BIST 9.525
DOLAR 32,58
EURO 34,73
ALTIN 2.497,76

Gafiller! O gemimimizi hatırladınız mı?

Papaz Brunson bu ülkede hüküm giyinmiştir.'ABD'ye boyun eğildi 'diyen gafillere 1992 yılında yaşanan bir olayı hatırlatmak isterim!..

ABD’li Papaz Andrew Brunson’un hapiste yattığı süre göz önüne alınarak son mahkemede serbest bırakılması üzerinden ülkeyi yönetenlere yönelik ağır eleştirileri görünce, tarihe dönüp yazmamak mümkün olmadı...

Pes doğrusu!

Biz bu ülkede ABD korkusu nedeniyle ülkeyi yönetenlerin dik duramamaları nedeniyle  neler gördük neler!..

                                            *

2 Ekim 1992…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin iktidar koltuğunda Süleyman Demirel oturuyor…

Yardımcısı ise İnönü…

Ege denizinde Display Determination-92 (Kararlılık Gösterisi-92) adlı NATO tatbikatı var…

Türk savaş gemisi Muavenet gemimiz tatbikat dönüşü Ege’de demirlemiş. Bakın ne oluyor. Gece yarısı ABD uçak gemisi Saratoga’dan atılan füze ile Türk savaş gemisi vuruluyor…

5 askerimiz şehit olurken, 22 askerimiz yaralanıyor…

O gün savaş gemisindeki yararılar arasında henüz 15 günlük muhabere subayı olan Ahmet Tırnava da vardı

Yaşadığı o anları şöyle anlatıyor:
"Muhabere subayı olmam sebebiyle köprü üstünde yani gemi komutanının yanındaydık. O akşam tatbikat planına göre bir hazırlık vardı. O sırada biz sancak tarafından Saratoga uçak gemisini görmüştük, mesafe olarak bize epey yakındı.

O sırada ben muhabere subayı olduğum için gelen mesajları köprü üstüne iletiyordum. Yaklaşık gece 23.00 sularında olay meydana geldi. Köprü üstünde ne olduğunu anlayamadığımız büyük bir patlama meydana geldi.

Atılan füze köprü üstüne isabet etmişti.

Köprü üstü iki kısımdan oluşuyor. Bize sadece camlardan gelen parçaları isabet etti. Füze, o anda ön kısımda olan gemi komutanımı, vardiya subayını ve bir askerimi komple götürdü. Şehit etti. Bize de dumbuzlardan gelen parçalar isabet etti.

Ben o sırada zaten görevi teslim edecektim.

Muhabere subayım da başımda bekliyordu.

O anda gelen bir füze şarapneli ile başımın sol kısmından darbe aldım. Muhabere subayım da yaralandı. Bizi ağır yaralı olarak köprü üstünden alarak, Saratoga uçak gemisine ilk müdahale için sevk ettiler.

Oradan hava hastanesine sevk ettiler, ancak orada da yer olmadığı için bizleri 9 Eylül Üniversitesi’ne yatırdılar. 15 gün boyunca komada kaldım.

Daha sonra elhamdülillah kendimize geldik.

İlerleyen dönemlerde olayın rastgele olamayacağını, füzenin en az 5 aşamadan geçerek atılabileceğini öğrendik. Öyle bir güdümlü mermi, en alt kademeden en üst yani amiral kademesine gitmeden ateşlenemeyeceğini biliyoruz. Tek bir düğmeye basılıp atılamayacağı bellidir."

                                              *

Şimdi bunu neden yazıyorum!

Kesinlikle kaza değildi!..

Bu hain saldırı ile ilgili tek bir ABD’li bulunup 2 saat değil bir dakika bile  sorgulanmadı kardeşim!

Yapanın yanına kar kaldı!

Sesimiz çıkmadı…

Şehitlerimizin kanı yerde kaldı!..

Ondan sonra  çıkıp  hemde hüküm giyinmiş ABD’li Papaz neden bırakıldı diye ahkam keseceksiniz…

Hadi oradan...

Sizin derdiniz üzüm yemek değil bağcıyı dövmek...

