BIST 9.717
DOLAR 32,54
EURO 34,92
ALTIN 2.435,82

Fatih’in alnından öpeceği siyasilerimiz…

Ülkemize gelen top model ‘den daha fazla ‘modellerin’ birbirleri ile yarıştığı bir ortam! Halima Aden neredeyse bu düğündeki 'başörtülü' Müslümanlardan daha tesettürlü!

Aslında yazmayı düşündüğüm konu biraz sonra okuyacağınız konu değildi. Zihnimde Muhammed bin Salman’ın ABD ziyaretinde yaptığı Vahabilik itirafını veya geçtiğimiz hafta ülkemize gelen İslam’ın simgelerinden olan ‘başörtülü’ top model Somali asıllı ABD’li Halima Aden üzerinden adeta pompalanmak istenen ‘ılımlı İslam’ konuları vardı.

Bu konu üzerine hafta sonu yoğunlaştım ve yazı kurgumu destekleyici okumalarım neticesinde belirledim.

Yazı öncesi konu sancısına istinaden kurgulanmış olması rahatlığı ile icabet gereği iştirak ettiğim bir düğün ortamı bütün zihnimi darmadağın etti maalesef.

Müslüman bir çevrenin ve Müslüman davetlilerin olduğu bir düğün! Lakin ülkemize gelen top model ‘den daha fazla ‘modellerin’ birbirleri ile yarıştığı bir ortam! Halima Aden neredeyse bu düğündeki başörtülü Müslümanlardan daha tesettürlü!

Hal böyle olunca bir de geçtiğimiz gün yaşanan bir olay ve bu olayın benim ve çevremdeki insanların üzerinde bıraktığı etki üzerine kalemim kendiliğinden biraz sonra yazacağım kelimeleri terennüm etti.

İstanbul Yeditepe Bienali’nin açılışı Ayasofya Müzesi’nde (Ayasofya’ya müze derken kalbimin parça parça olduğundan emin olabilirsiniz) yapıldı.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan başta olmak üzere birçok kişi katıldı. Açılışta okunan Kur’an-ı Kerim tilaveti ise milyonlarca insana değişik bir atmosfer yaşattı.

Bu farklı atmosferi yaşayanlardan birisi de ben ve dostlarım oldu. Özellikle simgesel açıdan bir yerlere mesaj olarak verilmiş olan enstantanelerin olması beni bu yazıyı kaleme almaya iten en önemli saik…

Son beş senedir bu millet her yıl Ayasofya açıldı-açılacak heyecanıyla yatıp kalkıyor. Her kesimden farklı insanlar bu amaca matuf organizasyonlar yapıyorlar. Kimisi basın toplantısı yapıyor, kimisi Ayasofya Meydanı’nda sabah namazı programı düzenliyor, kimisi imza kampanyası başlatıyor…

Sosyal medya üzerinden düzenlenen kampanyaların ise haddi hesabı yok.

Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki toplum Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılması noktasında hiç olmadığı kadar iştiyaklı ve arzulu. Eminim ki Ayasofya bugün ibadete açılsa 24 saat ibadet edilecektir. Milletimiz Ayasofya’yı boş bırakmayacaktır.

Özellikle son üç yıldır devletimizin verdiği büyük mücadeleler sonucu hem içerideki dış mihrakların oyuncağı olan kesimlerin sesi kesildi hem de ülke dışında askeri ve diplomatik başarılara imza attık.

Afrin zaferinden sonra dünyanın süper güçleri sus-pus olmuş durumdalar.

Yani demem o ki Ayasofya şimdi ibadete açılmayacaksa ne zaman açılacak. Siyasi olarak Türkiye’nin iki güzide partisi adeta tek vücut olmuş durumdalar.

Sayısal çoğunlukları Ayasofya’yı yeniden cami yapmaya yetiyor da artıyor bile. Millet de tek vücut ve yekpare olmuşken, iç birliğimiz (bazı cılız seslere rağmen) sağlanmışken, zaferlerimiz karşısında dünya sesini kesmişken hala ne beklenir…

İstanbul’un fetih yıldönümünün yaklaştığı şu günlerde, milletin yine Ayasofya’nın cami olması arzusuyla yanıp tutuşacağı şu günlerde atılacak bir adım beklenenden çok daha fazla karşılık görecektir.

Cumhurbaşkanımız, bu millete yapmış olduğu iyilik ve güzellikleri taçlandırmak için Ayasofya’yı ibadete açmalı. Bu yapılmadığı sürece Ayasofya hep bir hayıflanmayla anılacak, hep bir eksiklik olarak görülecek.

AK Parti ve MHP bu millete en büyük iyiliklerden birisini yapmak istiyorlarsa Ayasofya’yı ibadete açmalıdırlar. Bunu yapmaları için önlerinde hiçbir engel ve mania yoktur.

Bakalım ilk adımın atılması hangi devlet adamımıza ve siyasiye nasip olacak.

Bu adımı atacak kişi veya kişiler yıllar boyunca bu milletin hayır duasını alacağı gibi ahirette de Fatih Sultan Mehmed tarafından alınlarından öpülerek karşılanacaklardır…

Kim bu yüksek payeye erişmek ister acaba?

SOSYAL MEDYA TAKİP 

twitter.com/msbeser

facebook.com/msbeser