BIST 9.460
DOLAR 32,60
EURO 34,79
ALTIN 2.497,69

Obama'dan randevuyu kim aldı?

AK Parti’nin derin yapısında konuşulan önemli bir iddia var ki çok ilginç..

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu arasında ortaya çıkan krizin ardından Davutoğlu’nun çekilmesi ile ilgili yaşanan süreci konuşmaya devam ediyor..

İşin ilginci..

AK Parti dışında şaşkınlık..

AK Parti içinde ise normal bir bakış hali var!

Genel Başkanı bırakın Başbakan’ın bile değişeceği kadar çarpıcı bir gelişme sıradan bir gelişme olarak gündemde yer alıyor..

Bu da  AK Parti’nin diğer partilerden ’Kol kırılır yen içinde kalır’ şeklindeki  son derece önemi olan farkını ortaya koyuyor desek sanırım en doğrusu olacak.

Bu farkın nedeni hiç kuşkusuz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tartışmasız partinin tek lideri konumunda olmasıdır..

Yani AK Parti’den tabandan tavana herkes de ‘O varsa sorun yok’ psikolojisi hakim..

***

Davutoğlu olayına gelince..

Şöyle oldu, böyle oldu, neden, niçin soruları üzerinde çeşitli iddialar var..

AK Parti’nin derin yapısında konuşulan önemli bir iddia var ki çok ilginç..

Çok çarpıcı..

O iddiayı sizlerle paylaşmak istiyorum..

Başbakan Ahmet Davutoğlu, ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmek ister..

Tabi ki randevu talep edilmesi gerekiyor..

Hiçbir lider için ABD Başkanı ile randevu almanın öyle hiç kolay iş olmadığını herkes bilir.

Lobiler devreye sokulur.

Peki  Başbakan Davutoğlu’na randevuyu en erken zamanda kim  alabilir?

Kim devreye sokulabilir?

İşte o bomba iddia..

Davutoğlu’nun diplomatik ilişkileri çok iyi olduğu söylenen yakın dostu, Almanya Başbakanı Angela Merkel..

Evet, evet şaşırmayın..

İstenen randevuyu Merkel yakın dostu Davutoğlu için Barack Obama’dan alır..

ABD’ye gidiş tarihi belli olur..

22 Mayıs 2016  

Peki bu gelişmeden Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bilgisi var mı?

Hayır..

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na Obama ile görüşmesi için bir başka ülkenin devlet başkanı Merkel tarafından alındığı söylenen randevu için bilgi verilmeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan bir hayli rahatsız olur..

Neydi bu sır randevu!..

Erdoğan’ın neden bilgisi yoktu?

Meçhul sorular!

İddialara göre işte kriz burada tavan yapar..

Esen soğuk rüzgarlar burada fırtınaya dönüşür..

İpler kopma noktasına burada gelir..

Olanları sessizce izleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu ile baş başa konuşurken konu gündeme gelir..

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu’na sorar: “Şu an Amerika ile ilgili bir gündem yok. Obama ile ne için görüşeceksin. Bu durumu ben bilmiyorum da Merkel nasıl biliyor”

Evet AK Parti kulislerinde sızan çok çarpıcı iddia bu..

***

Daha bitmedi..

Sonra MKYK krizi patlar..

Adıyaman İl Başkanlığı’na atama gündeme gelir..

Başbakan Davutoğlu Teşkilat Başkanı Mustafa Ataş’a “Sana genel başkanın olarak talimat veriyorum” der ve istediği il başkanının atamasını imzalamasını ister ve imzalatır...

Bu atamadan haberi olmayan MKYK üyeleri, rahatsızlıklarını  toplantıda Başbakan’a dile getirir..

Toplantı krize dönüşür..

‘Yetki devri’ operasyonu burada başlar..

‘Atamalar bundan sonra MKYK tarafından yapılacak’ denilerek, Genel Başkan’ın yetkisinin alınması masaya getirilir.

Artık MKYK üyeleri ile Genel Başkan arasında ipler kopmuştur..

Bunun üzerine Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayarak “Bu arkadaşlarla çalışmak istemiyorum” deyince beklemediği de cevabı alır

“Sen bilirsin. İyi düşündün mü?”

Yani MKYK üyelerini değiştirmek isteyen Davutoğlu, Erdoğan duvarına çarpmıştı..

Yetki devri kararını ilk kendisi imzalamak zorunda kalarak Beştepe’ye çıkmak zorunda kalır.

Çünkü Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinde kongre kararı almasaydı, MKYK’nın bu kararı alacağı netti..

***

Ve final..

ABD Başbakanı Obama’dan Merkel aracılığı ile randevu aldığı iddia edilen Başbakan Ahmet Davutoğlu, 22 Mayıs’ta Washington seferine çıkmak için gün saydığı anda bir anda kendisini 22  Mayıs’ta Ankara’da partisinin olağanüstü kongresinde Başbakanlığa ve Genel Başkanlığa veda edecek duruma gelir!..

Beyaz Saray’a niyet..

Ankara Spor Salonuna kısmet!..

Çok ilginç değil mi?