BIST 9.693
DOLAR 32,50
EURO 34,69
ALTIN 2.499,53

Hey gidi İtalya...

Mültecilerin temel ihtiyaçlarını karşılamak adına maddi olarak ciddi bir pay ayrılmış durumda. Yıllardır yapılan bu harcamalar artık ekonomimize yük getirmeye başladı.

Bir süredir hasta olmam sebebiyle yazı yazamadım ve dolayısıyla köşem boş kaldı. Şükürler olsun, tekrar sizlerleyim. Salgın var sanırım. Aman dikkat edin kendinize. Bayağı sıkıntılı oluyor atlatması. Neyse, Allah başka dert vermesin diyor ve konularıma başlıyorum.

Biz devlet geleneği olan bir ülkeyiz. Bize sığınanlara tarih boyunca her zaman kucak açmayı bildik. Zorda olana sırtını dönmek diye bir adetimiz yoktur.

 Biliyorsunuz ki, Suriye'den gelen mültecileri elimizden geldiğince kabul ediyoruz. Onları zor durumda bırakmamak bizler için mühim. Ancak artık biz zorlanmaya başladık. Mültecilerin temel ihtiyaçlarını karşılamak adına maddi olarak ciddi bir pay ayrılmış durumda. Yıllardır yapılan bu harcamalar artık ekonomimize yük getirmeye başladı. Manevi olarak ülkemizin göğüslediği yükün onda birini bile yüklenmeyen Avrupa ülkeleri, utanma belasına maddi anlamda bir şeyler yapmaya kalkıştı. AB, bizim yaptığımız harcamalara nazaran devede kulak denebilecek kadar küçük bir rakamda karar kıldı. Ancak İtalyan hükümeti şuanda bize yapılmak istenen 3 milyar Euro gibi komik bir rakamın ödemesinin yapılmasına muhalefet ediyor!

Biz devlet geleneği olan bir ülkeyiz. Bize sığınanlara tarih boyunca her zaman kucak açmayı bildik. Zorda olana sırtını dönmek diye bir adetimiz yoktur. Gelin görün ki; İtalyan hükümeti farkında olmadan kendilerini rezil etmekle meşgul! Nasıl bir geçmişiniz ve geleneğiniz var ki, zorda olanlara yeterince yardım etmiyor, yardım etmeye çalışanlara da köstek oluyorsunuz! Ha bu arada unutmadan, rakama sakın takılmayın lütfen. 3 Milyar Euro bizi fakirde etmez, zenginde ama iş şeklen yanlış...

***

Kuralcılık önemlidir. Yaşamımızdaki doğruları bulmalı ve onları koruma adına kurallar koymalıyız. Devlette de işler böyle yürür. Toplumun güvenliği ve huzuru adına bir takım kurallar vardır. Şimdi burada mesele, kuralları net olarak koymak ve onları uygularken keskin olmak.

Geçen gün yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşayım. 5 genç bir ticari taksiye binmek istediler. Taksici ise 5 kişinin taksiye binmesine karşı çıktı ve gençlere sadece 4 kişi binebilir dedi. O sırada konuşmayı dinleyen diğer bir taksici, gençlerin tamamını kendi taksisine aldı ve yola koyuldu. E bunlar olabilecek şeyler ne var bunda demeyin. Ben gençleri taksisine almayan kişiyle görüştüm. Bana güvenlik açısından doğru olmadığını söyledi. Haklıydı. Bunun nedeni emniyet kemerinin sayısından gelir. Ben yurtdışında bir çok ülkeyi gezme fırsatı bulan biri olarak, gelişmiş ülkelerin tamamında bu uygulamayı gördüm. Çünkü bir araçta toplamda 5 tane emniyet kemeri olur. Bu sebeple araçlara şoför dahil en fazla 5 kişi binebilir. Mantığı buradan gelir gelmesine ama bizim ülkemizde bu uygulanıyor mu? Herkes emniyet kemerini takıyor mu? Hadi o olmuyor da, peki biri için güvenli olmayan, diğeri için nasıl olağan olabiliyor. Yani kural nedir bu konuda? Yolcu güvenliğini sağlamanın faktörleri kişiden kişiye değişir mi? Tabi buradaki örneğe takılmayın. Çünkü birçok alanda bu tutarsızlığı yapıyoruz. Diyorum ki; yapmayalım...

Sağlıcakla kalın...