BIST 9.054
DOLAR 32,32
EURO 35,11
ALTIN 2.299,96

Millet destan yazdı ya siyaset?

15 Temmuz’da Anadolu insanı akla hayale gelmeyen bir kahramanlık destanını yazarak ülkesinin sathı mahalli düzeyinde sesini yükseltti, 81 ilden hürriyet ve hak adına varlığını hissettirdi, peki ya başkaları.

15 Temmuz’da Anadolu insanı akla hayale gelmeyen bir kahramanlık destanını yazarak ülkesinin sathı mahalli düzeyinde sesini yükseltti, 81 ilden hürriyet ve hak adına varlığını hissettirdi, peki ya başkaları.

Bürokrasi aynı,

Mülkiye aynı,

Siyaset ayni…

Varsa yoksa FETÖ; akşam FETÖ, sabah FETÖ diyerek bir yılı geride bıraktık.

Şehirlerimizde uyuşturucu baronları cirit atıyor,

Haraç çeteleri faaliyet gösteriyor,

Mülakat oyunlarıyla devlet kurumlarına insanlar düzensiz alınıyor.

Kürt sorunlarının çözümü yerinde dururken, Türkçüler ve Atatürkçüler ekranlarda boy gösteriyor.

Baksana sanki ülkemizin sözcüsü Perinçek/Merinçekler olmuş, gel de kahrolma.

Şu anda haberlerde 15 Temmuz gününde olup bitenler ele alınıyor adam tutturmuş Türk medyası şöyle Türk medyası böyle diyor,

Bakıyorum PKK sempatizanları da bıyık altında gülmeye başladılar, hayırlı bir ilerlemenin, gelişmenin olmaması onların işine geliyor tabi.

Üstelik yalan dolan üzerine PKK ruhunu ülkemizde, bölgemizde diri tutanların kılına dokunulmuyor.

Elbette ki devletin değişimi zaman alır, ama güler yüzlü, halktan yana merhamet duygularına sahip bir bürokrasi bir türlü nasip olmadı hala, çünkü hırsızlık arsızlık, vurgun ruhu hala bürokraside yaşıyor.

İnsan hedefine neyi koyarsa ona göre yetenekleri tezahür eder.

Mesela Diyarbakır’da karanlık adamların havasından geçilmiyor!

Sağlıkta sıkıntılar var,

Eğitimde sıkıntı var, idarecilerin atamasında şaibe var,

Haraç çetesi daha dün bir esnaftan para alamadığı için oğlunu öldürdü,

Bir İş-Kur kurumumuz var faaliyetleri toplum üzerinde iyi bir izlenim bırakmıyor,

Eski valimiz bir emniyet müdürü edasıyla çalışıyordu, yenisinin de ilk izlenimi umut verici  ama daha faaliyetlerini pek görmedik bakalım nasıl çalışacak?

Ayrıca Milletin destan yazdığı “15 Temmuz Milli İrade Günü”nü devletin protokolüne bağlamak da pek hayra alamet değildir, zaman içinde ilgisiz kala kala kaybolacağına işarettir.

Halkın kahramanlık destanını devlet memurlarının rehavetiyle yaşatamazsınız.

Bazı okuyucularım diyorlar ki hep benzer konular üzerinde duruyorsunuz, bekli kendileri açısında haklı olabilirler ama ülkemizin dengesini bozan temel sorunlar dururken ben nasıl havadan sudan bahsedebilirim?Edebiyat yapabilirim?

15 Temmuz günü dört parti TBMM çatısı altında bir araya geldiler aslında ondan sonra hep omuz omuza olmaları gerekiyordu.

“Yenikapı ruhu” adıyla bir birliktelik görüntüsü verildi ama ülkenin asıl sorunlarının çözümü için bir eylem planı ortaya koyulmadı.

Aslında o gün ülkemiz için bir ortak deklarasyona da imza verebilirlerdi.

İktidarı da muhalefeti de galiba “eyyamcı” mı? oldu.

Hani ülkenin geleceğiyle ilgili eylem planınız?

Hani birlik beraberliği yaşatacak çalışma planınız?

Hani millete umut verecek faaliyetleriniz?

Tüm vatandaşlarımız bu konuda uzun erimli düşünüp, ilgilileri uyarmalarını bekliyorum, bu ülke hepimizin, iyi idare edilmezsek öz vatanımızda buruk yaşayacağız.

Vatandaşlarımızın daha aktif olmasını bekliyorum.

Selam ve selametle kalın.