BIST 9.898
DOLAR 32,57
EURO 34,99
ALTIN 2.461,08

Evet, evet, evet!

Kemal Kılıçdaroğlu’nun 15 Haziran Ankara Güvenpark’ta başlattığı Adalet Yürüyüşü 25 gün sonra İstanbul Maltepe’de son buldu.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun  15  Haziran Ankara Güvenpark’ta başlattığı Adalet Yürüyüşü 25  gün sonra İstanbul Maltepe’de son buldu.

Hak, hukuk, adalet ile özgürlüğün yollarda aranmayacağını belirterek bu yürüyüş ile mitingin evetlerini şöyle sıralayabilirim:

Evet, bu yürüyüş Türk siyasi hayatı açısından 450 km.’lik mesafede gerçekleşen  ilk protesto eylemi  oldu.

Evet, bu yürüyüş beklentilerin aksine, terörist grupların tüm çabalarına rağmen , güvenlik güçlerinin yoğun  ve titiz çalışmalarıyla  olaysız sona  erdi. CHP’liler bile bu kadarını beklemiyordu.

Evet, bu  yürüyüş 25 gündür Türkiye’nin  gündeminden düşmedi. CHP, CHP olalı politik gündem yakaladı ve Türkiye’yi siyaseten peşinden sürükledi.

Evet,  bu yürüyüş ve miting Kemal Kılıçdaroğlu’nun koltuğunu sağlamlaştırdı. Artık bir süre parti içinde genel başkanlık tartışması yaşanmaz.

Evet, bu yürüyüş Kemal Kılıçdaroğlu’nu 2019 yılı Cumhurbaşkanlığı seçimleri için CHP’de şimdiden tek aday olarak deklare  etti.

Evet ,bu yürüyüş ülkedeki muhalif kesim için  aynı zamanda bir kenetlenme ve motivasyon görevi gördü.

Evet, bu yürüyüş ağabeylerin, ablaların, PKK destekçilerin yürüyüşüne ev sahipliği yaptı.

Evet, CHP tarihinin en büyük mitingini yaptı.200 bin civarında.

Evet,CHP  bu kadar katılımcı karşısında rakamları havada uçurdu. İstanbul Valiliğinin açıklamasına göre yüzölçümü dikkate alınarak  katılımcı sayısı 175 bin olarak açıklanırken, CHP, alanda 2 milyon var dedi.

Evet, katılımcı sayısını yüksek gösterme yarışında Milletvekilleri dışarıdaki algıyı güçlendirmek ve BBC’ye haber  yarışında AK Parti’nin Yenikapı Mitingi’nin fotolarını Maltepe Mitingi diye paylaştı.

Evet, Kemal Kılıçdaroğlu bir kere daha PKK ve FETÖ’nün şehit ettiği vatan evlatlarını  görmezden gelip, bu iki terörist gruba destek çıkan tutuklu  vatan hainleri milletvekilleri ve sözüm ona gazeteciler için özgürlük istedi.

Evet, OHAL derhal kaldırılsın diyerek FETÖ’ye selam çaktı.

Evet, bu yürüyüş  bu ülkede diktatör var diyenlere inat, 25 gün güvenliklerini sağlayan ve yardımcı olan demokratik bir iktidar ile devletin olduğunu, PKK ve FETÖ destekçileri ile kol kola giren  görüntünün  toplumda yarattığı tüm vicdan sızlamasına,bir kere daha ağlattığı analara karşı  hoşgörünün ve tahammülün de  olduğunu gözler önüne serdi.

EVET DARBENİN DIŞ AYAKLARI İŞ BAŞINDA

15 Temmuz darbesini FETÖ gerçekleştirdi. Peki FETÖ bu darbeyi yaparken dışarıdan destek aldı mı?

Bu sorunun cevabını yediden yetmişe hepimiz gayet iyi biliyoruz. Darbenin  dışarıdan destek almadan yapılması mümkün değil. Özellikle darbe gecesi ve darbe sonrası yabancı ülkelerin yaptıkları açıklamalar ile giriştikleri Türkiye karşıtı tavırlara baktığımızda hangi ülkelerin bu darbeyi desteklediğini ve ya maşalarına emir verdiğini bulmak hiç zor değil…

ABD’nin o gece darbenin ilk saatlerinde yaptığı teröristlere yönelik destek açıklamasının, iki saat sonra “TC’nin demokratik mücadelesini destekliyoruz” yönündeki  zıt açıklamaya dönmesi, Almanya’nın oynadığı rol, Birleşik Arap Emirliklerinin sermaye desteği , NATO ile Yunanistan’ın  sığınmacıları vermemesi  zaten darbenin dış desteğini deklare ediyor.

Kaldı ki NATO “Muhataplarımız tutuklandı” diyerek tarafını belli etmişti.15 Temmuz’un yıl dönümü öncesi 2. Bir Gezi olayı hayalinde olan BBC’nin  25 gün boyunca yürüyüşten canlı yayın yapması, akabinde mitingi canlı vermesi,Kılıçdaroğlu’nun İngiltere,Almanya ve ABD basınına röportaj verip “bu ülkede adalet yok” şikayetini ve makalelerini de  dikkate aldığımızda EVET  dış destek halen işbaşındadır.