BIST 9.722
DOLAR 32,53
EURO 35,00
ALTIN 2.429,19

Bundan daha heyecanlı bir Survivor olabilir mi?

Fetal öğrenme teorisi üzerine yapılan araştırma sonuçlarının ortaya koyduğu kocaman gerçeklikle başlayalım..

Hiç düşündünüz mü? Öğrenme ne zaman başlar? Bebekler anne karnındayken neler öğrenirler? Anne karnında geçen 9 ay hayatlarımızı nasıl etkiler? 

Bu soruları düşününce insanın aklına gelen ilk şey kuşkusuz bebeklerin anne karnında emmeyi öğrendikleri oluyor! Peki bu kadar mı? Hayır! Bebekler annelerinin karnında hangi dilde konuşacaklarını, nasıl bir beslenme pratiğine sahip olacaklarını hatta nasıl bir annenin çocuğu olacaklarını bile öğreniyorlar. 

Nasıl mı? 

Yanıtları 'Kökenler: Doğumdan önceki 9 ay hayatımızın geri kalanını nasıl şekillendiyor?' kitabınını yazarı Annie Murphy Paul veriyor. Hem de en son psikolojik ve biyolojik araştırmaların kanıtladığı veriler ışığında. 

Fetal öğrenme teorisi üzerine yapılan araştırma sonuçlarının ortaya koyduğu kocaman gerçeklikle başlayalım: 'Hayata dair öğrendiğiniz en önemli şeyler doğum öncesine ait.'

İkinci büyük gerçeklik ise fetüslerin anne karnında öğrendikleri tüm bilgilerin tek bir amacı var: Hayatta kalma!

Bu sonuçlara ulaşan araştırmaların detayları ise çok ilginç veriler içeriyor. İşte fetüslerin anne karnında öğrendikleri şeylere kanıt olan araştırmalar ve sonuçları...

BEBEKLER ANNE KARNINDA NE ÖĞRENİR?

Annelerin seslerini öğrenirler: Bebekler anne karnında amniyo sıvı içinde gelişirler. Bu sıvı dış dünyadaki seslerin bebeğe doğru ulaşmasını engeller. Dış dünyanın seslerini bebekler kısık ve boğuk sesler olarak algılar ve ayırt edemezler. Ancak annelerinin sesleri için durum farklıdır. Annenin sesi kendi vücudundan yansıyarak bebeğe bozulmadan ulaşır. 9 ay boyunca bebekler annelerinin seslerini sürekli duyarlar ve doğdukları o sesi tanırlar. 

İşte kanıtı: Bu durumu kanıtlamak için araştırmacılar yeni doğmuş bebeklerin emmesi için süngerden yapılmış iki meme ucu yapıyorlar. Birinci memeden süt içerken bebeklere kulaklıklarla annelerinin seslerini dinletiliyor, ikinci memeden süt emerken de yabancı bir kadının sesi dinletiliyor. Ne oluyor dersiniz? Bebekler kısa bir sürede içinde birinci memeden süt içmeye başlıyorlar ve ikinci memeyi reddediyorlar. 

Heyecanı ve can sıkıntısını öğreniyorlar: Araştırmalar bebeklerin heyecanlandıklarında ve sıkıldıklarında farklı hızlarda emme refleksi gösterdiklerini de keşfediyorlar. Bu durumu kanıtlamak için hamile kadınlara hamilelikleri boyunca bebeklerine aynı kitaptan bir bölümü okumalarını istiyorlar. Doğum sonrası emme sırasında da aynı kitap okunduğunda bebekler hikayeyi tanıyor, heyecanlanıyorlar ve emme refleksleriyle bunu belli ediyorlar. 

Aynı şekilde hamilelikleri boyunca aynı televizyon dizisini sürekli takip eden bebekler de doğum sonrası bu dizinin jenerik ve reklam müziklerine heyecanlı tepkiler veriyor. 

Hangi dili konuşacaklarını bilerek doğuyorlar: İlk bakışta 'daha neler' dedirttiğinin farkındayım. Ancak bu da kanıtlanmış bir bilgi. Bebekler konuşacakları dile hazırlanmış bir halde dünyaya geliyorlar.

Araştırmacılar bunu kanıtlamak için bebeklerin tam doğdukları andaki ağlama seslerini kayıt altına almışlar. Bebeklerin ağlama aksanları doğdukları dilin aksanıyla bire bir örtüşmüş. Mesela, Fransız bebekler artan bir tonda ağlarken, Alman bebekler azalan tonda ağlamış. Dahası da var! Bebeklerin doğdukları dilin fonetik sınırları içinde ağladıkları da ortaya çıkmış.

Tat ve kokuları biliyorlar: Anne karnındaki bebeklerin hamileliğin 7'nci ayında tat ve koku alma duyuları tamamen gelişmiş oluyor. Fetüsün 7'nci ayında tat ve koku alma duyusu tamamen gelişmiştir. Annenin yediği yiyeceeklerin tatları amniyotik sıvıya geçmenin bir yolunu bulur ve bu sıvı fetüs tarafından içilir. Bebekler dünyaya geldiklerinde bu tatları hatırlarlar ve tanıdık tatları tercih etme eğiliminde olurlar. Bunun için hamileliklerinin 3'ncü trimesterinde bir grup kadından havuç suyu içmeleri başka bir grup kadından da sadece su içmeleri istenmiş. Ek besine başladıklarına çocuklara havuç katkılı kahvaltılıklar verilmiş. Anneleri havuç suyu içen bebekler kahvaltıyı çabucak kabullenirken, diğer bebekler ya zor kabullenmiş yada yemeği tamamen reddetmişler. 

Peki bebeklerin bu tür öğrenmeleri neden önemli?

Bütün araştırmaların vardığı nihai bir sonuç var o da bebeklerin anne karnında öğrendikleri bilgilerin tamamı 'Nasıl bir dünyaya doğacağım?' sorusunun yanıtı.

Mesela;

- Bolluk olan bir dünyaya mı yoksa kıtlık olan bir dünyaya mı doğacak?

- Doğduğu dünya güvenli korunmuş bir yer mi olacak yoksa tehlikeli bir yerde mi yaşayacak?

- Sakin bir hayatın içine mi yoksa stresli bir yapıya mı doğacak?

Fetüslerin bu öğrenme süreçleri aynı zamanda bebeğin fiziki gelişimini de belirleyen ana unsur oluyor. Anne karnında yaşanan bu öğrenme süreçleri bebeklerin beyinlerini ve tüm vücutlarını doğacak koşullara hazır hale getiriyor. Bebekler ister şehirde, ister kıtlık içinde, ister savaş ortamında ister de çölde doğsun o ortama hazır bir birey olarak dünyaya geliyor. 

Ne büyük Survivor değil mi?

facebook.com/obenimannem

instagram.com/obenimannem