BIST 9.103
DOLAR 32,38
EURO 35,05
ALTIN 2.326,70

Halk sanatçısı Neşet Ertaş’ın ardından…

Neşet Ertaş, kıymet bilmek, sanatçılık

Evet, son ustayı, halk sanatçısını  ebediyete uğurladık…

İletişim alanında yoğun ilgi vardı…

Nerdeyse, her köşe yazarı yazdı….

Her TV, Radyo haber, özel programlar yaptı…

O, her yazı ile;

Daha da büyüdü,

Abideleşti,

Birleştirdi,

İnsani özelliği, mütevaziliği ile konuşuldu/yazıldı, örnek oldu…

Ancak; örnek gösterenler sağlığında nerdeydiler?…

“23 yıl Almanya’da niye yaşadı?” “Niye kimse aramadı?” diye araştırılmadı...sorgulanmadı…

Ellerinde şimdi olan imkanları, o zaman yok muydu?!..

Neşet Usta’nın hangi konserini canlı olarak izlemişlerdi?

Hangi CD lerini almışlardı?

Çocuklarına anlatmışlar mıydı?

Onun yaşadığını, çektiklerini, gurbet yıllarını  yazılarında aktarmışlar mıydı?

Niye “Garip” idi?

Niye, kimlere kırgın gitti?

Kısaca, yaşarken ilgilenmişler miydi?

Bir proje ile ülkenin dört bir yanında konserler verdirmişler miydi?

Sade bir plaketle, ya da kabul etmediği “devlet sanatçılığı” payesi yeterli miydi?

Devlet büyüklerimiz, belediye başkanlarımız, onu, ailesi ile birlikte ağırlayıp, birkaç gün misafir edip, bilgi paylaşımı yapamazlar mıydı?

Evet;

O, bir halk sanatçısıydı…ozandı…aşıktı…kaynaktı…iyi bir örnekti…

Cahilliğe karşı, bilime/okumaya saygılı olduğu için İTÜ TMDK’nın verdiği “fahri doktora” yı severek/onur duyarak/ heyecanlanarak kabul etmişti…

Şimdi, çok güzel yazılar yazsanız ne olacak? Gitti O…

Şimdi anıtını dikseniz ne olacak? Gitti O…

Şimdi okul kitaplarında yer verseniz  ne olacak? Gitti O…

Şimdi, her gün eserlerini çalsanız ne olacak? Gitti O…

Şimdi, anma konserleri yapsanız ne olacak? Gitti O…

Şimdi, eserlerini bir araya toplasanız ne olacak? Gitti O…

Şimdi birer Cd sini alsanız, ne olacak? Gitti O…

Rahmetli babasına yapamadığımızı, Neşet Usta’ya da yapamadık maalesef…

Kadir kıymet mi bilmiyoruz, yoksa yetiştirdiklerimizi yaşarken değerlendirmesini mi bilmiyoruz?!...

Sadece folklorda, müzikte değil; sinemada, bilimde, teknikte v.b. bir çok alanda önde olan ve toplumun değer verdiği sayılı kişilerimiz var…

Günlük koşmaca içinde onları unutmamalı, yaşarken hatırlamayı, anmayı, teşekkür etmeyi bilmeliyiz… Kurumlar, STK lar bunun için var….

Elbette, “her canlı bir gün ölümü tadacaktır”, ama yaptıklarının, ürettiklerinin beğenildiğini üstadlar yaşarken görse fena mı olur?...

Neşet Usta, birleştirici rolü ile, belki bu konuda da milat olur…

Allah rahmet eylesin… Ailesine başsağlığı ve sabır diliyorum…

 

 

Yazımızı halk şairi Sn.Ali Rıza Malkoç’un son şiiri ile (28/09/2012) bitirelim; 

Ömür Törpüsü

Kendi bedeninde, garip kalınca
Anlarsın ki gurbet, başka “şey” imiş
Gamzedeler, hissettirmez ahını
İnleyen bu nida, saz ve “ney” imiş
/
Soluk soluk tükeniyor hayatın
Nalın eskir, devrilir bir gün atın
İster çulda, ister sarayda yatın
Ömür sermayesi, ödünç “pay” imiş
/
Temel sağlam ama duvarı çürük
Bakışlar tarumar, görüşler kırık
Yangına koşuyor, elinde körük
Cüssesi yiğitçe, fikri “toy” imiş
/
Mevsimlerin en verimsizi hazan
Kalpleri karartır, zan üstüne zan
Bedene rol, yakışmaz oyun bozan
Mahcubiyet dilde, sonu  “vay” imiş
/
Yudum yudum içersin, yine biter
Günlerin sayılı, kaç bayram yeter?
İnişte gözyaşı, yokuştaysa ter
Yolun düzgün ise, sana “ray” imiş
/
Protonlar, nötron ile anlaştı
Tüm vahşiler, birbirine yanaştı
İnsanlar kavgalı, yerküre şaştı
Safkan zannedilen, melez “toy” imiş
/
Konjonktürde, özne insanlık değil
Zalime başkaldır, haklıya eğil
Öğüt almaz ise, babadan oğul
Hedefsiz atılan, oka “yay” imiş
/
Pirince giderken, olur bulgurdan
hasılatı bekler, en yüksek kurdan
Şiirler de, vefa bekler okurdan
Doğruyu dışlayan, dokuz “köy” imiş
/
Ömür törpüsü bu, dikenli yollar
Dert bulaştırmaya, bir fırsat kollar
Pusulaya, tersten bakınca kullar
Aşk için içilen, sahte “mey” imiş

Son haber(28.09.2012/Basından);Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Ertaş'ın vefatından sonra çeşitli basın-yayın organlarında 'de telif haklarının yeterince korunmadığı yönünde  yer aldığı ve merhumun yeterince telif geliri elde edememiş olmasında Bakanlığın da sorumluluğu bulunduğuna ilişkin ifadeler kullanıldığı anımsatıldı.'de telif hakları alanında son 20 yılda önemli ilerleme kaydedildiği belirtilen açıklamada, gelişmiş düzenlemeler ve uygulamalara sahip ülkelerle eş değerde bir telif hakları koruması sağlandığı vurgulandı. 'de, eser sahipleri, icracı sanatçılar ve yapımcıların haklarının en yüksek seviyede bulunduğunun uluslararası alanda da kabul gördüğünün altı çizilen açıklamada, uluslararası uygulamaların da ötesine geçen bir şekilde hak ihlallerinin önlenmesi ve telif hakları bilincinin yerleşmesi bakımından hapis ve para cezalarını da kapsayan ağır yaptırımlar öngörüldüğü kaydedildi.Telif haklarının takibi ve telif bedellerinin toplanması için ilk kez 1983 yılında ilim-edebiyat, güzel sanatlar, ve  alanında eser sahiplerini temsil etmek üzere dört meslek birliğinin devlet tarafından kurulduğuna dikkat çekilen açıklamada, bugün itibarıyla eser sahipleri, icracı sanatçılar ve diğer bağlantılı hak sahipleri tarafından kurulmuş 27 meslek birliğinin faaliyet gösterdiği ifade edildi.