BIST 9.479
DOLAR 32,60
EURO 34,81
ALTIN 2.495,98

Cumhurbaşkanlığı Koro’su ve AK Parti Kültür Politikaları…

Korolar, sanat, kültür

37 yıldır Devlet Korosu olarak görev yapan, ilk koronun adı değiştirilerek “Cumhurbaşkanlığı”  adı eklendi. Uğraş verenleri bu hayırlı sonuç için tebrik ediyorum. Yeni bir kadro, yeni gençler ve sesler/çalgılar, her türü kapsayan yapılanma -Cumhurbaşkanlığı Türk Müziği Orkestrası ve Solistleri*-  olmasını arzu ediyorduk, ama olmadı. Belki, koro, zamanla kendi içinde yeni alanlar açarak, her türü kapsayan/toparlayan bir icra tarzına kavuşur diye ümit ediyoruz.

Itri konserine birkaç gün kala karar çıkmıştı.  CRR konserinde tıklım tıklım bir seyirci bekledik, ancak olmadı, iyi bir piar çalışması yapılmamıştı, sanatçılar, basın yoktu. Bu tarihi bir karardı, ama  heyecan yakalanamadı. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Prof.Dr. Sn.Mustafa İsen gelmişti, ama Kültür ve Turizm Bakanlığı makamından kimse yoktu. Devir-teslim töreni olsa şık olurdu. İlk kurucu Şef. Dr. Nevzad Atlığ’da katılamadı, bir mesaj göndermişti. Tarihi bir mesaj olduğu için ekte** vermek istiyoruz;

Şimdi gelelim, konser kitapçığındaki yazıların içeriğine;

  1. Yazı: “Dünya kültürünün “beşiklerinden” olan Anadolu’yu anlamak ve anlatmak sadece kendi toplumumuza değil, tün insanlığa olan bir borcumuzdur. Anadolu’daki geleneksel müzikler, hafızayı temel alan meşk geleneği ile kuşaktan kuşağa aktarılmıştır. Tarihin her döneminde bu iletim zincirinin temeli olan icra geleneği yaşamış, aktarılmış, kuram ise genel olarak gittiği yönde ve ölçüde oluşturulmuştur……Batı müziği ve enstrümanları, hem batı müziği hen  Türk müziği parçaları, halkın sevebileceği içtenlikle sunulursa çok büyük bir kabul ve katılım görüyor. Bu nedenle çok sesli müziği halka sevdirmek için yeni bir atlım yapmak gerekliliğini de dikkate alarak, bilindiği üzere Bakanlığımız tarafından Anadolu Filarmoni Orkestrası adıyla yeni bir orkestra oluşturuldu. Aramıza yeni katılarak güzel sanatların bugüne kadar hiç ulaşamadığı köylere, kasabalara, ilçelere ve şehirlere müziği, resmi, şiiri, operayı ve baleyi ulaştırmaya devam eden bu güzide topluluğumuz ile birlikte 2012-2013 sanat sezonunun diğer sanat birimlerimiz, sanatçılarımız ve sanatseverlerimiz açısından başarılı geçmesini dilerim.”***

 

