayramlar namazları için camilerde, bayanlara özel yer ayrılacağını” söyledi.
İstanbul İl Müftülüğüne atanan Doç. Dr. Rahmi Yaran, yaptığı basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yaran, “cuma ve bayram namazlarına iştirak etmek isteyen kadınlara, özel yerler hazırlanacağını” belirtti. Rasül-i Ekrem Efendimizin "Kadınların mescitlere gelmelerine mani olmayınız" sözünü hatırlatan Yaran, “camilerin küçük büyük, kadın erkek, engelli engelsiz isteyen herkesin rahatça ulaşacağı mekanlar olacağını söyledi.”(Gazeteler)

***Hazar, M. Nedim; Anne ve Kadın, Zaman, 15.08.2012

****Berktay, Fatmagül; Tak Tanrılı Dinler Karşısında Kadın, Metis Yay., Ekim 2009, sf.210-2011