BIST 9.080
DOLAR 32,37
EURO 34,96
ALTIN 2.325,36

İşte 'PKK evet diyor' yalanı!..

Bölücü örgüt resmen 'Hayır' kampanyası yaparken 'PKK evet diyor 'yalanı terör ile mücadeleye de ihanettir.

16 Nisan Halk Oylaması için geri sayım başladı…

Millet pazar günü sandıkta son sözünü söyleyecek…

Referandum öncesi “Bölücü terör örgütü de Evet diyor” yönünde milletin kafasını karıştırmaya yönelik algı operasyonu yapılması, hiç yakışık almıyor...

Pes doğrusu, ayıp dememek mümkün mü?

Bakın sosyal medyada bölücü terör örgütü PKK’nın yöneticileri Mustafa Karasu, Cemil Bayık, Rıza Altun ve bölücü terör örgütünün kadın kolları üyelerinin kendi sesleri ile referandum öncesi daha yeni  videolu açıklamaları var...

‘HAYIR’ denilmesi gerektiğini açıkça  belirtiyorlar...

Tek tek deşifre ederek bölücü örgütün ele başlarının referandum için nasıl ‘Hayır’ dediklerini sizlerle paylaşmak istiyorum…

İyi okuyun bölücü terör örgütünün kayıtlı  açıklamalarını

*

“Türkiye’de Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli el ele vermişler, faşizmi geliştirip kurumlaştırmaya çalışıyorlar. Bu istedikleri faşizmin anayasasıdır. Erdoğan diyor ki Ben PKK’ yı ortadan sileceğim. PKK’yı ortadan silemez, buna gücü yetmez. Onun için önlerindeki tüm engelleri ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Bahçeli’ nin faşist siyaseti, onun düşünceleri Erdoğan tarafından pratikleştiriliyor. Onun için her konuda birlikte hareket ediyorlar. Hiçbir Kürt’ün, demokratın, aydının, sanatçının, yazarın kısaca faşizme karşı olan hiç kimsenin Erdoğan-Bahçeli politikalarına destek vermemesi gerekir. Başkanlık sistemi ile faşizmi kurumlaştıracaklar. Yani milliyetçilik ve dincilik temelinde bir rejim oluşturacaklar.” 

“Buna seçim denilecekse bu toplumun kafasına vura vura Tayyip Erdoğan’ı diktatör yaptırmak, başkan yaptırmak seçimi olacaktır. Böyle bir şey yok. Bu duruma aldanmamalı. Gündem buna karşı direnmektir. Bu saldırıyı kırmaktır. Bu saldırı kırılırsa Kürdistan özgür olacaktır.”

*

Bu referandumda hayır demek, AKP-MHP iktidarına hayır demektir. Bu anayasa değişikliğine hayır demek önemlidir. Hayırda hayır vardır. Bu kibri, bu zalimi ve zalimliği durdurmak lazım. Hayır demek, durdurmak için önemli bir başlangıç olacaktır. Mücadele etmeden nasıl bu haklar elde edilecek. Bazıları yok federasyon diyor. Federasyonu sen nasıl elde edeceksin. Bu bakımdan hayır en başta da Kürt’ün tutumudur. Demokrasi güçleriyle birlikte 7 Haziran tutumunu ortaya koymaktır. Ve Önder Apo’yu sahiplenmektir. MHP baskıcıdır, otoriterdir, faşisttir, Kürt düşmanıdır. AKP-MHP iktidarının zulmünden de Kürtler güçlenerek çıkacaktır. Bunu Kürt halkı bilmeli. Hangi Kürt AKP-MHP iktidarına evet der. Evet diyemiyor onun için gitmeyelim diyor. Bunu aslında AKP, MHP, MİT yaptırıyor.  7 Haziran’da Kürtler nasıl bir araya gelip önemli bir güç olduysa, şimdi bu referandumda da 7 Haziran ruhuyla, Gezi ruhuyla, demokrasi ruhuyla hareket edilmeli. PKK hayır diyormuş. PKK ne diyecek. Bu kadar yıkımdan, zulümden, Kürt düşmanlığından sonra biz de tabiî ki hayır denilmesini doğru buluyoruz..”

