BIST 9.722
DOLAR 32,56
EURO 34,91
ALTIN 2.425,22

Katar krizi niye çıktı?

İlgili gelişmeleri ve analizleri takip ettiğimizde muhtelif argümanlarla karşılaşıyoruz. Bu gelişme ve analiz yumağına seçmece usulü göz atıp sonucumuzu belirleyelim.

Son birkaç gündür herkesin kafasında aynı soru var. Nereden çıktı bu Katar Krizi?

İlgili gelişmeleri ve analizleri takip ettiğimizde muhtelif argümanlarla karşılaşıyoruz. Bu gelişme ve analiz yumağına seçmece usulü göz atıp sonucumuzu belirleyelim.

Katar körfezin ağa babalarına ve yardakçılarına birden fazla meselede kafa tuttu. Katar’a karşı başlatılan ablukanın başını çeken Suudi Arabistan, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Katar’la görülecek hesapları olduğu kesin. Sıkıntı tek alanda değil tabii ki. Enerji konusunda Katar’ın İran’la birlikte hareket etmesi körfez zorbalarının canını sıktı. Güney Pars Doğalgaz Sahası’nda 51 trilyon metreküp doğalgaz var. Bunun yarısı Katar’a 14 trilyon metreküpü İran’a ait. Rusya ve İran’dan sonra Dünya’nın en büyük doğalgaz rezervi Katar’da. Bu da güç demek. Katar’ın İran’la yakınlaşması, İhvan Hareketi’ne terörizm iftirası atmaması ve Türkiye’ye beslediği aşırı sevgi ve ilgi körfez zorbalarının hoşuna gitmedi. Tabii ki bütün bu tespitler işin sadece bir tarafı.

Katar Krizi patlak verdikten hemen sonra İşid tarihinde ilk defa İran’a saldırdı. Saldırı dolayısıyla İran Suudi Arabistan’ı sorumlu tuttu. Böylece şu iddialar doğrulandı: İran’da İslam devrimi değil Şii Devrimi olmuştur. İran 1979’da üst aklın Ortadoğu’da mezhep savaşı çıkarmak için oluşturduğu bir Şii devrimi gerçekleştirmiştir. İşid de mezhep savaşı çıkarmak için kurulmuştur. İşid ABD merkezli küresel çete tarafından finanse edilmekte ve yönlendirilmektedir. CIA’de 22 sene görev yapmış olan Michael Scheuer’in ‘Sünniler ve Şiilerin kanları kuruyana kadar birbirlerini öldürmeleri tek umudumuzdur’ demeci ABD’nin ve İsrail’in temel dış politika savıdır.

İran’ın Suudi Arabistan’ı sorumlu tutmasından bir gün sonra Putin’den İran’a davet geldi. İran’ın artık Şanghay İşbirliği Örgütü’ne üye olma vakti geldi dedi Rusya Devlet Başkanı. Bu açıklamanın alt metin okuması şu: Obama ile ABD İran’a yanaşıyor gibi görünse de Trump’la beraber yeni filizlenen iyi ilişkiler kökünden söküldü.

Bu arada İngiltere’de seçimlerden hemen önceye rastlayan terör saldırıları gerçekleşti. Bunu da İşid üstlendi. İngiltere’nin ABD kötü giden ilişkileri sır değil. İsrail’le ise son dönemlerde arası hiç iyi değil.

Bu gelişme ve tespitlere ekleyeceğimiz bir sürü şey var. Mesela Katar’ın İngiltere ile olan işbirliğini arttıracağını ve Brexit’in kendilerini hiç ilgilendirmediğini açıklaması gibi. Ya da Trump’ın seçim döneminde 19 trilyon borcumuzu körfez ülkelerine ödettireceği açıklaması gibi. Aynı açıklamada Trump, ‘körfez ülkeleri biz olmadan varlıklarını sürdüremezler, onların sahip olduğu tek şey paradır’ demişti. Tam anlamı ile sağılacak inek gözüyle bakıyorlar.

O halde sadede gelelim.

  1. ABD merkezli küresel çete Ortadoğu’da mezhep savaşı çıkarmak içi elinden geleni yapmaya devam edecek.
  2. Mezhep savaşı en çok İsrail’e yarayacak. Halihazırdaki karışık durumun baş müstefidi İsrail zaten. ABD tarafından kurulan İşid’in İsrail’e hiç saldırmaması ve saldırmayacak olması da bu yüzden.
  3. Suudi Arabistan, Mısır ve BEA gibi ülkeler kendi halklarının demokratik taleplerinden korkan ve kendi halklarına zulm eden ülkelerdir. Korku üzerine kurdukları idarelerini devam ettirebilmek için ABD’ye ve İsrail’e ihtiyaçları var. Yoksa seçimle iş başına gelmiş Mursi’yi darbe ile nasıl indireceklerdi?
  4. Yukarıda belirttiğim sebepler yüzünden Katar oyunu bozan bir aktör. Bu yüzden Katar’a daha fazla yüklenecekleri kesin.
  5. BM İsrail’i her sıkıştırdığında ABD’deki Siyonist Lobi daha da saldırganlaşarak Ortadoğu’yu kan gölüne çeviriyor. 3 gün önce BM Genel Sekreteri Guterres İsrail’e yüklenerek ve 50 yıllık işgali sona erdirmesini talep etti. Hatırlarsanız 2012’nin Kasım ayında Filistin’in BM Genel Kurulu’nda gözlemci devlet olarak kabulü de İsrail’i hayli zor durumda bırakmıştı.
  6. ABD körfez ülkelerini sağılacak inek olarak görmeye devam edecek. 110 milyar doları peşin toplamda 350 milyar dolarlık silah satım antlaşması ABD’yi doyurmadı. Devamı gelecek. Silah lobileri Trump’ı desteklediği için Trump olabildiğince silah satmaya odaklandı. Elinden geldiğince silah satışını arttıracak durumlar yaratmaya çalışacak.

Özet olarak asıl hedefler şunlar: Mezhep savaşı çıkması, İsrail işgalinin meşrulaştırılması, körfez ülkelerinin mütemadiyen sağılması ve Ortadoğu’daki istikrarsızlığın devam ettirilmesi.

Ortadoğu halkları birlik olmadıkça bu sömürü düzeni hiçbir zaman sona ermeyecek. Avrupalılar birbirini öldürmekten sıkıldıktan sonra AB’yi kurdular. Demek ki biz birbirimizi öldürmekten hala sıkılmadık. Tabii ki bölgede Tayyip Erdoğan gibi vizyonu geniş ve başarılı liderlere çok ihtiyaç var. Ancak kurtarıcılar bekleyerek bu belalardan bu bölgeyi kurtaramayız. Bu noktada şu ayeti kerimeyi unutmayalım: Bir halk kendi halini değiştirmedikçe, Allah onların halini değiştirmez. (Rad, 11)

Ortadoğu’daki bütün aklı başında aktörlerin çabasına rağmen bu kadar kan dökülmesi ise şu ayeti aklıma getiriyor: İçimizdeki beyinsizlerin yaptıkları yüzünden bizi de helak eder misin ya Rabbi? (Araf, 155) Müfessirlerin çoğu bu ayetin cevabının evet olma ihtimalinin çok kuvvetli olduğunu belirtiyorlar.