BIST 9.693
DOLAR 32,50
EURO 34,69
ALTIN 2.499,53

Modern Cahiliye dönemine hoş geldiniz…

Yayınlanan tarihi dizilerde ki gerçekle uyuşmayan kurgular eleştiriliyor olsa da bu durumdan memnuniyet duymaya başladım açıkçası...

İnsanoğlu tarihi boyunca büyük medeniyetler inşa ettiği gibi maalesef medeniyetleri yerle yeksan eden cahiliye dönemlerine de imza atmıştır. Peşinen söyleyeyim ki cahiliyeden kastım okuma yazma bilmemeden kaynaklanan bir cahillik değil tam tersi medeniyetin zirvesinde iken yaşanan bazı arızalardan kaynaklanan bir ‘cahiliye’ dönemidir.

Bunun en çarpıcı örneği şeytanın yaşamış olduğu cahiliyedir. Meleklere başkanlık ettiği dönemde şeytanın yaşadığı cahillik, Allah’ın rahmetinden kovulmasıyla sonuçlanmıştır. Allah’ın yaratmış olduğu kulu Adem’e “Ben ateşten yaratıldım, o ise topraktan. Ben ondan üstünüm” diyerek Allah’ın secde emrini yerine getirmeyen şeytan, 'ırkçılık' olarak niteleyebileceğimiz cahiliye devrinin ilk kahramanı aynı zamanda ilk kurbanıdır.

Hz. Nuh’a inanmayarak kurmuş oldukları medeniyetin sular altında kalmasına yol açan ve tarih sahnesinden silinen bir başka cahiliye dönemi insanlarının da ileri sürdükleri bahane şeytanın bahanesiyle benzerlik gösteriyordu: “Biz ondan daha soylu ve asiliz.”

Biz Müslümanlar tarafından çok iyi bilinen bir başka cahiliye dönemi örneği ise Mekke müşriklerinin sergilediği ve bir devre adını veren meşhur ‘cahiliye dönemi’ örneğidir. Allah’ın gönderdiği Peygamberine (s.a.v.) inanmayan Mekke müşriklerinin ileri sürdükleri bahaneler de yabancı değil: “Biz ondan daha soylu, üstün ve asiliz.”

Edebi açıdan sanatın ve maddi açıdan zenginliğin zirvesinde olan Mekkeli müşrikler 'ırkçılık' olarak da nitelenebilecek bu cahiliye davranışlarının ardından yok olmaktan kurtulamamışlardır.

İnsanoğlu her ne zaman 'ırkçılıktan' kaynaklanan cahiliye örnekleri sergileseler büyük yıkımlara yol açılan süreçler ve zamanlar yaşanmıştır. Medeniyet ve teknolojinin zirvesinde iken ortaya çıkan cahiliye davranışı sonucu yaşanan büyük felaketlerde medeniyetler yok olurken milyonlarca insan heba olmuştur.

Bugünlerde büyük bir esefle ve üzüntüyle müşahede etmekteyim ki (etmeliyiz ki) bahsettiğim cahiliye dönemlerine benzer bir dönem yaşamaktayız. Gittiğim tüm meclislerde, izlediğim tüm programlarda, okuduğum tüm yazılarda ırkçılığa dayalı bir cahiliyenin emareleri görülmekte. Milliyetçiliğin çok ötesinde ‘ırkçılık’ olarak niteleyebileceğim bir söylem insanımıza hâkim olmaya başladı. Maksadını bir hayli aşan söylemler dört bir tarafımızı sarmaya başladı.

Siyaset yelpazesi altında etkileşimi farklı algılayarak (ya da zaten sunulmak istenen algı) etkileşimi ile birlikte ‘ırkçılık’ seviyesine varan milliyetçilik damarları geçmiş ile benzeşmeye başlamış durumda!

Yayınlanan tarihi dizilerde ki gerçekle uyuşmayan kurgular eleştiriliyor olsa da bu durumdan memnuniyet duymaya başladım açıkçası. Kutsiyet atfedilen şahısların gerçek tarih kurgusu dışında role bürünmüş olmaları üzülerek ifade ediyorum ki en azından zihinlerde oluşan-oluşturulan kutsallığı en az seviyeye indiriyor!

Evet vatan sevdası ve millet sevdası tabii olacak ve sancaktarlığını da gururla yapacağız-yapmalıyız da. Lakin cahiliye dönemi adetleri gibi ‘dinin önüne geçmiş’ bir milliyetçilik tarihteki ‘son’ ile bizi karşı karşıya bırakabilir!

Unutmayalım ki “Allah ihmal etmez ama imhal eder.” Bu düstur kulağımıza küpe yapılmalı.

Çok zor süreçler yaşadığımız günümüz dönemi yetmezmiş gibi ırkçılık düzeyinde bir cahiliye ve deizm belası denilen bir cahiliye adeti ile karşı karşıya. (Bunu dilim döndüğünce bir sonraki yazımda okumalar yaparak daha tafsilatlı kaleme almaya çalışacağım inşallah.)

Eğer bu konuda yapılan tartışma ve söylemler makul bir seviyeye çekilmez, ırkçılık üzerinden üstünlük taslama ve hâkimiyet kurma faaliyetleri devam ederse korkarım cahiliye dönemi medeniyetlerini bekleyen büyük yıkım bizi de yutacak.

Toplum liderleri, kanaat önderleri, siyasi liderler, hocalar ve âlimler, Diyanet yetkilileri bu büyük tehlike karşısında bir an önce gereken uyarıları yapmalıdırlar.

Yoksa “Va esefa” deyip dizlerimizi döveceğimiz bir devrin yaklaştığını görmemek için ancak kör olmak gerekiyor.             

SOSYAL MEDYA TAKİP 

twitter.com/msbeser

facebook.com/msbeser