Sunuşta korodan, Itri’den, Koro’nun adının değiştiğinden, iyi/kötü olduğundan tek bir cümle yok. Varsa yoksa “çokseslilik”, köylere ulaşma isteği..Ya sonra… “o insanlara balık yemeyi değil, balık tutmayı öğretmek” için alt yapı kurulmuş mu? Hayır? Bir fırtına gibi, gidilip konser verilecek, birkaç yerel çalgı ve ezgi konulacak,  sonra dönülecek, Geriye ne kalacak? Sn. Çetin Altan’ında hayalidir “köylerimizde kızların tenis oynayıp, keman çalmaları” Sn. Gürer Aykal, hala “çoksesliliğin karşılığı demokrasidir, o nedenle toplum çoksesli müziğe geçmelidir, yoksa ülkedeki sorunlar 2023 e kadar  bitmez” diyebiliyor, 29.10.2012 de katıldığı bir  TV programında…Peki ama bu nasıl bir proje ile gerçekleşecek…Daha önce denenmedi mi? Neresi yeni? Yıllar önce Sn. Demirel –Cumhurbaşkanıyken- orkestraların bir fabrikada konser vermesi sonunda ayağa kalkıp “İşte çağdaş Türkiye” dememiş miydi? (Neyse ki Sn. Cumhurbaşkanımız ve Sn. Başbakanımız bu tuzağa henüz düşmediler!...)Sonra o işçilerin sanatta nasıl ilerleme kaydettiklerine bakıldı mı?! Ne oldu? Neden, sanatta ve özellikle müzikte  “hep aynı hataları yapmayı sürdürüyor, geçmişteki uygulamaları unutmakta ısrar ediyoruz?” Anlamak mümkün değil…

 

  1. Yazı: “…Milli kültürümüzün ve kimliğimizin vazgeçilmez temel unsurlarından biri olan güzel sanatları, mümkün olabilecek her türlü araç, gereç, yol ve yöntemle okul öncesi, okul sırası ve okul sonrası her yaştaki insanımızla köylerimizde, kasabalarımızda, ilçelerimizde ve şehirlerimizde buluşturarak güzel sanatların tanıtılması, halkımızın sanat beğeni düzeylerinin ve estetik duygularının yükseltilmesi amacı ile Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğümüz bünyesinde 25 Mart 2012 tarih ve 28244 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına istinaden İzmir ilinde Anadolu Filarmoni Orkestrası kurulmuş ve çalışmalarına başlamıştır…………………..”****

     Yazılardaki alıntılar -imla hataları düzeltilmemiştir- olduğu gibi yazılmıştır. Şimdi 2 yazıyı da üst üste koyarsanız, aynı anlam ve içerikte olduğunu, aynı kalemden çıktığını görürsünüz. Amaç aynı, yeni orkestra ile müzikte çözüm bulunmuş, diğer sanat kurumlarının ülkeye bir yararları yok, kurtuluş için varsa yoksa Flarmoni!...

Ve bu yazılardaki içerik konserle ilgili olmayıp, sanatseverleri  Devlet Korosu’nun Itri konserine değil, Flarmoni Ork.  konserine  hazırlıyor. Titiz ve dikkatli olan Sn. Bakan’ın gözünden kaçmış olmalı… Ama, bu önemli “iletişim hatası”  olmamalıydı.

Anlaşılıyor ki, Sn. Bakanın, yoğun -turizmle daha çok ilgileniyor diye eleştiriliyor- olması, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne çoksesli müzikle uğraşan bir sanatçıyı getirmesi ile tekrar Atatürk’ten sonra  başlatılan “batı müziği vesayetine” dönülmüş olmuyor mu?***** Aylardır beklenen “devlet  sanat kurumlarının işlevi ve sanatçıların durumu, erken emeklilik, gençlerin istihdamı v.b. konuları içeren tasarı” –kamuoyuna bilgi verilmedi- hala  Meclise sunulamadı.

Ayrıca;

Son yıllarda, dile getirilen,  merak edilen ama cevabı bulunamayan  sorular ise şunlar;

Bu görüşler/uygulamalar  AK Parti’nin bir kültür politikası mı?

Yoksa, AK Parti’nin bir kültür politikası yok mu?

Yoksa, Bakanlığın kültür kısmı başka bir partiye mi bağlı?!...

Yoksa,  AK Parti müzik ve sanata karşı mı?!...

Değilse ne?

