Kişisel karakter analizi, Arş.Gör.’ler için şarttır!..(2)

Gerçekten, bu kadar çok üniversiteyi idare etmek kolay değil.

Yeni YÖK’ün; Rektör, Dekan ataması gibi işlerle vaktini harcamasını doğru bulmuyoruz. Rektörü Cumhurbaşkanı, Dekanı Rektör atamalıdır.

Müdür ve Dekan’da Rektörler gibi, 4 yıl için atanmalıdır. Rektörün görev süresi bitiminde, atananların görevi sonlanmalıdır…

Rektör  ve yardımcıları hariç; Dekan/Müdür ve yardımcılarının,Bölüm Başkan ve yardımcılarının “Prof. olma şartı” kaldırılmalı, “öğretim üyesi” olma şartı getirilmelidir ki, amirlerin eli rahatlasın!.. Mutlaka, idarecilikteki  Prof. tekeline son verilmelidir.

Prof.; kişinin çalışmalarının karşılığı alınan bir “unvandır.” İdarecilik ise; “yetenek, sorumluluk ve sosyalite” isteyen bir görevdir.

Biliyoruz ki, bazı rektörler göreve atandıktan sonra yönetmeliklerden/kanunlardan haberdar olmaktadır.

Son durumda 3 yıllık Prof.’larda, rektör olarak atanabilmektedir.

YÖK Kurul üyeliklerine, MEB Genel Müdürlükleri’ne; neden Doç. ve Dr.Öğr.Üyesi atanmadığının açıklaması yoktur.

Bu arada belirtelim ki, üniversitelerimizin; yanlış/belirleyici ilanlarla, rektörlerin yakınlarının kadrolaşmasıyla basında yer almasını doğru bulmuyoruz.

O nedenle Üniversite Genel Sekreter’inin (Fakülte v.b. sekreterinin); “kurumun sigortası/hafızası ve uyarıcısı  olduğunu, bu kişilerin iyi seçilmesi gerektiğini” söylüyor  ve “sık sık değiştirilmemesini” doğru buluyoruz.

Üniversitelerde, en önemli olan, “ilk öğretim elemanının” alınmasıdır.

Çünkü,o akademisyen; üniversitenin tanıtım gücü olacak, kuruma zarar vermeyecek, projeleri ve üretimleri ile kuruma değer  kazandıracaktır.

Martin Luther King’in güzel bir sözü var;

“Uçamıyorsan koş,

Koşamıyorsan yürü,

Eğer yürüyemiyorsan sürün,

Ama, hareket etmeye devam et.

Geleceğe ilerlemeyi sürdür.”

Önerim şudur;

1/Arş.Gör ilanı verilir. (Elbette ilan; şahıs göstermeyecek, etik ve doğru olacak)

2/Yabancı dile bakılır. Yabancı dil belgesi olmayanlar, kurum içinde “alanı ile ilgili seçilen” 200-400 kelimelik bir metni çevirecektir…

3/Bilim/sanat sınavına alınır.

4/Adaydan “ayrıntılı kan talili” istenir. (Kan analizler sayesinde ileride başa gelebilecek sağlık sorunları da tahmin edilebilmektedir.)

Kan tahlilinde ki verilerle birlikte, şu bilgiler de belgeli olarak istenebilecektir;

4.a/ Antidepresan ilaç kullanıyor mu?

4.b/ Psikolojik bir sorunu olmuş mu?

4.c/ Daha önce disiplin suçu işlemiş mi? (Ceza verilmese dahi)

4.d/ Sigara-alkol bağımlılığı var mı?

5/ Sonra aday, bu alanda uzmanlaşmış psikologlar  tarafından, üniversiteler için hazırlanmış;  “Kişisel karakter analizi”ne* tabii tutulmalıdır.

Mirriam N. Vollitare, “10 Adımda Karakter Analizi” kitabında; insanların davranış biçimleri, ses tonu ve mimiklerinin onları anlamamızı sağladığını belirtmektedir. (İnsanları doğal tutumlarıyla değerlendirmek için, önce kendi tavır ve tutumlarına bakmak gerekiyor.)

Bu analiz ile;

5.a/Nasıl bir kişiliğe sahip?

5.b/İnsanlarla ilişkileri nasıl?

5.c/Başarılı olduğu alanlar ve durumlar nelerdir?

5.d/Hayatı nasıl algılıyor ve nasıl yaşıyor? v.b. sonuçlar elde edilecektir..

6/ Bu aşamalardan “olumlu/başarılı” olan adaya, bir “metin imzalatılmalıdır.”

Arş.Gör. için başvuran akademisyene;

1/Kurum içinde uyacağı kurallar,

2/Etik kurallar,

3/Yapmaması gereken davranışlar ve kurallar,

4/Yanlış yaptığı takdirde uygulanacak disiplin suçları okutulmalı;

“okudum, anladım, (yapmayacağım)” diyerek imzalatılmalıdır.

Bu gelecekte “yapacağı/yapabileceği yanlışların engellenmesi” için gereklidir.

Bir akademisyenin “bilmiyordum” gibi bir cevabı olamaz, olmamalıdır da!..

Amacımız; kurumsallaşmayı ve gelişmeyi  önleyen uygulamaların ortadan kaldırılmasıdır..

*A/ “(kisiligim.com) adlı sitede şahsımın  test sonuçları:

“Siz gerçekler ve somut ihtiyaçlar dünyasında yaşıyorsunuz. Şimdiki zamanda yaşayıp her şeyin sistematik gidip gitmediğini kontrol ederek çevrenizi dikkatlice gözlüyorsunuz. Geleneklere ve kurallara değer verip, net bir inanç sistemine sahipsiniz. Aynısını diğer insanlardan da bekliyorsunuz, böyle sistemlere değer vermeyen insanları anlamakta güçlük çekiyorsunuz. Yeterliliğe ve verimliliğe önem veriyorsunuz. İşin başında olan bir insansınız, bir işin nasıl olması gerektiği konusunda net bir vizyona sahipsiniz, doğal olarak da liderlik rolüne adım atıyorsunuz.  Kendine güveniniz var ve agresifsiniz. Bazen talepkar ve eleştirel olabilirsiniz, bu yüzden de diğer insanlara zor gelebilirsiniz. Ama hiç değilse bunu diğerlerinin yüzüne karşı yapıyorsunuz. Çünkü çok dürüstsünüz.  Güvenliğe ve sosyal düzene önem veriyorsunuz.”

B/ (www.16personalities.com/tr/enfj-kişiliği) şahsımın  test sonuçları:
DIŞA DÖNÜK / 88%, İçe Dönük / 12%

ENERJİ- Gerçekçi / 51%, Sezgisel / 49%

DOĞAL- Prensip merkezli / 57%, Mantık merkezli / 43%

TAKTİKLER- Planlayıcı / 75%, Araştırmacı / 25%

KİMLİK- İddialı / 69%, Temkinli / 31%

Nasıl! Bu sonuçlarla, iyi bir akademisyen olur muydum?