Cumhurbaşkanımıza, sanatçıların özlük haklarını iyileştirebilme fırsatı doğdu!...
Konservatuar sanatçıları, Aralık 2017 teşviklerini hala alamadılar!..
GÜNÜN SÖZÜ: KADIN KADINDIR, ÇOCUK ÇOCUK.NOKTA
Cumhurbaşkanımızın daha önce
söylediği, bizimde yazdığımız gibi; “sanat/kültürde
başarılı olamadık. Ama, artık önceliğimiz olacak” demişti.
Yeni kabul edilen 7100 Sy. yasada Üniversiteler
Konservatuarları’nda çalışan Sanatçı Öğretim Elemanları/Sanatçı
Öğr. Üyeleri ile ilgili bir düzeltme, pozitif ayrımcılık
yapılmadı. Yıllardır beklenen, yazdığımız konunun
düzeltilmesi ile; sanatçıların özlük haklarında -1984’te çıkmıştı-
ilk defa bir hak/düzeltme yapılmış olacak, ama göreceksiniz
değecektir…
Biz, görüştüğümüz vekillerle, hiç değilse TİP
Sözleşmesi’nin bazı maddelerinin değiştirilmesi için kanun teklifi
sunmuştuk. Ancak, bizi MV aracılığıyla arayan TBMM
Kanunlar Dairesi Yetkilileri; “bu konunun yasa ile” çıkamayacağını,
çünkü “TİP Sözleşmesi’nin Başbakanlık Genelgesi” olduğunu ve
Başbakanlıkça yapılacak ‘yönetmelik değişikliği’ ile hayata
geçebileceğini” söylediler.
Yani; iş bu kadar kolay…İşte
fırsat!..
5 yıldır, bu konuda -sendikalar dahil-
yazmadığımız yer kalmadı, çünkü TRT aynı sanatçılara beş
yıl önce uygulama yaparak işi çözdü. Zaten ödenen
paranın (ikramiye-teşvik) uzatılmasına, sanatçıların mağdur
edilmesine ne gerek var? Bakın Devlet Konservatuarları
Sanatçıları Aralık 2017 teşviklerini hala alamadılar. Bu gidişle
yine Nisan-Mayısı bulacak. Bu, devletimize yakışıyor
mu?
Bazı yazıların/konuların, makamda bulunan
yetkililerce; “Cumhurbaşkanımıza ve Başbakanımıza
iletilmediği” şeklinde yoğun bir görüş var. Yazılar görülmeden,
içinde geçen bir kelimeye göre kuruluşlara pas
ediliyormuş, sonuç elbette kocaman SIFIR
oluyor.
Bizde, bu kadar olağan bir işin sonuca
ermemesinden şüphelenmiştik, ama son Y.Doç. tasarısı (7100) ile bu
görüşe katılmak durumunda kaldık.
Sn. Cumhurbaşkanımız; bu
konu TİP Sözleşmesi ile çalışan, 3.000’e yakın Kültür ve Turizm
Bakanlığı Devlet Sanatçılarını ve Konservatuarlar Öğretim
Elemanı’nı ilgilendiriyor.
Çocuklarınızın ve torunlarınızın müzik alanında
ders aldıklarını duyuyoruz, ne güzel…
İşte taslak çözüm metnimiz;
İKİNCİ
BÖLÜM/SÖZLEŞMELERİN YAPILMASI VE SÖZLEŞME
ESASLARI
Madde 4.
Kültür ve Turizm Bakanlığı
Koroları/Toplulukları/Orkestraları, Devlet Opera ve Balesi,
Cumhurbaşkanlığı Devlet Senfoni Orkestrası, Devlet Tiyatroları v.b.
ile Üniversiteler Devlet Konservatuarları/TMDK/DTMK’da,
2914 Say.Yükseköğretim Personel Kanunu’nun 15. Mad. uyarınca,
TİP Sözleşmesi ile çalışan Devlet Sanatçıları ve Sanatçı Öğretim
Elemanlarına/Üyelerine, 2018 Temmuz ayından itibaren,
yıl içinde verilen 6 ikramiye (teşvikle birlikte) maaşlara
katılacak, emeklilik ikramiyesine ve ücretlerine/maaşlarına
yansıtılacaktır.
Madde5.
TİP Sözleşmesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Konservatuarlarda çalışan Devlet Sanatçılarının/Sanatçı Öğretim Elemanlarının gösterge rakamı Başbakanlık Müsteşar Yardımcıları seviyesine (6400), (TRT sanatçıları gibi) yükseltilmiştir.
