BIST 9.583
DOLAR 32,50
EURO 34,62
ALTIN 2.481,82

İsrail'e savrulan tehditler ne işe yarıyor?..

Aynı kahramanlık, aynı meydan okuma Filistin’de de günahsız çocukların ve diğer sivillerin katledilmelerine sebep oluyor…

Tamam efendim…

“Kahrolsun İsrail!.. Katiller!..”

Elbette merhamet duyalım Filistinlilere…

Tabii ki acı ile; “Allah belânı versin İsrail!..” diye haykıralım hep birlikte…

Kesin haklıyız da…



% 65'le bile seçilse...

“Erdoğan Çankaya’ya çıkar ve partisine sahip olur… Parti içindeki muhtemel iktidar mücadelesini önler…”

Kim diyor bunu?..

“Erdoğan’a biat eden gazeteci yazarlar”…

O halde 1400 yıl önceye gidelim bakalım…

Hz. Muhammed henüz daha beş ya da on dakika önce vefat etmişti…

Sevgili Peygamberimizin damadı (Aynı zamanda amcasının oğlu) Hz Ali

Usame…

Amcası Abbas…

Abbas’ın iki oğlu Fazl ile Kusem

Ve…

Hz. Peygamber’in hizmetlisi Şukran, efendimizin muhterem bedenini yıkamak ve kefenlemek için toplanmışlardı…

İşte tam o sırada geldi gönülleri yıkan, vicdanları tarumar eden haber…

Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’in de aralarında bulunduğu bir gurup insan, Saide oğullarının “gölgelik” olarak kullandıkları bir yerde toplanmış kimin halife olması gerektiğini tartışıyorlardı…

Ne yani?..

Ak Parti kadroları Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’den daha yüksek bir nefse ve iradeye mi sahipler?..

Bunu iddia edene gülerim…

Yazın bir tarafa…

Erdoğan CB seçilse de kaybetse de Ak Parti içinde iktidar savaşı başlayacaktır…

Aksini düşünemem bile…

Hatta…

Erdoğan % 65 oyla seçilse bile bu böyle olacaktır…

Aksi…

Eşyanın tabiatına aykırıdır…


Kabul…

Kabul ama…

Bu haykırış sadece tek pencerelik bakışın eseri olmaz mı?..

Oysa hiçbir gerçek tek pencereden bakılarak görülemez…

Tıpkı bir yanağı kocaman mor bile leke ile kaplanmış bir insana; pürüzsüz, kaymak gibi yanağından bakıp; “Yüzünde tek bir leke bile yok” demek gibi bir şey bu…

Çünkü…

Gerçekler ancak farklı pencereler açılıp, her yönden bakıldıktan sonra bulunur…

Önce birinci gerçek

Sadece Filistinliler değil, sivil Yahudiler de öldürülüyor o kirli ve iğrenç savaşta…

sonra ikinci gerçek:

Sadece İsrail askerleri değil zalim olan…

HAMAS da en az onlar kadar zalim…



IŞİD ÇETELERİNİ HATIRLAYIN

Irak’ın içindeki yürüyüşlerini tek bir hava saldırısı almadan yaptılar…

Neden?..

Çünkü…

Silâhsız yüz binlerce Suriyeli Şii Arap’ı aralarına alıp otoyola çıktılar...

Zavallı sivilleri “canlı kalkan” olarak kullandılar…

O günahsız siviller ölmesin diye Irak Hava Kuvvetleri hava saldırısı yapamadı…

IŞİD çeteleri de hiçbir saldırıya maruz kalmadan tamamladılar yürüyüşlerini...

Benzerini Filistin'de HAMAS yapıyor...

O katil çetesi de kendini (Lider kadrosunu) korumak için Filistinli çocukları aralarına alıyorlar…

Ya da…

Bulundukları mekânlara o küçük, masum, savaşı sadece “oyun” zanneden çocukları doldurup “Canlı kalkan” olarak kullanıyorlar…

Bu gerçeği görmeden oradaki sorun çözülemez…



YANİ EY GÜZEL İNSANLAR!.. 

İsrail’e lânet okumak çok kolay…

Milyonlarca Müslüman’ın da gazını alıyor…

Milyonlarca Türk Müslümanı Ak Partili seçmen de büyük ihtimalle Başbakan için “işte kahraman böyle olur aabi” diyorlar kendi aralarında…

Ama hayır…

Kahramanlık öyle olmaz…

O kahramanlık nasıl ki Suriye’de iki yüz bin kişinin ölmesine, 5 milyondan fazla Suriyelinin evsiz barksız kalmasına sebep olduysa…

O kahramanlık yüzünden nasıl ki bir buçuk milyon Suriyeli Türkiye'de dileniyor... 

