BIST 9.525
DOLAR 32,59
EURO 34,74
ALTIN 2.506,53

MEB 4+4+4 çizelgesi ve “sanat alanı”…

MEB, 4+4+4, sanat alanı

Geçen haftaki yazımızda sistemle ilgili açıklamalara yer vermiştik.Bu yazımızda “sanat alanı” ile ilgili derslerle ilgili görüşlere yer veriyor, iki yazımızın birlikte değerlendirilmesini rica ediyoruz..

Sistem değişikliğine çok hızlı girildiği için, bazı kararlarda yanlışlıklar olabilir. Bizde henüz eğitim başlamamışken, düzeltilmesi için yanlış gördüğümüz tesbitlerimizi şimdiden vermek istiyoruz.

Ayrıca, her alan mensubu önce kendi evinin önünü  temizlemeli ki doğrular bulunsun. Yoksa, el oğuşturup, öneri yapmayıp kenarda beklemek doğru bir yol olmasa gerek…

Bir çocuk bir aileyi, bir aile bir mahalleyi, bir mahalle bir şehri değiştirebilir, bir de bakarsınız ki her şey değişmiş…

Sözümüz bu hafta sana alanı insanlarına/kurumlarına…

Şimdi geçen hafta verdiğimiz çizelgedeki derslere bakınca, MEB’na teklif götürmeyen sanat/müzik insanlarımız;

“Sanat ve spor” adını doğru bulacaklar mı?  Kabul edecekler mi?

Sanat son yıllarda, hükümet alanında turizm ile birlikte sancılı olarak yürürken, birçok aydın/yazar bir an önce Kültür Bakanlığı bağımsız olmalıdır kampanyası yürütürken, sanatın  sporla birleştirilmesine ne diyecekler?

Yine, “Müzik, spor ve fiziki etkinlikler” adını doğru bulacaklar mı?

Müziğin  önce “spor” ile, sonrada “fiziki etkinlikler” ile birleştirilmesini  kabul edecekler mi?

 

Bakanlığımıza sorularımız da şunlar olacak;

Bu kararı alırken, son yıllarda uygulamaya konulan “Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri” nin uygulamada çektiği sıkıntılar konusunda Bakanlık ve akademisyenler tarafından  araştırma yapılmış mıdır?

Bakanlık ilgili kurumlardan görüş almış mıdır?

Bakanlık, öğrenci sporu seçtiğinde, her  dalda öğretmen bulabilecek midir?

“Oyun ve fiziki etkinlikler” neyi anlatmaktadır, doğru mudur?

Müzik, spor, güzel sanatlar v.b. hepsi fiziksel / bedensel  etkinliklerdir. Acaba, “halk oyunları  ve uygulamaları” dersi daha doğru ve gerçekçi değil midir?

“” dediğimizde, görsel sanat (göze hitap eder; resim, heykel, mimari ve fotoğraf v.b.), işitsel sanat (kulağa hitap eder; şiir, edebiyat ve müzik v.b.) ve dramatik sanat (hem göze hem kulağa hitap eder) anlaşılmaktadır. Dolayısı ile, çizgi, boya ve hacim veren maddelerle göz duyumuzu algılayan sanat olan  “görsel sanatlar”ın  bağımsız olarak yer almasının sebebi nedir?

Üniversitelerimizin artması ile sanat kurumları Ales şartı ve Üds barajı yüzünden yetişmiş eleman bulmakta zorlanmaktadırlar…

Bu branşlar bir kişide toplanamayacağına göre, ihtiyacı karşılayacak, yetişmiş sanatçı/akademisyen/öğretmen/uzman nereden bulunacaktır?

Bu alanlarda, usta öğreticilere dönülecekse, “pedagojik formasyon” önemli olduğu için, aman dikkat diyoruz….

Eğer üniversitelerde olduğu gibi, seçmeli dersler adı altında 4-5 isim koyup, sonra öğrencilere “şu  dersleri açamıyoruz, hocası yok” deyip, sadece belirli dersleri açmak yoluna gidilecekse o başka!...

Konunun olgunlaşması ve çıkabilecek sorunların “alan mensupları” ile görüşülerek önlemlerin alınması yerinde olacaktır…

Bu sistem konusunda büyük emek harcanmaktadır. Bu emeğin boşa gitmemesi en büyük dileğimizdir. Sistemlerin sürekli değişmesinden ülke çocukları ve aileler zarar görmektedir.

Tek çare “bilgi toplumu” olmak, “bilime öncelik” vermektir.

Biz bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek taraftarıyız…

Her zaman “daha iyi bir eğitim” ve “daha iyi bir Türkiye” için hazırız…

Çünkü, çocuklar/gençler hepimizin…

 

Son söz: Biz, güzel sanatların toplumun yüzünü güldürecek, kültürünü yükseltecek ve insanı taze tutacak en iyi çare olduğuna inanıyoruz. (Behçet Kemal ÇAĞLAR)