BIST 9.693
DOLAR 32,50
EURO 34,69
ALTIN 2.499,53

Kaddafi'nin Saddam haykırışı!..

ABD tezgahı ile linç edilerek öldürülen Libya lideri Kaddafi'nin Saddam'ı asıldığı Irak işgali sonrası Arap zirvesinde yaptığı konuşma geçerliliğini koruyor mu?

Seversiniz…

Sevmezsiniz…

“Onlar diktatördü.Kendi insanlarına uzun yıllar zülüm yaptı"  dersiniz, demezsiniz!

Hatırlıyorum 6 Ekim 1996 yılında Erbakan hoca’nın Kaddafi’yi ziyaret etmesine bu ülkede ”Sen nasıl teröristi ziyaret edersin” diye tepki koyan bir zümre vardı!..

O gün dezenformasyon’un kralı yapılmıştı!

Uzun yıllar ülkelerini yönettikten sonra ABD ve küresel güçlerin ülkelerinde yaptıkları darbe sonucu biri asılarak diğeri sokakta linç edilerek öldürülen Irak lideri Saddam ile Libya lideri Kaddafi’yi unutmak mümkün değildir…

Tarihe baktığımızda kendi ülkelerinde çılgınlıklar yapan iki ismin de söz konusu Türkiye olduğunda her zaman iyimser davrandıklarını, iyi ilişkiler içerisinde olmalarına özen gösterdiklerini gördük…

Örneğin Muammer Kaddafi…

Uzun yıllar ülkesini Türk inşaat firmalarına ve Türk işçilerine açarak insanlarımıza ve ülkemize önemli katkı sağladığını inkar etmek mümkün mü?

Kıbrıs Barış Harekatı’nda ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı silah ambargosunu delerek Türkiye’ye yardım eden adam Kaddafi’den başkası değildi!

Bakın Taner Baytok o dönemde NATO’da görevli bir diplomattı.

O anlatıyor..

Türkiye’nin ciddi silah eksikliği vardı., İran ve Irak’a silah için başvurdu. İran biraz oyaladı, sonra uyduruk bazı malzemeler gönderdi.

Irak ise “Sizin istedikleriniz bizde yok. Ama Libya’da var” dedi.

Dışişleri, Libya ile hemen ilişki kurdu. Libya, Kaddafi’nin kapattığı ABD üssünde bol miktarda silah ve malzeme olduğunu, bunları gönderebileceklerini bildirdi.

Kısa bir süre sonra da 4 uçak dolusu silah ve malzeme Türkiye’ye gönderildi.O sırada Ecevit iktidardaydı.Hasan Esat Işık Milli Savunma Bakanı’ydı. Işık, Taner Baytok’u çağırıp Kaddafi’ye teşekkür mektubu gönderileceğini bildirdi…

Yani Türkiye müttefik olarak adlandırdığı başta ABD olmak üzere ülkelerden gördüğü düşmanca tavrı  gerek Saddam gerekse da Kaddafi’den düşmanlık hiç görmedi…

Bunları neden yazıyorum…

42 yıl Libya’yı yöneten, 2011 yılında ABD tarafından ülkesinde isyan çıkarılarak linç edilip öldürülen Kaddafi’nin Arap Zirvesi’nde yaptığı bir konuşmayı dinleyince bugünler için çok ama çok önem taşıdığı gerçeği ile sizlerle paylaşmak istedim…

Bakın Kaddafi Arap Zirvesinde  Arap ülkelerine “DERS” niteliğinde bakın neler söylüyordu…

İyi okuyun..

***

Bizim ülkelerimiz işgal edildi. Filistin alındı, Irak alındı. Ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin adaları gibi.

 İran, Türkiye ve diğer ülkelerle aramızda sorun olması biz Arapların çıkarlarına değil. Yani İran’ı karşımıza almak hiç çıkarımıza değil.

Irak’ın işgal ve yok edilmesinin ve 1 milyona yakın insanın ölmesini sebebi nedir?

Amerikalı arkadaşlarımızın şu soruyu cevaplandırmalarına izin verelim:

Niye Irak? Sebep nedir?

Bin Ladin Iraklı mı? Hayır, değil.

New York’a saldıranlar Iraklı mı?

Hayır değiller.

Pentagon’a saldıranlar Iraklı mı?

Hayır, değiller.

Kitle imha silahları Irak’ta var mıydı?

Hayır, yoktu.

Irak’ta kitle imha silahları olsa bile Pakistan ve Hindistan da nükleer silahlara sahipler.

Ve Çin, Rusya, İngiltere, Fransa ve Amerika da sahip.

Bütün bu ülkeleri yok mu edelim?

