Müzik günah mı?, Ankara B. Belediyesi ve Mecidiyeköy Katlı Otoparkı…

GÜNCEL/O SES TÜRKİYE: Hürriyet yazarı Tülay Demir, M.Ersoy ile söyleşi yapmış. T.Demir’in: Sizi “O Ses Türkiye” gibi yarışmalarda jüri olarak görme ihtimalimiz var mı?’ sorusuna M.Ersoy’un  verdiği, can alıcı sözleri veriyoruz; “…bana göre böyle bir formatta jürinin duayenlerden kurulması gerekir. Yani gerçek anlamda müzikse olay. Hasbelkader eline mikrofonu alıp ezberlediği üç beş şarkıyı söyleyen ama müziğin deriniyle ilgili hiçbir bilgiye sahip olmayan insanların jüri olması bana komik. Komik... Jüri olacak kişi ya da kişiler musikinin duayenleri olmalı. Seyirci de onların sanki bir altyapıları var sanıyor.Daha kendilerinin hocaya ihtiyaçları varken oralarda jürilik yapmaları gerçek anlamda komedi! Şahsen gülüyorum. Tekrar ediyorum orada jüri olması gerekenler konservatuvarlardaki, radyolardaki hocalar, duayenlerdir. Müziği gerçekten bilenlerdir. Okuduğu şarkının tonunu bilmeyenler bugün jüri üyesi! Böyle bir saçmalık yok!” 

MÜZİK GÜNAH MIDIR?...

Konu ile ilgili  17.04.2014’te yazmışım. Demek ki o zamanda gündeme getirilmiş. https://www.internethaber.com/sarki-soylemek-ve-calgi-calmak-gunah-mi-1226670y.htm

Din İşleri Yüksek Kurulu, “Müziğin dindeki hükmü nedir?” sorusuna yanıt  olarak şu görüşü paylaşmış:  “İslam dini müzik konusunda ayrıntılı ve özel hüküm koymak yerine, genel ilke ve amaçları belirlemekle yetinmiştir. Buna göre İslam'ın ilke ve esaslarına aykırı, günaha sevk eden, haramı teşvik eden müzikleri yapmak ve dinlemek günahtır. Dinimizin temel inanç, amel ve ahlak ilkelerine aykırı olmayan, haramların işlenmesine sebep olmayan müzik türlerini dinlemekte ise dinen bir sakınca yoktur. Kur'an ve sünnette müzikle meşgul olmanın, müzik dinlemenin mutlak anlamda günah olduğunu gösteren deliller bulunmamaktadır. Aksine, Resûlullah'ın (s.a.s.), ilke olarak müziğin caiz olduğuna işaret sayılabilecek nitelikte ifadelerinin bulunduğu bilinmektedir. Nitekim o, nikâhın duyurulması için def çalınmasını öğütlemiştir. Yine bir bayram günü Hz. Âişe'nin yanında def çalıp türkü söyleyen iki cariyeye çıkışmak isteyenlere ‘Bırakın bu gün bayramdır' diye uyarıda bulunmuştur. Müzik yapmanın ve dinlemenin hükmünün ne olduğu konusu İslam bilginleri tarafından çokça tartışılmış, lehte ve aleyhte çok şey söylenmiştir. Tarafların ileri sürülen görüşleri, gerekçeleri ile birlikte değerlendirildiğinde müziğin mutlak anlamda yasaklanmadığı, aksine ilke olarak mubah kılındığı sonucuna ulaşılır.”  Ancak, metindeki; “günaha sevk eden, haramı teşvik eden müzikler” cümlesi ile hangi tür müzik işaret edilmiş bilemiyoruz!... Bu açıklamayla  konu kapanmıştır. İnşallah, aynı kişiler konuyu ısıtıp ısıtıp gündeme getirip, gençleri ve sanat insanlarını rahatsız etmez. H.Karaman’ın (Yeni şafak/14.12.2017) “Musıki haram demedim” başlıklı yazısını okumak gerek..Sağduyu galip gelmeli…Yüksek Kurul’a teşekkür ediyoruz… Müziğin gücünü, günün bestesini dinleyerek anlayabilirsiniz!...