Aç kaldıklarında hırsızlık yaparak Türkleri canlarından bezdiriyor ve saldırılara hedef oluyorlarsa...


Aynı kahramanlık, aynı meydan okuma Filistin
’de de günahsız çocukların ve diğer sivillerin katledilmelerine sebep oluyor…

Çünkü...

Başbakan’ın bağırıp çağırması, İsrail’e tehditler savurması hiçbir işe de yaramıyor…

İsrail’i durdurmuyor…

Hayvanca saldırılarına ve katliamlarına devam ediyor İsrail ordusu…

Diğer tarafta HAMAS “arkamda Türkiye var” deyip o da hiç kesmeden ateşi, fukara Filistinlilerin midelerine gıda olarak inmesi gereken milyarlarca Doları; mermi, füze, bomba olarak sivil Yahudilerin üzerlerine atıp onları öldürüyor…



BAŞBAKAN'IN HATASI


İsrail'
in OECD'ye üye olmasına…
Ve…
Akdeniz
 diyaloğu çerçevesinde NATO çalışmalarına katılmasına onay vermekle suçlanıyor Erdoğan…
Bu suçlamayı yapanlara hayret ediyorum…
Acaba
 kendileri o günlerde başbakan olsaydılar farklı bir karar mı alacaklardı?...
Yooo…
Onlar da aynen
 Erdoğan’ın yaptığını yapacak; İsrail'in OECD'ye üye olmasına, NATO çalışmalarına katılmasına onay vereceklerdi…
Peki
 itiraz neden?.
Aptalca bir muhalefet anlayışı yüzünden…
Oysa bugün yapmaları gereken
 Erdoğan’ı o günkü kararları için suçlamak olmamalı…
Bugün de yine o günkü gibi
 akılcı olması
İsrail’e
 “ben sizinle konuşmuyorum” demek yerine eskisinden daha çok ve daha yakın olması gerektiği tavsiye edilmeli…
Eğer birilerini ikna etmek; yakın çevresine vahşet saçmasını önlemek istiyorsanız önünüzde
 iki alternatif vardır…
Ya
 silah gücünüzle müdahale etmek…
Ya da
 siyasi ve ekonomik gücünüzü kullanıp barışa ikna etmek…
İsrail’le savaşmayacağımıza göre…
Geriye kalan tek seçenek:
 Siyasi ve ekonomik gücünüzü kullanıp barışa ikna etmek…
Başbakan’ın asıl hatası işte burada…
Erdoğan’
ın bu tek seçeneği kullanabilmek için parmağını bile oynatmamasında…
Bol bol kahramanlık gösterileri yapıp, seçmenlerine şirin gözükmesinde…



NE BU YANİ ŞİMDİ?..

Savaş mı?..

Yoooo…

Ne savaşı?..

İsrail’i yöneten canavarlarla, kişisel çıkarlarından başka hiçbir hesapları olmayan HAMAS vahşileri; karşılıklı olarak sivilleri öldürüyorlar…

Yahu sivillerin öldürüldüğü bu vahşete “savaş” denilebilir mi?..

“Politikacı” adı altındaki bir sürü iki ayaklı hayvan katliam yapıyorlar sadece…

Allah iki tarafın da belâsını versin…

Allah Filistinli ve İsrailli sivilleri korusun…

Dört küçük haber:

Venezuela, İsrail Büyükelçisi'ni sınır dışı etti…
Şili İsrail ile tüm ticari ilişkilerini askıya aldığını duyurdu.
Erdoğan, İsrail’i kınadı, BM’yi göreve çağırdı.
Başbakan’ın oğlu Burak Erdoğan, İsrail’den yeni bir taşımacılık ihalesi daha aldı…

Çünkü...

Politikacılar onları korumak bir yana acımasızca öldürüyorlar…

Öncelikle bölge; bu vahşi, zihinlerini örümcek bağlamış, kişisel çıkar hesapları vicdanlarını mühürlemiş politikacılardan kurtarılmalı...

Ama nasıl?..

İşte bütün mesele bu "Ama nasıl?" sorusuna doğru cevabı bulabilmekte... 

Ve...

Elbette demokrasiden sapmadan cevaplayabilmekte...