Devlet Bahçeli'nin önceliği memleket oldu!

AK Parti ile MHP anlaştı. Yeni Anayasa Paketi Meclis'e verildi. Bir aksilik çıkmazsa, 2017 yılına "Yeni Anayasa" ile gireceğiz. 

7 Haziran'ı hatırlayın... 

AK Parti'ye ilk resti MHP lideri Devlet Bahçeli çekmişti:

- AK Parti ile koalisyonda yokuz.. 

1 Kasım'da koalisyona ihtiyaç kalmadı. MHP diğer partiler gibi ayak sürmedi. Halkın oyuna saygı duydu. 15 Temmuz'da çok önemli bir çıkış yaptı. "Yenikapı Ruhu" konusundaki kararlılığını sürdürüyor. 

Niye biliyor musunuz?

MHP'nin önceliği memleket olduğu için.

17-25'ten sonra, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin odasındaki saat 17-25'te durduruldu.  Recep Tayyip Erdoğan üzerinden, Türkiye'ye oynanan oyunu fark eden Bahçeli, durdurulan saati 15 Temmuz gecesinde yeniden çalıştırdı. 

15 Temmuz gecesinde, kimi çakallar puslu havanın dağılmasını beklerken, Devlet Bahçeli sokaktaki üniformalı teröristlere selam çakmak yerine devletinin, milletinin yanında durdu. 

Uzlaşının en güzel örneğini sergiledi Bahçeli.. 

Bir o yana, bir bu yana savrulmadı...

FETÖ'nün yandaşlarını otobüsün üzerinde alkışlamadı. 

Olması gerekeni yaptı, yapıyor!

Allah hayırlı etsin!

Meclis'e sunulan "Yeni Anayasa Paketi" oylamasında, belli ki 367 oy zor görünüyor. Bu durumda, bir kez daha sandık başına gideceğiz. Yani referandum kararıyla Türkiye yeni bir Anayasa'ya kavuşacak!

Evet, haklısınız!

Ben de sizin gibi, "Yine mi sandık?" diyorum... 

CHP'nin inadı karşısında maalesef yapacak bir şey yok. 

Kılıçdaroğlu, ısrarla yapılanın sistem değişikliği değil, "rejim değişikliği" olduğunu söylüyor. Bu ifade, bizi şimdiden ayrıştırmaya başladı. Yine "Memleket elden gidiyor" teraneleri, yine "Türkiye laiktir, laik kalacak" nakaratı, yine bir sürü saçmalık yaşayacağız referandum sürecinde. 

Sonucu şimdiden belli olan bir referandum. 

O zaman bu direnç niye?

 AK Parti'nin kuruluşu... 

Sonrasında AK Partili yıllar... 

Tayyip Erdoğan yasaklı.. Abdullah Gül Başbakan.. 

Deniz Baykal ise CHP'nin lideri... 

Fotoğrafı net bir şekilde gördü. Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığını kaçınılmaz olduğunu gördü ve bu yasağın kaldırılması için önemli bir adım attı. 

Türkiye'ye zaman kaybettirmedi. 

İnat etmedi, diretmedi, muhalefetini bir kişinin üzerinde yapmadı. Tayyip Erdoğan'a yol verdi ama, siyasi çizgisini değiştirmedi. 

Deniz Baykal bugün CHP'nin lideri olsaydı, Tayyip Erdoğan'a takılıp kalır mıydı acaba?

Türkiye'yi referanduma sürükler miydi? 

Deniz Baykal olmayan duaya amin diyecek bir politikacı değil! Ama şu da bir gerçek ki, olacak bir şeye de, olmasın diye beyhude karşı çıkmazdı.