Eğitimci İbrahim Taşel’den, velilere tavsiyeler var…
Okul seçmek, çok zor bir görev ve sorumluluk…
GÜNCEL/SANATÇILAR: "Seçim kararı alınınca; "Hükümet tapusuz yapı mağduriyetine karşı harekete geçti. 16 milyon taşınmaza Yapı Kayıt Belgesi verilmesi için düzenleme yapılıyor. 1 hafta içinde Meclis’e gelecek, cüzi bir ücret karşılığı kayıt altına alınacak, kavga bitecek” Gerçekten geç kalmış bir çalışma…
Ancak, sayıları milyon değil, 2500’ü bulan Devlet Sanatçıları adına bir kez daha rica ediyoruz…
Yıllardır sakıza dönen, "Sanatçıların özlük hakları" çözülsün artık…Devlette, isim değişir ama adalet/hak değişmez…Yanlışları düzeltmek yenilerin görevidir.
Seçime giderken, AK Parti/Hükümet ;şu iki konuyu çözerek, sanatta başarılı olsa bari!;
1/Yeni YÖK; 1987'de çıkardığı 2809 http://Sy.kan.ge çici http://10.md . göre sanatçılara eksik verdiği “unvan hakkını”, acilen iade etmeli.. Zaten; kimi rahmetli oldu, kimi emekli oldu, az sayıda sanatçı kaldı. Bir yönetmeliğe bakıyor...
2/ Devlet Topluluklarında ve Konservatuarlarda ( TİP) çalışan sanatçıların göstergeleri 6100/6400 olmalı ve ikramiyeler maaşa katılarak, ikramiyelerin 5-6 ay geç ödenmesine, sanatçıların emeklilikte madden mağdur olmasına son verilmeli. Sadece (TRT gibi), yönetmelik değişecek? Çok mu zor?..
Veya; siyaset bu kadar mı sanattan uzak?!..
Eğitim zor iş!..
Eğitim zor iş…Torunum Elif Ada, Ekimde 4 yaşına girecek, harıl harıl okul arıyorlar. Her gün bir okulu ziyaret var; yemekten-eğitime- güvenliğe-yabancı dile v.b. kadar kontrol ediyorlar. Ücretler de birbirini tutmuyor, 20-35.000 arası dolaşıyor. Her gün ana okullarında, servislerde yaşanan rezaletleri dinliyor, okuyor, moraller bozuluyor.
“Çocuklara meclisinde ve mescidinde daima yer ayıran Allah Resûlü (s.a.s), onlara değer vermiş, “geleceğin yetişkini” gözüyle bakmış ve haklarını korumuştur. Zira çocuk, Kur’an’ın ifadesiyle “dünya hayatının süsü” (Kehf, 18/46.), Peygamber Efendimizin diliyle de, kişinin amel defterini açık tutacak iyilik kaynağıdır. (Müslim, Vasiye, 14.) Çocuk, evin bereketi, ailenin umudu, toplumun geleceğidir. “Rabbim! Bana katından temiz bir nesil ihsan et.” (Âl-i İmrân 3/38.4) diye edilen duaların cevabı, ilâhî ikramın adıdır.”(20 Nisan 2018,Cuma Hutbesi’nden)
Neden böyle bir ülke olduk?
Neden manevi dünyamız yıkılıyor? Hepimizin Allah’a, birbirimize ve çevremize karşı sorumlulukları vardır. En önemli sorumluluklarımızdan biri de çocuklarımıza karşı olandır. “Çocuğunun senin üzerinde hakkı vardır.” (Müslim, Sıyâm, 183.)
Neden, daha fazla kazanalım diye, kurallar yıkılıyor?
Neden, çalışanlara; mobbing, taciz, dövme, dayak v.b. artıyor?
Neden, son yıllarda çocuklar cinsel istismara alet ediliyor?
Yaptırımlar mı eksik ya da uygulanmıyor mu?
Eğitim bir ülkenin olmazsa olmazı…
Bizler de, ülkemize; “saygılı, sevgi dolu, alanında uzman, konuşmasını bilen, hitabeti yüksek, iyi çalan, güzel söyleyen gençleri yetiştirmek” için uğraş veriyoruz.
Eğitimci İbrahim Taşel, seçim tüyoları vermiş, gelin birlikte değerlendirelim;
N.Çakmakçı (Hürriyet/02.03.2018) köşesinde yazmış: “İbrahim Taşel, yaklaşık 40 yıllık eğitimci. TÖDER ve Final Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı. 450 eğitim kurumunda 14 bin çalışanı ve 200 bin öğrencisi var. İstanbul Ticaret Odası Eğitim Komitesi Başkanlığı’nı da yürüten Taşel, dün neredeyse tüm özel okul sektörü temsilcilerini bir araya topladı………………"
İbrahim Taşel’in okul arayışında
olan velilere 10 okul seçim tüyosu ise şöyle:
1) Okulun kurucularının
eğitimle ilişkisini ve kuruluş felsefesini
inceleyin.
AY: Ne kadar
doğru...Eğitimcilik bir insanın içine girdi mi, para kazanmak
sonradan gelir. Ben, bunu (rahmetli) eğitimci İbrahim Arıkan’da
görmüştüm. MEF Okulları ve MEF Üniversitesi böyle doğdu. Yıllardır
onunla çalışan, yeğeni Nazmi Arıkan, en iyi/başarılı
dershanecilikten sonra değişimle birlikte, Fen
Bilimleri Kolejleri ile bu bayrağı devam ettirmekte. Bir kurum;
kuruluş felsefesini bilmeyen öğretmenlerle başarıya ulaşılamaz.