İyi o zaman, kitle imha silahı olan her ülkeyi yok edelim.

Yabancı bir güç gelir, bir Arap ülkesini işgal eder ve başkanını asar. Ve biz burada oyun dışında oturup, geçeriz.

Neden Saddam Hüseyin’in asılmasını araştırmıyorsunuz?

Bir savaş esiri nasıl asılır?

En azından bir Arap ülkesinin başkanı ve Arap birliğinin üyesi olarak…

Saddam Hüseyin’in politikaları hakkında konuşmuyorum.

Ya da onunla olan anlaşmazlıklarımızdan…

Hepimizin onunla anlaşmazlıkları vardı ve burada da anlaşmazlıklarımız var.

Ve bu oda dışında ortak hiçbir şeyimiz yok.

Saddam Hüseyin’in öldürülmesinin sorgulanması neden yapılmayacak?

Tüm Arap liderleri asılarak idam edildi.

Ama kenarda oturuyoruz.

Neden?

Bir sonraki siz olabilirsiniz.

Evet.

Amerika, Humeyni’ye karşı Saddam ile savaştı.

Amerika dostuydu.

Cheney, Saddam’ın dostuydu.

Irak yok edilirken ki Amerikan Savunma Bakanı Rumsfeld, Saddam’In yakın arkadaşıydı.

Sonuç onu sattılar ve astılar.

Amerika ile dostsunuz.

Diyelim ki ‘biz’ ‘siz’ değil.

Ama öyle bir günde Amerika sizi asabilir.

Maalesef söylemeliyim ki, birbirimizin düşmanıyız. Birbirimizden nefret ediyoruz, birbirimizi kandırıyoruz.

Birimizin başına bir şey geldiğinde ‘oh olsun’ diyoruz. Birbirimize karşı komplo kuruyoruz. 

***

Evet sevgili okurlar Kaddafi Arap zirvesinde Arap coğrafyasına ABD’nin gerçek yüzünü anlatırken  böyle sesleniyordu..

Çok ama çok anlamlı değil mi?

Hangi kelimesine katılmıyorsunuz?

Sonradan ne acı ki kendi akibetide Saddam gibi oldu...

Şimdi soralım;

Dünyanın her bölgesinde kendi menfaatleri  için  yol verdiği liderler üzeri sonra 'Vay seni diktatör' diyerek her türlü operasyonu yapan o ülkelerde iç savaş çıkartan, o ülkenin liderlerini alaşağı eden,  insanları birbirine kırdırtan ABD,İngiltere gibi ülkeler mi diktatör?

Yoksa Kaddafiler ve Saddamlar mı?

***

Diyeceğim o ki;

ABD’nin Arap dünyası üzerindeki kabusuna ve Türkiye’yi bu stratejinin içine çekme düşüncesine karşı bütün planları bozan adam Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmuştur…

ABD’nin işbirlikçisi FETÖ ile ‘SON UMUT’ diyerek organize ettiği 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı Türk milletinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arkasında dimdik durarak verdiği kurtuluş mücadelesi ABD’nin bütün maskesini düşürürken, Reis’i son yazımda belirttiğim gibi bir dünya lideri pozisyonuna taşıdı…

O nedenle ABD’nin Irak işgali sonrasında Kaddafi’nin Arap zirvesinde yaptığı bu konuşma bugün yaşananlar için derstir…

Acı ama gerçek bugün  kandırıldıklarını gören ülkeleri Saddam ve Kaddafi’yi arar hale getirildi...

İşte ABD’nin demokrasisi bu!

Kullanamadığı liderleri devir..

Sonra ülkede iş savaş çıkar…

Ardından ülkeyi işgal et..

Daha sonra parçalayıp zenginliklerini büyük bir iştahla ye..

En sonunda kendi kaderi ile baş başa bırak…

İşte Türkiye Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde bu güce karşı  oyunu kuralına göre oynayarak teslim olmadı…

Ve dünyadaki bütün mazlumların hamisi oldu..

Evelallah olmaya da devam edecek…

Çünkü Allah’ın eli bu ülkenin bu milletin ve bu liderin  üzerinde…

Üstat Necip Fazıl’ın çok anlamlı bir sözü vardır..

Der ki:

Her şey, her şey şu tek müjdede;
Yoktur ölüm Allah diyene!
Canım kurban başı secdede,
İki büklüm Allah diyene! 

İşte "Allah'tan başka kimseye boyun eğmem.Sadece rüküde eğilirim"diyen  Recep Tayyip Erdoğan’ın sırrı bu sözde saklıdır..

***

Sevgili okurlar…

Ne güzel bir gün…

Cumanız ve Miraç kandiliniz mübarek olsun…