BIST 9.530
DOLAR 32,50
EURO 34,87
ALTIN 2.479,81

Diyarbakır'dan yükselen çığlık!

Diyarbakır'daydım geçen hafta; ne yana döndüysem, yükselen çığlık kulağımın zarını patlattı diyebilirim.
Ve bir kez anladım ki bölgenin tek sorunu var:
"Yoksulluk!"
Diyarbakır
'da çocuklarına yemek diye nohut suyu içiren anne, Hazreti Ömer zamanında çocuklarına taş kaynatıp suyunu içiren anneyi hatırlattı bana.
Hiç abartmıyorum bu aynen böyle!
Para halletmiyor her şeyi ne yazık ki.
Cebine üç kuruş sıkıştırdığın anne, "hayır" diyor rahatlıkla.
Neden?
Harcamaktan korkuyor çünkü.
O istiyor ki, evine birkaç poşet gıda girsin.

                                                   ***
Çok daha çarpıcı bilgiler...
İnsanın yüreğini parçalayan rakamlar...
Ve her şeyi anlatan fotoğraflar...
Sarmaşık Derneği'nin sadece iki mahallede yaptığı araştırma Diyarbakır'daki çaresizliği tüm çıplaklığı ile gözler önüne seriyor.
Yarındandan sonra Diyarbakır'daki çığlığı detaylarıyla sizlerle paylaşacağım.

                                                  ***
Hani "Yaşayan bilir" derler ya. Diyarbakır halkını canından bezdiren yoksulluğu iliklerinde hisseden kişinin Osman Baydemir olduğuna, her halde kimsenin itirazı olmaz. Bir grup gazeteci ile ziyaret ettiğimiz Baydemir'i dinlerken, sıkıntılı olduğunu anlamak için kahin olmaya hiç gerek yok:
"Sarmaşık Derneği ile ortaklaşa bir model geliştirdik. Bu modelin çözüm olmadığını biliyorum ama ufak da olsa yoksulun yarasına merhem olmak istiyorum."
Baydemir
parasızlıktan çok ilgisizlikten yakınıyor.
65 milyon YTL olan Diyarbakır Belediyesi bütçesini İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bütçesi ile karşılaştıran Baydemir, ortaya çıkan manzarayı anlatıyor:
"Bizden 15 kat fazla"
Buna da razı Diyarbakır Belediye Başkanı.
Çok şey istemiyor...
İlgi bekliyor sadece...
Bir buçuk yılda en az 30 kez Erdoğan'la görüşme talebinde bulunduğunu söylüyor.
-Sonuç?
-Bekliyoruz!

                                                   
***
Baydemir, bir kez Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'la görüşmüş ve isteklerini sıralamış. Unakıtan ise tipik siyasetçi ağzıyla Baydemir'i başından savmış:
-Hallederiz.
O gün bugündür halledilen hiçbir şey yok.
Ama Baydemir yılmamaya kararlı...
Diyarbakır'ın gelişmesi halinde Türkiye'nin gelişeceğine inanıyor.
Bu yüzden Ankara'nın yakasını bırakmaya pek niyetli değil:
-Kapıdan kovsalar pencereden gireceğim.
Politik yaklaşımla Diyarbakır'a yaklaşılmasını istemiyor Baydemir; bu konuda kendisini en iyi anlayacak kişinin Başbakan Erdoğan olduğunu söylüyor:
-Karşısına çıkabilirsem derdimi anlatacağım o da beni anlayacaktır.

                                                
***
Uzun bir süredir siyasi konuşmalar yapmıyor Diyarbakır Belediye Başkanı. Bu konuda hayli sıkıntılı:
-Ben konuşunca sıkıntı oluyor. Yanlış anlaşılıyorum, sözlerim eksik yazılıyor.
O halde bugün son noktayı koyalım.
Her şeyin eksiksiz yazılması için yarın devam edelim.