BIST 9.916
DOLAR 32,46
EURO 34,79
ALTIN 2.441,90

Düşerse AK Parti değil Türkiye düşer!..

Dört koldan saldırıyorlar...1909 Abdulhamit, 2018 Erdoğan...Peki tarih tekerrür edecek mi?..Erdoğan düşerse AK Parti değil Türkiye düşer!..

Bugün yaşanan süreç için söylenecek söz şudur..

'Bütün mesele olmak yada olmamak!.'

Soru ise ;

Tarih tekerrür edecek mi, millet tarihin tekerrür etmesine izin verecek mi?

Neden mi?

Şöyle bakalım tarihe…

1909 Abdülhamit'i devirdiler…

1960 Menderes'i astılar...

1993 Özal, Bitlis, Kahveci'yi öldürdüler…

1996 Erbakan’ı 28 Şubat ile indirdiler...

2002 Ecevit'i ekonomik kriz ile düşürdüler…

2009 Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterini düşürüp ördürdüler..

Bu aralarda  kimleri yok etmediler ki!..

Aselsan gibi stratejik olarak büyük önem taşıyan kurumlarda dünyanın gıpta ile baktığı önemli çalışmalar altına imza atarken öldürülen bilim adamları TSK ve Emniyet  teşkilatında şehit edilen kahramanlar…

Ordu’da…

Basın camiasında…

Yani ‘MİLLİ’ olan herkesin karşısına dikildiler..

Çünkü;

Milletin adamlarını istemiyorlar...

İşte 18 yıldır ise  kefeni elinde millet ve ümmetin duasını arkasına alan bir adam Recep Tayyip Erdoğan  tarihin tekerrür etmemesi için mücadele ediyor..

Gezi olayları…

17-25 yargı kumpası…

MİT TIR’ları olayı…

15 Temmuz hain darbe girişimi…

Aralarda önlenen bir çok hain plan…

Erdoğan milletin arkasında durmasıyla hepsinin üzerinden geldi..

Çünkü tarihten dersini alan millet  Reisini Abdülhamit’in yalnızlığına bırakmamaya kararlı olduğunu ortaya koydu..

O nedenle 24 Haziran Türkiye'nin Erdoğan ile bütün kazanımlarının aldığı yolun 2023'e çıkması noktasında  final olacak..

O nedenle son barutlarını atıyorlar artık!

Bakın bu noktada önemli bir paylaşımı  Melih Gökçek Başkan yapmış

Bugüne kadar dış dünyada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhine yayımlanan dergilerin kapaklarını biraraya getirerek  sosyal medya hesabından tek tek yayınladı.

Gökçek“Batı Recep Tayyip Erdoğan’a bu kadar kızıyorsa o doğru yolda demektir' diyerek  milletin hislerine tercüman olurken İmam-i Şafii ile örnek verdi..

İmam-i Şafii’ye sormuşlar.

Fitne zamanı Hakk’ı tutanı nasıl anlarız.

Demiş ki;

Düşman oklarını takip ediniz, o sizi Hak ehline götürecektir.

İşte bu..

Dergilerin kapaklarına bakın ve Hak ehline karar verin..”

Söylenecek söz şudur;

Tarihin derinliklerinden bugünlere uzanan yolculuğumuzda yaşananlara baktığımız zaman  bu davanın tek başına  Recep Tayyip Erdoğan'ın davası olmadığını  milletin davası olduğunu görürüz..

Şu bir gerçek ki;

Erdoğan düşerse AK Parti değil Türkiye düşer!..

Türkiye bu dönemi ne pahasına olursa olsun Erdoğan ile geçerek geleceğe yürümek zorundadır...

Olmak yada olmamak...

Mesele işte bu..

CHP  ATATÜRK İLE  BİRLİKTE ÖLMÜŞTÜR!..

Mustafa Kemal Atatürk’e en büyük zararı onun ismi üzerinden siyaset yapanlar veriyor…

Onların yüzünden ayrıştırma politikası uygulanıyor…

Son örneği adını kullanan Atatürkçü Düşünce Derneği oldu!

27 Mayıs için yayınladığı darbe sevici mesajı bardağı taşırdı…

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunun adını taşıyan bir derneğin böyle bir paylaşım yapmasını kabul etmek mümkün olmadığı gibi, gerekli cevabın yargıda verilmesi için de harekete geçildi...

Diyeceğim şu ki;

Artık Mustafa Kemal Atatürk’ün isminin herhangi bir dernek adı altında kullanılması yasaklanmalıdır...

Atatürk ismini kendi emelleri ve siyasi düşüncelerine alet edip kullananların, ona en büyük ihaneti yapanlar olduğu görülmektedir…

Düşün artık Atatürk’ün yakasından..

Atatürk’ün aziz hatırasına asıl saygısızlık ne zaman yapılmıştır bilir misiniz?

Bunu kimse dile getirmez…

Mustafa Kemal’in 10 Kasım 1938’de Dolmabahçe sarayında hayata gözlerini yumduğu an Türkiye büyük acı yaşarken ve daha naaşı sıcakken, TBMM’yi kimler ne için topladı?