GENEL GEREKÇE
Devlet Sanatçıları ve Üniversitelere bağlı Devlet
Konservatuarları/DTMK/TMDK’larda, bu hükme istinaden, 27.2.1984
tarih ve 84/7784 sayılı “Yüksek Öğretim Kurumlarına Bağlı Devlet
Konservatuarlarında Sanatçı Öğretim Elemanlarının Sözleşmeli olarak
Çalıştırılmasına Dair Karar” da sözleşme esasları, ödenebilecek
ücretlerin üst sınırları ve sağlanacak sosyal yardımlar ile diğer
mali haklar düzenlenmiştir. Söz konusu Kararın 14 üncü maddesinde
sözleşmeli personele sözleşme ücreti, ikramiye, tedavi, yakacak,
evlenme, doğun, ölüm yardımları ile özel kanun yönetmelikle
sağlanan giyecek yardımı ve 10 uncu ve 13 üncü maddelerde geçen
çalışma karşılıkları dışında herhangi bir ödemede bulunmayacağı
hüküm altına alınmıştır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde 2600’e yakın Devlet Sanatçısı ve Devlet Konservatuarları/DTMK/TMDK’larda 400’e yakın Sözleşmeli Sanatçı Öğretim Elemanı/Üyesi çalışmaktadır. Ancak, teşvik ikramiyesinde imzadaki mevcut kırtasiye (8 imza) yüzünden süre uzamakta ve Konservatuar sanatçıları her yıl,beş ay sonra teşviklerini alabilmekte ve mağdur olmaktadır. (Konservatuar,Rektör, YÖK, MEB Yükseköğretim Genel Müdürü, MEB Müsteşarı, Milli Eğitim Bakanı, Başbakanlık, MEB ve konservatuarlara fax la ödeme emri, 8 makam imzası vardır) Ayrıca, teşvik ikramiyeleri, bazı yöneticiler tarafından, sanatçılar üzerinde demoklesin kılıcı gibi kullanılmakta, teşvik ikramiyeleri bir çok hallerde ödenmemekte, şahsi duygularla verilmemekte ve mahkemelere gidilmektedir. Bu da sanat kurumları için olumsuz çağrışımlara yol açmaktadır.
“Devlet Sanatçıları ve Sanatçıların Sözleşmeli Olarak Çalıştırılmalarına Dair Esaslar'da değişiklik yapan Bakanlar Kurulu kararına dayanılarak, ilgili Bakanın teklifi ve Başbakanın onayı ile sanatçılara her yıl iki aylık tutarında ücretin teşvik ikramiyesi olarak verildiği, ….. 1993 takvim yılından itibaren her yıl düzenli olarak Haziran ve Aralık aylarında ödenmek üzere iki aylık ücret tutarında ikramiye verilmeye başlandığı, teşvik ikramiyesi adı altında 1993 yılından başlayarak yılda iki defa yapılan bu ödemelerin amacının, başarılı çalışan sanatçılara ücret artışı sağlamak üzere yapılan bir ücret ödemesi niteliğinde olduğu ve Yasanın öngördüğü anlamda, sanatçılara, çalışmalarıyla ilim ve sanata veya insanlığa yararlı eserler vücuda getirmelerini teşvik amacıyla verilen bir ikramiye olmadığının anlaşıldığı, …….. disiplin cezası bulunanların teşvik ikramiyesi almadığı, bunun haricinde kalan sözleşmeli personelin tamamının teşvik ikramiyesinden yararlandığı, ikramiyenin ödenmesine esas kıstasların, bu ikramiyeyi alacak olan sanatçının emsaline göre başarılı olduğunu veya sanatın gelişmesine ve tanıtılmasına katkıda bulunmaktadır. “http://www.kararara.com/danistay/dnsty17/dnstyk16314.html”
Gösterge rakamlarının yükseltilmesi ile emeklilik ikramiyeleri ve emeklilik maaşları da yükselecek ve sanatçıların emekliliklerinde de biraz daha rahat yaşamaları sağlanmış olacaktır. İkramiyelerin her aya bölünerek, maaşlara eklenmesi ile, TRT Kurumu’nda ve diğer kurumlarda görev yapan sanatçılarla da uygulama birliği sağlanmış olacaktır.
Anayasa’nın başlangıç bölümünde; “Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu belirtilmiş,
64.maddesinde; “Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır.” denilmiştir.