ANKARA B.B. NELER OLUYOR?

M.Gökçek gitti ama, sarsıntıları devam ediyor. Açıklamış  olduğu bir çok proje iptal edildi. Ankapark’ın ne olacağı meçhul. Ancak,M.Gökçek, bu projeleri tek başına yapmadı herhalde, B.B. Meclisi’nden geçirmiş olması gerek..O zaman AK Parti’li Meclis Üyeleri, ne yapmışlar? Onların bu projelerde onayı  yok mu? Açılışlarda gövde gösterisi yapanlar, M.Gökçek ile resim çektirme yarışı yapanlar onlar değil miydi? Şimdi, birden bire karşısına geçtiler, yarın ne yapacakları meçhul!.. Ama, beyler/bayanlar; bu sökülen heykeller, iptal  edilen projeler Ankara’lıların bütçesinden, vergilerinden ödendi. Burada kamu zararı söz konusu? Şimdi, bu zararın hiçbir karşılığı/sorumlusu olmayacak mı? Siz Meclis Üyeleri, akşamları rahat uyuyor musunuz? Ankaralılardan bir özür dilediniz mi? Yok, sus pus; gelen ağam, giden paşam…Siyaset ne güzel;  şehri mahvet, dövizi fırlattır, sonra; görevden alın ve  temizlenmiş ol!.. (T.Çillerin bir gecede yaptığı devalüasyon ve A.Davutoğlu’nun Rusya ile yaptığı uçak krizi, İHH Gemi krizi v.b. sonucunda neler kaybettik, kaç kişi iflas etti, unutmayalım) M.Gökçek’e  bir  makam arabası verilmiş, demek ki ihtiyacı var!...Olmaz böyle bir şey, olmamalı!…Artık, yeni Türkiye’de bunlara yer olmamalı..Bakınız; üniversitelerde “etik kurulları” çalışıyor, çok fazla şikayet var…Toplumun en üst katmanı bile kaynıyor. Bir çok öğretim elemanı az-çok ceza alıyor. Çünkü; her yanlışın/hatanın bir karşılığı var/olmalı…Cennet ve cehennem, insanlara verilen;  mükafat ve cezanın bir karşılığı  değil mi? Özellikle siyasetçiler, insanları;  ‘her şeyi yutan’  bireyler olarak görmemeli…Lütfen, kahveleri gezer misiniz?!

Son haber: CHP Milletvekili Ali Haydar Hakverdi; "Ankara’da dolmuş şoförlüğü yaparken kaderi Melih Gökçek’le birlikte değişen Söğüt İnşaatın sahibi Mustafa Akan, namı diğer dolmuşçu Mustafa bu milyonlarca liralık arsa ihalesini ANFA ile birlikte kazanmıştır" dedi ve belgeler sundu. (12.12.2017/TBMM)

MECİYEKÖY KATLI OTOPARKI TOPLANMA ALANI OLACAK MI?..

