BIST 9.717
DOLAR 32,49
EURO 34,98
ALTIN 2.433,71

Hrant Dink öncesi suç ve ceza

Sene 19 Eylül 1989. Pendik Şıhlı Köyü'nde devletin arazisini kendi mallarıymış gibi vatandaşa satan eli silahlı haydutların silahlı saldırısına uğradığım gün.
Arsa mafyasının tetikçisi kafama sıkmıştı.
Refleks bu ya... Eğilince kurşun omuzumu deldi geçti.
Tetikçi yakalandı.
Yargılandı!
Hem de silahlı yaralamadan!
Oysa adam canıma kast etmişti...
Öldürmeye tam teşebbüs yani.
Bunu anlatamadım.
Çığlığımı duyuramadım.

                                     ***
Bizimki sadece 4 ay yattı cezaevinde.
Sonra da çıkıp kaldığı yerden devam etti.
Ne mi oldu?
Beni öldüremeyen adam, iki kişiyi öldürdü.
Kısa süre sonra geldiği yere geri döndü.
Affa mı uğradı
, ne oldu hatırlamıyorum.
Çıktı...
Gazetede okudum...
"Mehmet Sülün öldürüldü."

                                    ***
Azılı bir katildi Mehmet Sülün.
Cezası ağırdı...
Ama o yırttı her defasında.
Nasıl yırttıysa...
Hal böyle olunca; su testisi su yolunda kırıldı.
Kalemini onu kullananlar kırdı:
"Laz Mehmet öldürülecek!"
O'nu öldüren de bir başkası tarafından öldürüldü.
Demem o ki, suçlu elimizdeydi, hakettiği cezayı biz vermeyince, başkası kendi kanununu uyguladı ve Mehmet Sülün'ü ölümle cezalandırdı.

                                     ***
Trabzon'un bombacısı Yasin Hayal bana "Laz Mehmet"i hatırlattı. Hayal, akla hayale gelmeyecek bir eyleme girişiyor, çoluk çocuğun doluştuğu bir iş yerini bombalıyor ve bunun karşılığında sadece 10 ay cezaevinde yatıyor.
 Yasin Hayal'in ismi şimdi Hrant Dink cinayetinde geçiyor.
Yasin Hayal bombalamadan bu kadar ucuz kurtulmasaydı.
Yani hakettiği gerçek cezaya çarptırılyasdı.
Acaba Hrant'ın ölüm emrini yine de verebilecek miydi?