O papaz  bu ülkede ABD’nin bütün baskısına rağmen iki yıldır tutuklu olarak yargılanmadı mı?

O papaz ABD’nin bütün baskısına rağmen mahkeme tarafından suçlu bulunarak cezalandırılmadı mı?

O papaz hüküm giyinmedi mi?

O papaz   gizli tanıkların çark etmesi sonucu yattığı süre göz önüne alınarak serbest bırakılmadı mı?

O  Brunson 3 yıl 1 ay 15 gün ceza aldı…

Hüküm giyindi…

Bu bir ilktir...

Bugün aldıkları cezaya itiraz etmeleri nedendir?

Şimdi Allah’tan korkmaz kuldan utanmazlar kalkmış “Brunson neden bırakıldı” diye algı operasyonu yaparak  ülkeyi yönetenler üzerinden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni  dış dünyaya karşı rencide etmek için uğraşıyorlar.!.

Hadi oradan gafiller!

Anlattım işte o gemimizde şehit olanların kemiklerinin sızlatıldığı.kanlarının yerde kaldığı olayda ülkeyi yönetenlerin duruşunu...

                                                *

Beyler!

Biz bu ülkede ABD istedi diye gencecik insanları asanları yaşadık…

Biz bu ülkede ne omurgasız yöneticiler gördük…

Biz bu ülkede ABD istedi diye “ŞİPŞAK” yapan ne yöneticilere oy verdik!

Ama bugün Türkiye eski Türkiye değil…

Yakın dönemde yakalanıp sınır dışı edilen ve çatışmalarda etkisiz hale getirilen onlarca hatta yüzlerce ajanı bir kenara koyarsak, Cumhuriyet tarihimiz boyunca ilk kez bir batılı ajan tutuklanmış, hapsedilmiş ve suçu sabit görülerek cezası kesilmiştir.

Yazın bir kenara…

Şimdi Brunson olayı ile ilgili şunu bir düşünün!

Ya gizli, karanlık eller tarafından  Rahip Brunson ülkemizde öldürülmüş olsaydı başımıza neler gelmezdi?

Bir düşünün!

Brunson ev hapsindeyken 'Aman başına bir şey gelmesin' diye evinin çevresinde aralarında istihbaratçılarımızın da bulunduğu 100’e yakın güvenlik güçlerimiz tarafından kurulan yakın koruma halini..

Brunson’un  hemde hüküm giyerek öyle veya böyle ülkesine postalanmasında hayır vardır…

Hele hele Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir şekilde Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğunda yaşanan Cemal Kaşıkçı olayının sır perdesini düşününce çok hayır vardır!..

Bu iş ucuz siyaset  yapma işi değil!.. 

                                             *

Tutuklandığı zaman “Ne gerek var ABD ile kavga etmeye” deyip, hüküm giyip serbest kalmasına rağmen “Hani vermeyecektiniz, hani ver papazı al papazı ” gibi ucuz siyaset yapanlara “Hadi oradan gafiller” dememek mümkün mü?

Erdoğan düşmanlığı üzerinden Türkiye Cumhuriyetine vurmak gayrı milli olmaktan başka hiçbir şey değildir!..

Şu aşamada bilmemiz de gerekmiyor ama pek yakında öğreneceğimizi düşünüyorum.

İnşallah ülkemizi yönetenler tarafından ABD’den ve rahip görünümlü ajandan alınması gerekenler alınmıştır geriye kalan bizim için et ve kemik yığınıdır!

Ve şunu açık venet olarak söylemek gerekir ki!..

Kim ne derse desin kim ne söylerse söylesin Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetenlerin bugüne kadar gerek ABD gerek AB olsun   hiç bir baskıya boyun eğmemiş inanmadığı hiç bir şeye evet dememiştir...

Strateji planlarını iyi kurgulamıştır...

Hakkın teslimini yapacak olursak  Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilk kez küresel güçlere karşı  böylesine  'DİK' duran bir  bir devlet yönetim anlayışı hakim olmuştur. 

Türkiye eski Türkiye değil...

O nedenle  NATO  tatbikatında vurulan  5 şehit  22 yaralı verdiğimiz gemi olayı ve sessiz kalışımızı iyi okusun gafiller!..