1997’den beri Ortaklar/Mecidiyeköy’de oturuyoruz. Okula yakın olmam ve etkinliklere ulaşabilmem için  merkezi yerde kalmak, arabasız da ulaşımı sağlamak durumundayım. Zaten, AVM lerin merkezi durumuna gelen Şişli-Levent hattı, her zaman yoğundu, buna bir de Torun GYO, Quars  ve yanında Metro inşaatı eklendi. Temiz hava almak, araç park yeri bulmak sorun oldu. 3 yıldır, her gün balkon yıkamak zorunda kalıyoruz, o kadar kirlilik var…Şimdi, ortaklar girişi teke düştü ve saat 17-19 arası, meydan; kornaların, sirenlerin, bağırışmaların, küfürlerin v.b. yoğun yaşandığı bir yer oldu. Bu saatlerde bir polis görevlendirilmiyor.. Bu arada toplanma yeri olarak ayrılan Mecidiyeköy Katlı Otoparkın yeri konusunda sakinlerin şüpheleri devam ediyor. Çünkü, gelen haberlerde İstanbul’daki deprem toplanma alanlarının, AVM yapılması için plan değişikliği yapıldığı öğrenilmişti. Ayrıca, Şişli Fulya Mahallesi’nde Mecidiyeköy Katlı Otoparkın karşısında 3 bin metrekarelik alanda yapılacak “Mecidiyeköy (Fulya) Metro İstasyonu ve Transfer Merkezi” için İBB Meclisi 2009 yılında plan hazırlamış. Parseller “metro istasyonu, transfer merkezi” ilan edilmişti. Plana ayrıca transfer merkezi alanına “alışveriş merkezi, otel, motel, rezidans” yapılabileceğine dair bir not eklenmiş, ama mahkeme reddetmişti. AK Parti Şişli İlçe Başkanı Ö.F.Günday, basına bir açıklama yaptı: “Mecidiyeköy Katlı Otoparkı yıkılacak, alta inecek. Oraya bir kültür merkezi, İSMEK ve  spor salonu yapacağız. Üstünü de yeşil alan olarak Şişli’ye kazandıracağız. Yeşil alanın bir köşesine de bu aks üzerinde Cami olmadığı için bir Cami projemiz var, inşallah onu gerçekleştireceğiz.”  Bu açıklama sakinlerce; “AVM gitti, Cami geldi” olarak yorumlandı. Sakinler diyor ki; alan zaten küçük, Metro giriş ve çıkışı yer kaplıyor. Otoparkın alta alınması, kültür merkezi, yeşil alan  v.b.  çok güzel ve istenen bir proje, ancak Camii’nin yer alması yanlış. Çünkü, yolun hemen karşısında iki büyük Cami, Torun’un yakınında bir Mescit ve büyük Cami  var.  Küçük olacak cami, işlevsel olmayacak ve Torun –GS v.b. rezidanslarının yanında değer kazanmayacak.  Mecidiyeköy, çok nüfuslu bir yer, alanı küçültmek yerine, imkan varsa daha da büyütmek gerekli. İbadet için alt katta Mescid düşünülmeli.” Bizce de konunun birlikte düşünülerek, görüşler dikkate alınarak yapılması, huzur için gerekli. Çünkü, deprem, her gün daha da yaklaşıyor!..

ASIL GÜNDEM PAHALILIK OLMALI…

Ne zaman marketlere girsem, serzenişler duyuyorum. “Evladım yine mi zam geldi? Bu geçen hafta ucuzdu, ne oldu?” Mesela; Mis peynir 700 gr,7.250 idi, dün 9.250 olmuş. Tereyağ 32 TL den 43-45 Tl ye çıkmış. Bakliyatlar uçuyor. Tam yazayım derken, köşe yazarı  Burhan Ayeri (Yeniçağ/15.12.2017)  konuyu özetlemiş. Aman dikkat , çarşı-pazar-market fiyatları el/can  yakıyor!...

“ ‘O konu seçmeni etkilemez’, ‘Bu da tesir etmez’ kuru sıkıları arasında esas yangını gören pek az. Mutfaktaki yangın her geçen gün büyüyor. Kilosu 23 liraya galeta, 525 gram niteliksiz peyniri 20.45 liraya satan Migros'tan söz etmeyeceğim. Onlara  ‘Allah ıslah etsin’ demekle yetineceğim. BİM ve A 101 gibi ucuz ve çok şubeli marketleri baz alacağım. Üstüne üstlük sahipleri Ak Partili. Onlar da ölçüyü kaçırdılar. Süt ürünlerinin etiketleri her hafta değişiyor. Daha iki ay önce 350 gramı 7.95 lira olan ürünler bugün 12.50 lira. Bakliyat aynı durumda. Geçen sene kilosu 4.95 lira olan nohut bu yıl 8.95. En önemli ihtiyaç maddesi sıvı çiçek yağdaki artış yüzde 40'ı geçti. Zeytinyağını hiç sormayın. Adeta roket yakıtı. “

GÜNÜN BESTESİ, Yücel Arzen’den…

Surda bir gedik açtık.. (Necip Fazıl Kısakürek)

https://www.internethaber.com/erdogani-hayran-birakan-necip-fazil-performansi-video-galerisi-1831475.htm