BIST 9.774
DOLAR 32,52
EURO 34,87
ALTIN 2.431,30

Nereden çıktı bu metal yorgunluk!..

Cumhurbaşkanı Erdoğan 2019'un filmini çekti. Bugün ortaya koyduğu "Metal yorgunluk" öyle şapkadan çıkan tavşan misali değil.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir anda ‘Metal yorgunluk’ diyerek değişim için neden düğmeye bastı?

Şapkadan tavşan çıkarmadı!..

Çünkü;

Milletin sesini dinledi…

Çünkü;

‘Görünen köy kılavuz istemez’ misali partisinde değişimin hiç vakit geçirmeden kaçınılmaz olduğunu gördü…

Çünkü;

Rotasından çıkmak üzere olan partisini fabrika ayarlarına geri döndürmenin ve yolunu şaşıranları kenara almanın zorunluluğunu gördü…

Çünkü;

Çıtanın artık yüzde 50 üzerine yükseldiği 2019 seçimlerinde, böyle bir yapı ile bu sonucu almanın mümkün olmadığını gördü…

Çünkü;

Partisinde siyasetçisinden bürokratlarına, teşkilat mensuplarından belediye başkanlarına kadar bu davayı kişiselleştirip davaya sadakat noktasında havlu atanları gördü…

Çünkü;

Yaptırdığı bütün anketlerde 15 yıldır elde edilen bütün kazanımların halkta karşılığı olmamaya başlayan yapı ile yok olabileceğini gördü..

Nasıl görmesin ki;

Artık mahalleler birilerine dar geliyor…

Artık halkın derdini dinlemek birilerine zor geliyor...

Artık nereden geldiklerini unutanlar lüks araçları ile rezidansların garajlarına girip, kimseye görünmeden evlerine çıkıyor…

Daha 15 yıl önce;

Lüks araçlara binip hava atanlara “Bu ne lüks, bu paralar nereden geliyor? Bir gün millet adına sizden hesap soracağız” diyenler, bugün halkın gözünde aynı duruma düşüyor…

Hatta!

Reis taksi duraklarına gidip hal hatır sorarken, 5. kattan kendisine el sallayıp evine davet eden vatandaşın çayını içip gönlünü alırken birileri teşkilatlarda, belediyelerde, bürokraside kapılarını vatandaşa kapatıp ulaşılamaz oluyor…

Söyleyeceğim şu ki!

Fikir olarak değil ama yaşam felsefesi olarak CHP’ lileşen bir AK Parti oligarşisine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yarın geç olmadan ‘DUR’ diyerek, taban ile tavan arasında büyüyen uçurumun daha da derinleşmesini önlüyor…

Ayrı parantez açalım..

(Bakın bütün bunları söylerken bu sınıfta Melih Gökçek Başkanı değerlendirmek yazılarımda da belirttiğim gibi haksızlık olur diye düşünüyorum. Gökçek’in görevi bırakacak olmasının nedeni Reis’e, davaya sadakatsizlik asla değil.

Aksine her şeyini ortaya koyan adam oldu.

Ama 25 yıla yakın belediye başkanlığı görevini yaparken ister istemez yıprandığını düşünen Reis değişime gitti.

Öyle olmasa Reis hiçbir belediye başkanına yapmadığı şekilde onunla iki kez külliyede görüşmezdi)

Bu arada bence sessizce 17/25 sonrası fetö ile bağlantısını kesmeyenlerinde parti ile bağlantısını kesmeye çalıştığını söylemek isterim. Bunu milletvekili ve belediye başkan adaylarını belirlerken de göreceğiz.

Yoksa Reis oturduğu yerden keyfine göre ‘Metal yorgunluk’ diyerek değişim atağı başlatmadı…

İşin özü şu;

Her zamanki gibi aylardır yaptırdığı çok sayıda anket ile sokağı dinledi…

Yani Millet istedi…

“Milletin adamı” yapıyor!..

Yani AK Parti’de “metal yorgunluk” ayarını millet verdi..

Reis’ de ne denli teşkilatçı, ne denli öngörü sahibi olduğunu ve bütün radikal kararlarını halkın mutlak sesini dinleyerek aldığını ortaya koydu…

İşin aslı bu!..

Reis Türkiye’nin her bir köşesinden gelen şikayetlere karşı operasyon yaparken en kibar dille ‘Metal yorgunluk’ diyerek partisini kırıp dökmeden ’Kol kırılır yen içinde kalır’ anlayışı ile rayına oturtuyor…

Doğrusunu yapıyor…

Kendi adına değil Türkiye’nin yarınları ve son 15 yılda elde ettiği kazanımların devamı için…

Merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in bir türlü başaramadığı Türkiye’nin başkanlık sistemine geçmesi gerektiğini anlatırken söylediği bir söz aklıma geldi..

Demişti ki;

“Kendi adıma bir şey istiyorsam namerdim “

Aynen öyle…

Reis’in   parti içerisindeki değişim ile birlikte Türkiye’de son 15 yıldaki kazanımların devamı için istediği desteğin adı da budur işte…

Reis tabanın sesini dinliyor!..

Onun için zaten 15 yıldır hiç tartışmasız tek başına iktidar…

Onun için 15 yıldır üzerine oynanan bütün oyunları milletin desteği ile bertaraf ediyor..

Bugün 2019 için yine millete güveniyor…

Çünkü biliyor ki;

İç ve dış işbirlikçilere bir de parti içinden eklenen fitneciler, 2019’da ‘AK Parti’yi değil ama Recep Tayyip Erdoğan’ı seçtirmemek’ için her yolu denemeye hazırlanıyor…

Çünkü;

Gezi olayları, 17/25 Aralık kumpası, MİT TIR’ları olayı ve 15 Temmuz hain darbe girişiminde milletin duvarına çarparak kendisini devirmeyi başaramayan işbirlikçiler, 2019’u kendi varlıkları için final görüyor…

O nedenle 2019 finalinin adı şimdiden belli;

Ya!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yarınlarına daha büyük umutla bakan gelişen ve büyüyen, o küresel güçlerin yüzlerine karşı ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diyerek mazlumların da lideri olan bağımsız güçlü bir Türkiye…

Ya da;

Emperyalizmin elinde yeniden oyuncak olmuş, dizleri üzerine çökmüş emir kulu bir Türkiye!

KARAR SİZİN!..

Ama şu soruyu kendi kendinize sorun;

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'DUA' alan olmasaydı bugüne kadar yaşadığı badireleri, hainlikleri atlatabilir ve milletine hizmet kervanının başında  böylesine başı dik şekilde durabilir miydi?

Mevlana Hazretleri derki;

"Sustum...

Düşündüm...

Durgunlaştım..

Ama;

Elhamdülillah hiç yalnız kalmadım.

Yöneldim, sesimi işitene ve bir ayet düştü dilime...

'Ben kederimi ve hüznümü sadece

ALLAH' a arz ederim..." (Yusuf 86)

İşte Recep Tayyip Erdoğan'ı bu sözde de aramak gerek..

 

86)