BIST 9.080
DOLAR 32,40
EURO 35,09
ALTIN 2.325,61

Biz ne zaman böyle olduk?

Bu tür haberlerin neresinden tutacağını şaşırıyor insan!

Aşağıda kısa bir özetini verdiğim haberi okuduğum zaman tüylerim diken diken oldu ve dilimden gayri ihtiyari şu cümleler döküldü: “Biz ne zaman böyle olduk…”

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, pazar esnafıyla görüşmek ve fiyatları denetlemek için pazara gider. Bakanın geleceğini öğrenen esnaf, hemen etiketleri değiştirir!

Domates fiyatı 7 liradan 5 liraya düşer. Bakan Pakdemirli bu düşürülmüş (!) fiyattan da memnun olmayarak domatesin maliyetini sorar.

“70 kuruş” cevabını alan Bakan Pakdemirli 5 lira olan fiyatın çok olduğunu söyler. Bakan bir de kendisi gelmeden önceki 7 lira olan fiyatı görseydi ne derdi acaba?

Bu tür haberlerin neresinden tutacağını şaşırıyor insan!

Tezgâhta vatandaşa 7 liralık etiketle satılan domatesin bakanın geleceği öğrenilince alelacele 5 liralık etiket konmasına mı yanayım, yoksa maliyeti 70 kuruş olan domatesin 5 liraya (daha doğrusu 7 liraya) satılmasına mı yanayım karar veremedim.

Belki de her ikisini de es geçip vicdanını yitirmiş insanlığımıza yanmak en iyisi.

Çok değil daha 10 yıl öncesine kadar dolar artsa bile domatesin pazardaki fiyatı artmazdı. İnsanlarda vicdan vardı, insaf vardı çünkü.

Oysa bugün fiyatlar günlük olarak artıyor, zam üstüne zam konuyor. Devlet başkanının bile şikâyetçi olduğu stokçuluk ise ayrı bir konu. Oraya hiç girmeyelim.

Her mahalleye bir sadaka taşı koyan atalarımız nerede bizim bugün yaptığımız fırsatçılık nerede?

Mahalle bakkallarından veresiye defterini satın alan dedelerimiz nerede bizim bugün vatandaşı daha fazla kazıklamak için yaptığımız stokçuluk nerede?

Atalarımız sadece insanı düşünmemişler. Hayvanları da hayatın merkezine koymuşlar ve onların aç kalmaması için vakıflar kurmuşlar.

Hayvan haklarına bile bu kadar düşkün atalarımız nerede sokaktaki hayvanları ezerek öldüren, sakat bırakan günümüz insanı nerede?

Birbirimizi en çok kollayıp gözetmemiz gereken bu kriz zamanında zam üstüne zam yapmak da neyin nesi?

Oysa her şey bir zincir gibi gelişiyor.

Sen domatese zam yaparsan beriki ekmeğe zam yapıyor. Sen suya zam yaparsan diğeri meyve suyuna zam yapıyor. Herkes birbirinin cebindekini alma derdinde.

Kimse komşusunun hanesine ve boğazına bir şey koyma derdinde veya “fakirler ne yapar” düşüncesinde değil.

Gerçekten biz bu hale zaman geldik?

Daha doğrusu soruyu şöyle sormak lazım:

Bu gidiş nereye?

Bu kriz fırsatçılığı ile nereye kadar gidebiliriz?

Herkes köşeyi dönmeye çalışırsa birbirimizi ezmez miyiz?

Ezilenlerin elinden kim tutacak?

Fakiri ve yoksulu kim düşünecek?

Tüm bu sorulara “Ben varım” diyecek olan Devlet tarafında ise elektriğe, doğalgaza ve suya son aylarda zam üstüne zam yapılıyor.

Zam oranı yüzde 40-50’lerde dolaşıyor.

Hani derler ya “İmam böyle yaparsa cemaat ne yapmaz?”

Cemaat de imamı (devleti) örnek almış zam üstüne zam yapıyor.

Ondan sonra esnafı istediğin kadar denetle…

Her zaman he fırsatta hemen her yerde söylerim; uluslararası siyasette ve stratejik hamlelerde son derece başarılı işler yapılıyor ve bu milletimiz için gurur vesilesi oluyor. Lakin ulus içi siyasette ve uygulamalarda aynı durum maalesef geçerli değil.

Ne tarafından tutmaya çalışırsan o tarafta arıza olduğu görülüyor. Eğitim ve kültür başta olmak üzere birçok konuda aynı gururu duyamamaya başladık.

Dahası hayıflanmaya başladık…

Neyse…

Bu hamur çok su götürür…

Başta sorduğum soruyu tekrar sorarak yazımı bitireyim en iyisi…

Biz ne zaman böyle olduk? 

SOSYAL MEDYA TAKİP 

twitter.com/msbeser

facebook.com/msbeser