BIST 8.718
DOLAR 32,34
EURO 35,20
ALTIN 2.247,12

Güler yüzlü başkanımız: Cumali Atilla

Diyeceksiniz ki bu da nerden çıktı? Ben sivil toplumcuyum benim aklım hep özgür çalışıyor arkadaş.

Evet güleryüz, ah insanlık şu güleryüzün hayata olan katkısını bir keşfedebilseydi, sorunlarımızın yüzde 51 kendiliğinden hal olacağı kanaatini taşıyorum.

Güler yüzlü kimse;

Kendine güvenir,

Karşı tarafa güven verir,

Çalışanlarının motivasyonunu arttırır,

Korku ve endişeyi yok eder,

Güler yüzlü kimse kötü söz söyleyemez,

Başkasına saldıramaz,

Kendisiyle barışık olduğu için üretken olur…

Hani peygamberimiz aleyhissalatu vesselam “tebessüm sadakadır” diyor ya daha ne diyelim.

İşte bu tebessüm Diyarbakır belediyesine atanan başkan vekilimiz Cumali Atilla’da var elhamdülillah, masrafsız bir değer, değeri biçilemeyen bir vasıf.

Geçende Başbakanımız Binali Yıldırım bey kalabalık bir Bakan ve Vekil heyetiyle şehrimize çıkarma yaptı. Başbakan platformda konuşurken bir de yanımdaki arkadaşım bana sordu;

-Hocam bak bakayım bu 25 kişilik platformdaki adamlar arasında en enerjik, en istekli gözüken kim?

Bir az baktım; Cumali Atilla ve Süleyman Soylu dikkatimi çekti ama ben cevap vermedim kendisine sordum;

-Pek çıkaramadım kim acaba?

-Cumali bey, Cumali bey, bak sana nasıl da gülümsüyor? Sağa sola bakıyor, vatandaşlarla göz teması sağlamaya çalışıyor.

Evet başkanımız geldiği günden beri her geçen gün bir şeyler yapmaya çalışıyor.

Şehri şantiyeye çevirdi;

Asfalt çalışmaları,

Kaldırım çalışmaları,

Bulvar çalışmaları,

Orta refüj çiçeklendirmeleri,

SHD başkanlığının aracılığıyla mağdur vatandaşlarımıza yapılan yardımlar.

Hasta yakınlarına beş yıldızlı otel niteliğinde bir misafirhaneyle hizmet veriyor,

Oluşturdukları beyaz masa marifetiyle vatandaşa güler yüzle yaklaşmanın kapısını aralıyor,

Toplu taşıma filosuna 30-40 otobüs kazandırdı, geçende vatandaş diyor ki, “arkadaş otobüslerin hepsi lüks, hepsi yeni, klimalar fokur fokur esiyor”, ballandıra ballandıra anlatıyordu,

Şehrin temizliğinde dikkati çeker düzeyde bir iyileşme var, her sabahları bizim mahalle sulanıyor, geçende mahallenin manavına sordum,

-Bu sulamayı belediye mi yapıyor? dedim

-Evet Abi belediye yapıyor, gece saat 12 kadar temizlik elemanları çalışıyor, dünya varmış arkadaş neydi o eski yönetim? demez mi baktım mutluluğu yüzünde okunuyor.

Birkaç gün önce bir yeğenimi askere uğurladık, söz belediyeden açıldı baktım dedi ki,

-Valla dayı belediyenin bana şimdiden faydası dokunmuş çünkü düşmanlarımı yok etti, ben de dedim ki,

-O nasıl oluyor yeğenin? dedi ki,

-Dayı bu sivri sineklerden dolayı uyuyamıyorduk günde iki defa ilaçlama yapılıyor, sivri sinek diye bir şey kalmadı.

Hangi birini anlatayım şehir temiz, nereye baksam güller gülümsüyor, inşallah daha iyi hizmetleri göreceğiz…

Benim tarzımdır, bir yazıyı basına vermeden facebook hesabımdan paylaşarak binlerce kişilerin değerlendirmesinden geçiriyorum.

Oradan olumlu olumsuz katkı geliyor, gelen düşünceleri de yazıma katmaya çalışıyorum, faydalı olduğuna inandığım ölçü de tabi. 

Bu yazı için bir az ağır eleştiriler şahsıma yapıldı, yandaş ve yalaka bir yazı diye, sübhanellah yapılan çalışmaları ve değerlendirmeleri paylaşmak niye yalaka olsun ki?

Ayrıca benim belediyeden ne beklentim olabilir? Ben sadece şehrimde iyi şeyler yapısın diye çırpınıyorum. Diyeceksiniz ki belediye çalışmaları benim istediğim gibi gidiyor mu? Hayır ama yapılan işleri de görmezlikten gelemem.

Cumali Bey görevlendirildiğinde beklentilerimi üç tane yazımda dile getirmiştim, toplam 67 talebim vardı, Başkan beyle tanışmamız da o vesileyle olmuştu, onların yedi tanesi de yapılmamış ama benzerleri yapılıyor. Hani bazen eczaneye gidiyorsunuz, aynı ilaç olmayınca benzerini veriyorlar ya, onun gibi bir şey.

Gönül isterdi ki belediyenin sivil akılla işleyen bir istişare kurulu olsaydı, ayda iki ayda bir değerlendirmeler yapsaydı, düşüncelerini kamuoyuyla paylaşsaydı fena mı olurdu. Diyeceksiniz ki bu da nerden çıktı? Ben sivil toplumcuyum benim aklım hep özgür çalışıyor arkadaş.

Ayrıca şu görevden uzaklaştırmalarda daha titiz davranılmasını bekliyoruz, bazı mağdur insanlar durumlarını benimle paylaştı, ama elimizden duadan başka bir şey gelmiyor, mümkün olduğu kadar insanımızın aç ve açıkta kalmasına meydan verilmemelidir, dünyanın en zor durumu bu olsa gerek.

Bunların soruşturmalarını yürüten bir komisyon varsa titiz ve cesur olasını bekliyoruz.

Kolay gelsin, beşikten mezara kadar şehrin tüm insanlarıyla irtibatı olan bir kurumda sorunlar bitmez, iyi ki sorunlar var, iyi ki o sorunları çözenler çözmeye çalışanlar var, yoksa hayatın değeri kalmazdı değil mi?

Japonların bir deyimi var “Merhaba problem”  donuk hayat ne işe yarıyor.