Ölümünün ardından bir gün dahi beklemeden 11 Kasım 1938’de TBMM’yi alelacele toplayıp o gün ne bir Başbakan ne bir Bakanken, devlet yönetiminde hiçbir görevi yokken, açıkçası Atatürk ile dargınken İsmet İnönü’yü Cumhurbaşkanı seçerek Atatürk’e saygısızlık yapanlar kimdi?

Söyleyeceğim şu ki;

Atatürk ile birlikte  kurduğu CHP’ de 10 KASIM 1938’de ölmüştür..

Bu CHP ‘YCHP’dir..

Bunların Mustafa Kemal ile hiçbir gönül bağı olamaz..

Sadece zora düştüklerinde utanmadan Atatürk ismine sarılan yalancı pehlivanlar…

Bakın Alparslan Türkeş  MHP’yi kurarken ne demişti..

“CHP, Atatürk’ün izinden gitseydi ben MHP’yi kurmazdım.”

Bakın birçoğu bilmez…

CHP Genel Sekreteri Recep Peker CHP ile ilgili bir vesikayı Atatürk'e imzalatmaya getirdiğinde Atatürk vesikanın üzerine "Partim.." sözünü yazınca Peker "Paşam niçin CHP yazmıyorsunuz?" sormuş…
Atatürk ise "Ne bileyim sonuna kadar CHP'nin benim partim olarak kalacağını?diye cevaplamıştı...

Evet, Atatürk haklıydı!
10 Kasım 1938’den sonra  CHP Atatürk’ün partisi olarak kalmamıştır..
Kemal Kılıçdaroğlu'nun (KK) genel başkan olması ile bu durum zirveye ulaşmıştır

 ***

O BİLDİRGEYİ PKK YAZSAYDI!..

Yazar Nihat Genç’in duruşunu bilmeyen yoktur…

Ulusalcıdır..

Atatürkçüdür…

Milliyetçidir…

AK Parti’ye çok ama çok uzaktır…

Doğru bildiğini karşısında kim olursa olsun söylemekten çekinmez…

Genç’in Oda TV’de CHP’nin seçim bildirgesine karşı kaleme aldığı yazı ülkede olay oldu…

Açıkçası Kemal Kılıçdaroğlu ve yönetimini bugüne kadar hiç ama hiç kimse böylesine sert bir şekilde eleştirip yerden yere vurmamıştı..

Neler dedi neler Nihat Genç..

Özetle…

*

Dersim arşivlerini açacakmış, kimle hesaplaşıyorsun, vergi ve asker vermem deyip, yanına da İngiliz ajanını almış Kürt ağalarına karşı harekete geçen Atatürk'tür, arşivleri açmana gerek yok, Trabzon Atatürk Köşkü'nde Atatürk'ün çizdiği Dersim hareket planı ziyaretçilere açık duvarda asılıyor, neyin peşindesiniz.

Arşivleri açacaksan, o hendekleri kim açtı, binlerce Kürt gencini o hendeklere kim soktu ve kim öldürdü, daha dünün bu haberlerini açın, okuyun, yiyorsa, hendekler, isyanlar binlerce insanımızı havaya uçuran, hazırlayan HDP'li vekillerin iddianamelerini açın. 

HDP'nin yüzde on oyunu almak için, yeniden Fırat'tan doğusunu, dört yüz bin km kareyi, 15 vilayeti masaya koyarak ya da ülkenin bir kısmını terörist etnik milliyetçilere vermek, hayrola, o kadar acıdan hiç mi ders çıkartmadınız? 

Utanmaz adam o bildiriyi PKK yazsa, bu kadarını yazabilirdi!

Sevinin FETÖ'cüler, sevinin PKK'lılar, sevinin liberaller, sevinin Cumhuriyet Gazetesi, t24, sevinin Halk TV, sevinin, "açılımınız" yola çıkmış geliyor, hendekleriniz, isyanlarınız, bombalarınız yeniden bayram yeri.

Herkesi bu fikre inandırmışlar, sabah akşam yazıp çizdikleri bu, kafa yıkadıkları beyin bu: 

HDP'nin "yüzde on"u olmadan nasıl olacakmış? 

Ananın... olacak.

Bizleri sizleri niye kovdular, bizleri sizleri niye sansürlediler, bizleri sizleri niye partiden attılar, bizleri sizleri niye programlarına çağırmıyorlar, bizlerin sizlerin niye tek cümlesine yer vermiyorlar, CHP'yi bu ajanlara teslim etmek ve herkesi susturmak için ve ortalık dizayn edildikten sonra Kılıçdaroğlu, dün nihayet ihanet kutusunu açtı.

Kutusunun... 

Ajanlar CHP'yi ele geçirmiş, bir de Kemalistmişler, bir de Atatürkçüymüşler, bir de Kuvayi Milliye’den gelen CHP'liymişler, bir de Cumhuriyet'i kuran partiymişler.

Ha de lan.

*

Nihat Genç böyle diyor..

Açık ve net…

Gizlisi saklısı olmadan yazmış…

Yenilir yutulur cinsten değil…

Biz de gözlerden kaçan bir tespiti paylaşalım…

Nihat Genç’in dediği gibi CHP’nin seçim beyannamesi tam anlamı ile skandal...

Bakın tek bir cümlesinde FETÖ ile mücadele yok.Ayrıca utanmadan, sıkılmadan 15 Temmuz darbesi için 20 Temmuz darbesi demişler…

İşte YCHP bu!..