Rahat battı galiba
o salonda Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’ün posteri nerede?
Türkiye’nin 15 -20 özerk bölgeye ayrılmasını istiyorlarmış.
Mütevazılığa bakar mısınız?
Yoksa bilmezler mi?
Onlara tanınan özgürlüğün haddi hesabı olmadığını…
Kafalarına estiği gibi özgürce konuştuklarını…
Üstelik dilin kemiği yok misali; pervasızca konuştuklarını…
Bakın işte bu ülkenin 20’ye bölünmesini isteyenin arkasında el kadar bebeklerin katledilmesinden sorumlu bölücü başının kendinden büyük posterini asılı.
Asamazsın diyerek engel olan var mı?
Yok.
O bebek katilinin emri ile Türk, Kürt ayırt etmeden katleden terör örgütü lehine tezahürat eden edene…
Ama o elleri kanlılar lehine bağıramazsınız diyen var mı?
Yok.
Peki, o salonda Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’ün posteri nerede?
Sen kurdun biz bölüyoruz misali; bu ülkeyi bölmek isteyen bölücü başının posterinin arkasına saklamışlar.
Görünmesin diye…
Sana “hop ne yapıyorsun” diyen oldu mu?
O da yok.
Ya vatan uğruna canından olan binlerce masum için saygı duruşu yapmak zorundasın diyen var mı?
Yok.
Yaptın mı?
Yapmadın.
Sana madem toplandın; o zaman Atatürk ve şehitler için saygı duruşunda bulun diye direten var mı?
Yok.
Ama biliyor musun bilmem; daha düne kadar en küçüğünden bir kooperatifin genel kurulunda saygı duruşunda bulunma o genel kurul genel kurul olmazdı.
Ki zaten hükümet komiseri saygı duruşu olmadan toplantıyı başlatmazdı.
Yani sözün özü; özgürlük böyle bir şey işte bazen batar.
Velhasıl “Rahat battı galiba” diyen var mı?