*

“MHP dediğimiz o ülkücü, o faşist, ırkçı milliyetçi zihniyet, içeriden çıkarak devletleşiyor. Türkiye’de faşizm, ırkçılık eşittir MHP’dir. MHP ve AKP birleşerek Bir anayasa yapıyorlar. Bunun anlamı şudur 12 Eylül askeri darbesinin Türkiye’de yaratmış olduğu siyasal, sosyal, toplumsal tabanın birleşerek o anayasanın gediklerini kapatarak daha ileri faşist bir anayasa yapma arzusudur. Referandumda evet çıkarsa bu Kürtlerin başına ölüm, katliam getirir. O zaman ne Kürt dincisi ne Kürt alevisi olur. PKK’nın temsil ettiği sol çizgi üzerinde katliam gerçekleştirilebilir.”

*

Bakın bölücü örgütün sözde kadın kolları ne diyor:

“Bütün olarak AKP-MHP ittifakıyla geliştirilen faşist saldırılara, OHAL uygulamalarına, kadına ve çocuklara dönük tecavüz ve istismarcı uygulamalara ve kadın emeğine karşı mücadele etmeyi esas alıyoruz. Milliyetçi, halkları birbirine düşüren, düşmanlaştıran, iç savaşa sürükleyen tüm politikalara karşı kadının bütünleştirici rengiyle mücadele etmeyi, bu doğrultuda özgürlükten ve eşitlikten yana kadınlarla bir araya gelmeyi hedefliyoruz. Tüm bunlarla birlikte dönemsel olarak haklarımızın önüne koyulan faşist anayasaya karşı hayır demeyi de dönemin devrimci bir görevi olarak görüyoruz.”  

*

Evet sevgili okurlar…

Bölücü terör örgütü PKK’nın elebaşları ne diyormuş okudunuz…

‘Evet’ diyen bunlar mı?

Açıktan nasıl ‘Hayır’ diyorlarmış…

Bölücü terör örgütü mensuplarının bizzat kendi  ağzından internet ortamında dinlediğim ve sizlerle paylaştığım açıklamalar bunlar…

O nedenle PKK ‘Evet’ diyormuş…

YALAN…

PKK, eyalet sistemine geçiş için bu anayasanın kabul edilmesi adına ‘Evet’ çağrısı yapıyormuş…

YALAN…

Kendinize gelin beyler…

Açın Google’de dinleyin ne diyor PKK..

Bölücü terör örgütü de,FETÖ' de 16 Nisan’da yapılacak olan referandum için ‘HAYIR’ propagandası yapıyor 

O nedenle Evet-Hayır uğruna Türk milletinin kafasını böylesine karıştırmak; aslı astarı olmayan, devletin ve milletin bütünlüğünü, bekasını ilgilendiren ‘PKK yeni anayasa ile  eyalet sitemi gelecek  umut ediyor. O nedenle   hayır diyor’ şeklindeki iddiayı siyaset için ortaya atmak bu büyük millete karşı yapılacak en büyük ihanet olur…

*

Tablo ortada..

Bölücü terör örgütü ve FETÖ  'Hayır' derken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ’ın “Terörle mücadelesi takdire şayandır” dediği, bu konuda tarih yazan İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’ nun liderliğinde güvenlik güçlerimiz hainlerin başına balyoz gibi inmeye devam ediyor...

Hiç durmadan gece gündüz demeden süren operasyonlarla güneydoğu'ya bahar gelirken  terörün beli kırılırken  millet neyin ne olduğunu görüyor.

'PKK evet diyor' diyerek milletin kafasını karıştırmaya çalışanlar bakın her zaman yazdığım gibi kefeni elinde güvenlik güçlerimizle birlikte koşan milletin bakanı Süleyman Soylu ne diyor;  

'Bilmenizi istiyorum ki bu ülkede PKK'nın adını bir daha kimse anmayacak, bu ülkede terör örgütleri üzerinden Türkiye'ye kimse ama kimse ders vermeye çalışamayacak. Biz nelerle karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz. 13 yaşındaki çocukların annelerinin kucağından nasıl dağlara kaçırıldıklarını biliyoruz. 13 yaşındaki çocuklarımızı dağa götürüyorlar. 60 yaşındaki, 70 yaşındaki Kandil'deki itler o çocuklara fiziklerine göre pantolon veya etek giydiriyor. Ahlaksız ve reziller. Onları taciz etmeye çalışıyorlar. O çocuklar döndüklerinde, kaçabilen kaçtığında anlatarak bunları bize söylüyor. Bunların ahlakla, bunların insanlıkla hiçbir alakası yoktur. Eğer bundan sonra annesinin kucağından, annesinin babasının sevgisine ihtiyacı olan bir kızımızı dağa götürürlerse İçişleri Bakanlığım bana haram olsun. Daha yeni başlıyoruz, hiç merak etmeyin'

Allah zeval vermesin yolunu hep açık etsin…

Amin...