Öğretmen; eğitimin bir bayrak yarışı olduğunu, para kazandığı
kuruluşun en iyi olmasından kendisine ve ülkesine yarar geleceğini
bilmelidir.
2) Akademik başarısını
dikkate alın.
AY: Elbette,
verilen eğitimin çıktıları, mezunlarıdır. Mezunların hangi okulları
kazandığı çok önemlidir. Diyebilirsiniz ki, özel ders alanlar da
var. Ancak, çevremde bazı okullarda okuyan öğrenciler, hiç ek ders
almadan, okul eğitimi ile çok başarılı üniversiteleri kazanıyorlar.
Teyzemin vefatı nedeniyle Pazar günü, Orhangazi’deydim.Yandaki
daireye girdik, teyzemlerin kiracısıymış, ama sağolsun oğlu gibi
her şeye yetişiyormuş ev sahibi. Mesleği, tır şoförlüğü.
Akademisyen birkaç kişi ile söz açılınca, lise son sınıftaki oğlu
devreye girdi; sorularla, anlatımıyla, gençlerin şu andaki
durumlarını, çalışmadıklarını v.b. anlattı. Biz, babasına;
“maşallah, bu çocuk şimdiden karar vermiş, bundan ekmek yersin ve
başarılı bir genç olur” dedik. Bizde memnun olduk, genç ve ailesi
de memnun oldu. Eğitim böyle bir şey, insanın içinde olacak.İçinde
olmayan şeyi, isteseniz de ortaya çıkaramazsınız…
3) Spor, sanat ve kültür
alanlarındaki başarısına mutlaka bakın.
AY: Yıllardır
mesajım şudur: Hangi meslekte olursanız olun, sanat veya sporla
uğraşmalısınız. Bu, kişiye sosyalleşmeyi, sorgulamayı,
sistemleşmeyi, düzeni, birlikteliği v.b. getirir. Konserlerde
sadece izleyici olmayın, alkış tutmayın. Statlarda sadece bağıran
olmayın.Alana inin, kendinizi gösterin. O nedenle; eğer
kurum, bu dallara önem veriyor, okulda yetenekli öğrencilere
kurslar açıyor, yarışmalara sokuyor, değerlendiriyorsa “hiç
düşünmeyiniz” derim.
4) Yetiştirdiği
öğrencilerin kişilik gelişimini izleyin.
AY: Kişilik gelişmesi bizde çok zor olan bir şey. Bir göreve getirilince etrafını satan, unutan/harcayan/yukarıdan bakanlar o kadar çok ki!... Sözlüklerde; “kişiye, insana yakışacak tutum ve davranış.” Yazar. Yani, önce insan olacaksın ki, kişilik gelişsin!...Unutmayalım ki; “Hiçbir anne baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır." (Tirmizî, Birr, 33; İbn Hanbel, IV, 77.)
5) Öğrenciye değerler kazandırma konusundaki becerisini araştırın.
AY: Her ülkenin,
kendine özgü değerleri vardır ve bunları istisnasız öğrenmek,
kabullenmek ve saygı duymak zorundadır. Bu da öğretmenin birikimi
ile doğru orantılıdır.
6) Okulun fiziki yapısı
ve sosyal imkânlarını görün.
AY: Önemli, pas
geçmemek lazım.
7) Öğrencilerin sağlığını
ilgilendiren servis, yemek, güvenlik gibi yan hizmetlerini iyi
sorgulayın.
AY: Okullarımızın en büyük eksiği.
Kantinlerin kontrolsüzlüğü, yiyeceklerin tazeliği, temizliği,
hijyenlik, dışarıdan/içeriden olabilecek her türlü olaya karşı
güvenlik, binaların yangın merdivenleri olması, tuvaletlerin
temizliği v.b. çok önemli. Yönetmeliklere rağmen, maalesef olumsuz
vakaları hep duyuyoruz.
8) Mezunlar Derneği
mensuplarını yani okulun lobi gücünü
irdeleyin.
AY: Mezunlar
dernekleri, okulda okuyanlarla mezunları bir araya getiren,
tanıştıran, sosyal faaliyetler yapan yan kuruluşlardır. Okul Aile
Birlikleri, Dernek ve idare güç birliği içinde
çalışmalıdır.
9) Yabancı dil eğitimi
hakkında iyi bilgi alın.
AY: Günümüzde
yabancı dilin önemi çok büyük. İngilizce yanında Rusça, İspanyolca
ve Çince’de ilerlemeler var. Ezbere dayanmayan, konuşma ve anlamaya
yönelik “yabancı dil öğretimi” yapan okul tercih
edilmelidir.
10) Eğitim öğretim
kadrosu ve en önemlisi öğretmen kalitesinin kişilik ve bilgi
birikimini mutlaka soruşturun.
AY: Okulun temel taşlarıdır, elbette; kalite, bilgi birikimi ve kişilik aranmalıdır. Öğretmen; örnek ve öğreten gibi olmalıdır. Devlet okullarındaki öğretmenlerle, özel okullardaki öğretmenlerin farkını görmek bizleri üzmektedir.
SON SÖZ: Cumhurbaşkanımız doğru bir tespit yaparak; “eğitimde/sanatta başarılı olamadık” demektedir. Sürekli sistemle oynamaktan vazgeçilmeli, eğitimde FİN Eğitim modeli örnek alınmalıdır.
NOT: 25.İstanbul Türk Müziği Festivali devam ediyor. Cumartesi; Avcılar Barış Manço Kültür Merkezi, Pazar; Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi(19.30), Ataşehir Mustafa Saffet Kültür Merkezi (20.00), Bakırköy Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi'ndeyiz. (19.30) Bekliyoruz...