Eleştiriler böyle, bizden söylemesi…

 

* Bakınız;  Ay, Göktan; Cumhurbaşkanlığı Türk Müziği Orkestrası ve Solistleri… “Hayaldi, gerçek olacak mı?” Musikidergisi.net, 16.12.2011

** Sayın Müzikseverler,

Hayatımda çeşitli konulardaki müjdelerle sevinmiş, mutlu olmuş, heyecanlar yaşamıştım. Ne var ki bunlardan hiçbiri, beni, 1975 yılında, “Devlet Klasik Türk Müziği Korosu’nun kuruluşu Başbakanlık onayından geçti, yarınki Resmi Gazete’de yayınlanacak” müjdesi kadar etkilememiştir. Nitekim bir gün sonra, 15 Kasım 1975 tarihli Resmi Gazete’de hazırladığım yönetmelik yayınlandı ve Devlet Klasik Türk Müziği Korosu kurulmuş oldu. O günden itibaren, nasıl ki Devlet Opera ve Balesi, Devlet Tiyatrosu ve Devlet Senfoni Orkestrası varsa, artık Devlet Klasik Türk Müziği Korosu’ da var olacaktı. Benim yönümden ise, yıllardanberi Klasik Müziğimizi üst düzeyde icra edebilecek bir koro kurmak onu yetiştirmek idealim gerçekleşmişti. Kuruluş tamamlandıktan sonra koromuz, hedefleri doğrultusunda adeta tek vücut oldu. Arkadaşlarım, işlerine sıkıca sarılıp sayın dinleyicilerimizle kaynaşarak, yıllarca musikimizi en güzel şekilde icra etmeye çalıştılar. Devlet Korosu, en yüksek icra organı olarak, Türk  musikisini görülmemiş nefasette, temizlik ve disiplin içinde icra ederek, bugünlere kadar geldi.

Aziz Müzikseverler,

Devlet Korosu’nun 37 yıl boyunca musikimize vermiş olduğu hizmet, bugün, devletimizin en yüce makamınca takdir edilip taçlandırılmış bulunuyor. Koromuz, bugünden itibaren çalışmalarına, Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu adı ve şanıyla devam edecektir. Sayın Cumhurbaşkanımıza, musikimiz adına, kabul buyurmaları ricasıyla, engin şükranlarımızı sunuyoruz.

Başkan Sayın Prof.Dr. Erol Belgin ve 2. Başkanı Sayın Faruk Berksan’ın şahıslarında Türk Musikisi Vakfı’nın değerli yönetim kurulu üyelerine ve Sayın Prof.Dr. Uğur Derman ile Sayın Dr. Metin Eriş şahıslarında Kültür Konseyi Derneği’nin değerli yönetim kurulu üyelerine, bu yoldaki çalışmaları için teşekkür borçluyuz.

Sayın Müzikseverler,

İnanıyorum ki, Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu, bundan böyle yüklendiği sorumluluğun idrakini hiçbir gün unutmayarak, daha çok çalışacak ve daha büyük başarılara doğru koşacaktır. Değerli Şefleri Fatih Salgar ve Birol Yayla ile Müdürleri Mehmet Güntekin şahıslarında koronun bütün üyelerini sevgiyle kucaklayıp tebrik ediyor ve kendilerine güvendiğimi ifade etmek istiyorum. Devlet Koro’su 24 Şubat 1977’de ilk konserini, Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Konser Salonu’nda vermişti. Konserin ilk eseri, Itri’nin Neva Kar’ı idi. Bugün, ne hayırlı bir tesadüf ki, koromuz, Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu adı ile verdiği ilk konserine, yine aynı eserle başlıyor. Musikimizin Itri gibi diğer büyük üstadlarının da, koromuzu oluşturan bu sanat sevdalılarının arkalarında olacaklarını hissediyorum. Sevgi ve saygılarımla.

Dr. Nevzad ATLIĞ

*** Kültür ve Turizm Bakanı Sn. Ertuğrul Günay’ın “300. Vefat Yıldönümünde Itri ve Dönemi “ konser kitapçığı Sunuş” yazısından.

**** Güzel Sanatlar Genel Müdürü Prof. Erol Erdin’in “300. Vefat Yıldönümünde Itri ve Dönemi “ konser kitapçığı  Önsöz” yazısından.

*****Ay, Göktan;

        Ay, Göktan;  inter, 23.09.2012