BIST 9.101
DOLAR 32,37
EURO 34,99
ALTIN 2.325,05

Bu milleti hala tanıyamamışlar!..

Türk milletinin bugün ordusunun ve başkomutanın arkasındaki duruşuna bakmak için tarihin altın sayfalarındaki '10 Tekalif-i Milliye emrine' bakmak gerekir.

ABD şunu demiş...

AB şunu söylemiş...

Geçiniz...

Bu millete  tarihin hiç bir döneminde dayatma sökmemiştir, ambargo işlememiştir...

Bu millet aç kalır ama vatanını asla yedirmez!..

Söz konusu bağımsızlık ve vatan olduğu zaman  mu büyük milletin ordusunun ve  liderinin yanında  nasıl kenetlendiğini tarihin altın sayfaları öylesine yazar ki gurur duymamak mümkün değildir!..

Dün nasılsa bugünde öyledir..

O nedenle Türk milletinin bugün Afrin harekatına  ve Başkomutanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a verdiği büyük destek bu milletin şanlı tarihinin yansımasıdır…

Bakın tarih 7-8 Ağustos 1921

Vatan zor durumda…

Harici ve dahili  düşmanlarla mücadele zamanı..

Başkomutan Mustafa Kemal Paşa,“Başkomutanlık Kanunu” hükümlerinin kendisine verdiği yetkiye dayanarak halkına güvenerek bakın hangi emirleri yayınlıyordu...

Dünyada ilk kez, bir millet bu emirlerle topyekûn savaşa giriyor, maddî manevî bütün varlığı ile ordusunun yanında yer alarak Türkün gücünü dünyaya gösteriyordu…

Peki neydi 10 ayrı konuyu kapsayan adı “TEKALİF-İ MİLLİYE” konan emirler!..

Okusunlar..

Bu milletin vatanı uğruna liderinin çağrısı ile hangi fedakarlıkları yaptığını görsünler…

                                    ***

1 No:lu Tekâlif-i Milliye Emri: Her kazada birer “Tekâlif-i Milliye Komisyonu” kuruldu. Bu komisyonların çalışmaları sonunda topladıkları malzemenin ordunun çeşitli kısımlarına dağıtım şekli düzenlendi.

2 No:1u Tekâlif-i Milliye Emri: Ülkede her aile birer kat çamaşır, birer çift çorap ve çarık hazırlayıp “Tekâlif-i Milliye Komisyonu”na teslim edecekti.

3 No:lu Tekâlif-i Milliye Emri: Tüccarın ve halkın elinde bulunan çamaşırlık bez, Amerikan patiska, pamuk, yıkanmış ve yıkanmamış yün ve tiftik, erkek elbisesi dikmeye yarayan her cins kışlık ve yazlık kumaş, kalın bez, kösele, vaketa (ince meşin), taban astarlığı, sarı ve siyah meşin, sahtiyen, dikilmiş ve dikilmemiş çarık, potin, demir kundura çivisi, tek çivi, kundura ve saraç ipliği, nallık demir ve yapılmış nal.mıh, yem torbası, yular, belleme, kolon, kaşağı, gebre, semer ve urgan stoklarından yüzde kır kına, parası sonradan ödenmek üzere el konuldu.

4 No:lu Tekâlif-i Milliye Emri: Eldeki buğday, saman, un, arpa, fasulye, bulgur, nohut, mercimek, kasaplık hayvan, şeker, gaz, pirinç, sabun, yağ, tuz, zeytinyağı, çay, mum, stoklarından yüzde kırkına parası sonradan ödenmek üzere el konuldu.

5 No:1u Tekâlif-i Milliye Emri: Ordu ihtiyacı için alınan taşıt araçları dışında, halkın elinde kalan taşıt araçlarıyla, yüz kilometrelik bir uzaklığa kadar, ayda bir defa olmak üzere, parasız askerî nakliyat yapılması emredildi.

6 No:lu Tekâlif-i Milliye Emri: Ordunun giyimine ve beslenmesine yarayan bütün sahipsiz mallara el konuldu.

7 No:lu Tekâlif-i Milliye Emri: Halkın elinde bulunan savaşta lüzumlu bütün silâh ve cephanenin üç gün içinde teslim edilmesi emredildi.

8 No:lu Tekâlif-i Milliye Emri: Benzin, vakum, gres, makina, don, saatçi ve taban yağları, vazelin, otomobil, kamyon lastiği, solüsyon, buji, soğuk tutkal, Fransız tutkalı, telefon makinesi, kablo, pil, çıplak tel, yalıtkan maddeler ve bunlar cinsinden malzeme, asit sülfirik stoklarının yüzde kırkına ordu adına el konuldu. Alınanların bedeli daha sonra ödenecekti.

9 No:lu Tekâlif-i Milliye Emri: Demirci, marangoz, dökümcü, tesviyeci, saraç, arabacı esnafları ve imalâthaneleriyle, bu esnaf ve imalâthanelerin iş çıkarabilme güçleri ve kasatura, kılıç, mızrak ve eyer yapabilecek ustaların adlarıyla beraber sayıları ve durumları saptandı.

10 No:lu Tekâlif-i Milliye Emri: Halkın elinde bulunan dört tekerlekli yaylı araba, dört tekerlekli at ve öküz arabalarıyla, kağnı arabalarının, bütün takım ve hayvanlarıyla beraber ve binek ve top çeker hayvanları, katır ve yük hayvanları, deve ve eşek sayısının yüzde yirmisi ordu adına alındı.

Bütün bu alınanlar için sahiplerine belge verildi ve devlet borçlandı.

                                 ***

İşte ‘Söz konusu vatan’ olduğunu gören bu  büyük millet  Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk'ün bu emirlerin hepsini harfiyen seve, seve yerine getirdi…

Yerine getirmekle kalmadı!..

Nine Hatunları, Kara Fatmaları ile de cepheye koştu…

İşte biz böyle bir milletiz...

Hani “Her Türk Asker Doğar” diye bir söz vardır ya..

Aynen öyle!..

Türk milletinin her ferdi için hiç bir zaman değişmeyen kural işte budur…

Siz ne sandınız bu milleti!..

Bakın Avusturyalı Komutan M.Montecucolu ne demiş;

"Türkler ölmeyi biliyorlar, hem de iyi biliyorlar. Ben de ölmeyi bilen bir milletin yenilmeyeceğini bilecek kadar tecrübeliyim. Burada hiç yoktan ordular kurmak ve bu orduları ölüme sürüklemek mümkün. Bu imkanlardan bol bol faydalanıyorum.

Fakat, meydana getirdiğim orduları sendeleten bir engel var: Türklerin yaşayan hatıraları! Üç-dört yüzyıl önce her kudreti ve her milleti yenen Türkler, şimdi de silinmez hatıralarıyla her teşebbüsü sendeletiyorlar. Hemen her yürekte bu korkuyu seziyorum.

Demek ki yalnız Türkleri değil, onların tarihini de yenmek lazım.

Bu durumda ben, Türklerin düzinelerle milleti idare etmelerindeki sırrı da anlıyorum. Onlar milletleri bir kere yeniyor fakat kazandıkları zaferleri ruhlara ve nesillere nakşedebiliyorlar."

Ne kadar anlamlı değil mi?

Ne güzel anlatıyor bu milleti değil mi?

Fazla söze gerek var mı?

Var!..

Ne Mutlu Türküm diyene…