BIST 9.693
DOLAR 32,59
EURO 34,84
ALTIN 2.507,99

Ne günlere kaldık…

Geçenlerde bir zat çıktı ve “genç kaynana şehvet uyandırır” dedi...

Geçenlerde bir zat çıktı ve “genç kaynana şehvet uyandırır” dedi. Din adamı denilen kişiler böyle tuhaf açıklamalar yaparsa, başkaları neler söylemez!

Kişinin ağzından çıkanı tartması gerekir. Söylediklerinin akla ve mantığa uygunluğunu kontrol etmesi, ona göre sarf etmesi gerekir.

Genç kaynana neden şehvet uyandırsın? Bu tamamen kişinin zihniyetiyle ilgilidir. Öyle ki, ahlak ve faziletten yoksun kişilerin şehvetine göre hareket edilmez.

Açıklamanın yanlışlığını bir de şu şekilde ifade etmek isterim. Basit bir matematik hesapla…

Kızların erkenden evlendirilmesini savunan birçok insan yok mu? Var elbette. Hatta belki de yukarıdaki tuhaf cümleyi kuran kişi de bunu savunuyor. O halde ortada bir çelişki var. Erken evlendirilen kız, genç kaynana olur.

18 yaşında evlenen birini düşünelim. Bir sene sonra yani 19 yaşında bir kız annesi olsun. Onun da kızını 18 yaşına geldiğinde evlendirdiğini düşünelim. Dolayısıyla kendisi 37 yaşında kaynana olacak.

O zaman ne yapmak lazım? Ya kızlarımızı erken evlendirmeyelim ya da bunun gibi yersiz, akla ve mantığa aykırı açıklamalara kulak asmayalım. Sanırım ikincisi daha doğru olur.

***

Ülkelerin karşılıklı iyi niyeti esastır…

Afrin ile ilgili sürekli bir şeyler söyleniyor, yazılıyor, çiziliyor. Konuyla ilgili görüşlerimi daha önceki yazılarımda ifade etmiştim. Bugün farklı bir açıdan da konuyu ele almak istedim.

ABD Dışişleri Bakanı Tillerson, yarın Ankara’ya gelecek. Bu görüşmede tabi ki Afrin konuşulacak. Lakin sonuç çıkar mı bilmiyoruz?

Muhakkak bizi yatıştırmak için bir şeyler söyleyecektir. Ancak Tanzimat Döneminin değerli yazarlarından olan Ziya Paşa’nın çok güzel bir sözü var: “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.”

İcraat lazım, laf-söz değil.

Aslında ABD ile ilişkilerimizin tekrar normale dönmesi için gereken şey çok bariz. ABD’nin PYD/PKK terör örgütüne yardım etmeyi kesmesi gerekir. Bu tabi ki ilk etapta yapılması gereken şey. Daha sonrasında ise bir müttefikimiz olarak samimi adımlar atması lazım.

Ülkelerin birbirleriyle ilişkilerini dizayn ederken ön planda tutması gereken şey iyi niyettir. Hele ki sözü edilen iki ülke müttefik ise bu husus çok daha önemli.

Fakat Pentagon’un 2019 yılı için hazırladığı bütçe tasarısında PYD/PKK terör örgütüne 550 milyon dolar ayırdığını görüyoruz. Bu şartlar altında ne iyi niyetten bahsedilebilir ne de uzlaşmadan.

Şüphesiz ki işlerin daha da karışması ve geri dönülmez bir noktaya gitmesini kimse istemez. Ancak bir şeyler yapması gereken taraf ABD, biz değiliz.

Sağlıcakla kalın…