BIST 9.693
DOLAR 32,50
EURO 34,69
ALTIN 2.499,53

Federasyon safsatası !...

Türkiye referanduma ramak kala sözde federasyon tartışması içine düşürüldü. Sürecin öne çıkan ismi Siyaset bilimci R. Onur Erim'i gelin dinleyelim.

Türkiye  referandumun sonucuna artık iyice kilitlenirken bu referandum sürecinde yıldızı parlayan görüşleri ile  gündeme damgasını vuran  isimlerde dikkat çekti…

O isimlerden biri; R. Onur Erim…

Türkiye bu ismi yeni tanıdı…

Kim bu adam? diyeceksiniz…

Anlatalım…

Uzun yıllar ABD’de de kalmış  kariyeri çok güçlü bir isim..

1971 yılında İstanbul’da doğan R. Onur Erim ilk ve orta öğrenimini İstanbul'da tamamladıktan sonra Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleşmiş…
Lise eğitimini  New Jersey Colonia High School’da bitirdikten sonra , lisans eğitimine SetonHall Üniversitesinde iktisat mühendisliği ve siyasal bilimleri üzerine devam etmiş…
Üniversite eğitimi sonrasında  Washington D.C.’de School of PoliticalCampaignManagament bölümünde siyasi seçim kampanyaları ve Çin Pekin Üniversitesinde (University of International Business andEconomics)  uluslararası ticaret konularında lisans üstü eğitimi yapmış..

Kariyeri ise çok önemli…

1992 yılında Beyaz Saray’da Başkanlık Sarayı Stajyeri olarak başlayan Onur Erim, 1996 yılında Clinton-Gore Başkanlık Seçim Kampanyası Etnik Seçmenler Masası’nda koordinator olarak görev almış..

Yani  sözde değil özde tam bir Siyaset  Bilimcisi…

Erim ABD’de hiç boş  durmamış…

Çünkü ‘Milli’  bir adam olmanın sorumluluğunu yüreğinde taşıyordu..

Vatanına, milletine bayrağına sımsıkı bağlı bir isim olduğunu  gösterdi..

Önemli lobi çalışmaları yaptı. Öyle ki A.B.D.’de yaşayan Türklerle ilgili yerel ve ülke düzeyinde pek çok lobicilik faaliyetinde bulunmuş, Sözde Ermeni meselesi ve Kıbrıs sorunu başta olmak üzere Amerikalı siyasetçilerle Türk toplumunu yakınlaştıracak sayısız faaliyette aktif görevler aldı

Liyakatı 10 numara bir adam R. Onur Erim..

Böyle bir adamı Türkiye’ye dönüşte  görünce kim elinden kaçırırdı?

2009 yılında yerel seçimler öncesinde Türkiye'ye dönüş yaptıktan sonra Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek  onu halende sürdürdüğü  Başdanışmanlık görevine getirdi...

Anladınız mı Melih Gökçek niye başarılı…

Çünkü insana yatırım yapmasını çok iyi biliyor…

Erim’in yıldızı yazımın başında belirttiğim gibi 16 Nisan referandum sürecinde parladı…

Bu kritik süreçte  büyük bir hayranı olduğu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın  uzun yıllar yanında bulunan bir yol arkadaşı gibi ‘Benim üzerime de  düşen sorumluluklar var ‘diyerek durmaksızın çalıştı.

Medyadaki açıklamalarının, bir çok şehirde  verdiği konferansların yanında    kaleme aldığı  ‘Demokratik Yönetim Biçimlerine Türkiye Katkısı: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" adlı kitabı  milleti aydınlatma açısından derin iz bıraktı…

*

Gelelim Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine  bakışına…

Bu sisteme destek verilmesi için az zamanda büyük işler yaptığını anlatmaya gerek yok.

Çünkü başkanlık sistemi üzerinde çok iyi çalışmış bir isim..

Bir düşünün bundan 24 yıl önce evet yanlış değil 24 yıl önce  bu sistem ile ilgili tez yazan bir adam…

Diyor ki;

‘Kitabı yazma fikri 30 yıllık bir geçmişe dayanıyor. 24 yıl önce Üniversite bitirme tezim de Türkiye'de neden başkanlık sisteminin olması gerektiğiyle ilgiliydi. Anayasa teklifinin halk oylamasına götürüleceği bir zamanda kitabın piyasaya çıkması bizim dışımızda gelişen bir olay. Bence Kurtuluş Savaşı'ndan, Cumhuriyetin kuruluşundan sonra, ülkemizin ve milletimizin vereceği en önemli karar 16 Nisan'da verilecek karardır. Ben de buna katkı sağlamak için bu çalışmayı kaleme aldım’

Peki  Erim sistem tartışmaları ile ilgili düşüncesi ne?

Sorduk cevabını verdi;

‘Başkanlık sisteminin çok faydalar getireceğine inanan birisiyim. Bana bu sistem niye lazım, neden geçiyoruz gibi sorular yöneltiliyor. Bu sistemin çözeceği sıkıntılardan birisi; Türkiye, siyasi açıdan koalisyonlardan çok çekti. Bundan sonra koalisyonlara ihtiyaç duyulmayacak. Başka bir iyi tarafı, yönetimsel olarak önümüz açılıyor. Yönetimde hızlılık, çift başlılığı veya üç başlılığı ortadan kaldırması sağlanacak. Üç devir Rahmetli Menderes, Özal ve şimdiki hükümetimiz hariç, 1950 den beri devletimizi, hiçbir zaman bu millet idare etmemiştir. İnşallah Pazar günü üzerimizdeki vesayetin son halkasını koparmış olacağız. Türkiye’yi sadece sandığa giden vatandaş yönetiyor olacak”

*

Gelelim  referanduma ramak kala ortaya atılan federasyon yani eyalet sistemi tartışmalarına..

Erim'e ‘Federasyon' iddialarını sordum...

‘SAFSATA’ dedi ve  ekledi..

‘Anayasa taslağını hazırlayanların aklında Federasyon veya Federasyona yakın bir yapı olsaydı önce Anayasanın 80.maddesini değiştirirlerdi.’

Peki ne diyor o 80.madde;

 ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün Milleti temsil ederler’

Nokta atış bir  söz..

Erim devam ediyor..

'Bu ülkenin Cumhurbaşkanı '1923'de bu ülkenin rejimi  belli olmuştur.Yeni bir  rejim asla söz konusu değildir' ülkenin Başbakanı çıkıp 'Böyle bir şey söz konusu değil  varsa istifa ederim'  MHP Genel Başkanı Bahçeli artık  hiç bir tereddüte mahal kalmayacak şekilde  evet diyorsa  fazla söze gerek yok.' 

Erim  federasyon tartışmalarına karşı noktayı  bu sözlerle koyuyordu..

Şu bir gerçek ki  yeni sistemin ortaya koyduğu analizlerle  bilimsel olarak en güçlü savunucularından biri olan  R. Onur Erim  için  ülkemizin yarınları  için  en iyi şekilde değerlendirebileceği yetişmiş önemli bir insan kaynağı olduğunu söylemek zor değil...

Siyaseti  çok iyi analiz etmesi, dünyada yaşanan gelişmelerle kayıtsız kalmaması,ABD ve Batı'nın ne istediğini çok iyi bilmesi yani bilgisi, donanımı ve  ilericiliği  ile Recep Tayyip Erdoğan'ın 2023 Türkiye’si idealin de önemli görevler alabilecek isimlerden biri olarak  Erim'i yarın   çok önemli noktalarda görürseniz  hiç şaşırmayın derim...

O ışığı veriyor..

Ve cesaretli güçlü bir karakter…