BIST 9.548
DOLAR 32,50
EURO 34,56
ALTIN 2.491,71

Avukat Muhammed Akar ve Ak Parti

Doğruları dillendirmek haktan yana kimselerin ödevidir. Ben bu ödevimi yerine getirdim.

Yıllardır AK Parti'nin 'ak fikirleri'ne katkı veren Diyarbakır AK Parti İl Başkanı Avukat Muhammed Dara Akar parti içinde söz sahibi olmaya layık bir dava adamıdır.

Bilgi ve tecrübesi ile, sahip olduğu hoşgörü ve ifade yeteneğiyle 7 Haziran ve 1 Kasım seçim sürecini idare eden Akar, Sur’daki hendek olaylarının ve ondan sonra oluşan mağdurların dertleriyle ilgilenmek durumunda kaldı. FETÖ’cülerin yanı sıra PKK/HDP talimatıyla iş bırakma eylemine giden Eğitim-Sen üyelerinde 4300 kişinin açığa alındığı bir şehir düşünün burada AK Parti adına siyaset yapmanın zorluğunu tasavvur edin.

Ayrıca HDP, HÜDA-PAR, HAK-PAR gibi partilerin genel merkez gibi kullandığı bu şehirde ayrıca bir meclis edasıyla çalışan Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) de 17 birimiyle aktif bir muhalefet yaptığını da unutmamak lazım.

TÜİK verilerine göre 210 bin kayıtlı işsizin yaşadığı bir kentten bahs ediyorum. Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler İl Başkan Yardımcısı Mehmet Arzun’un odası iş arayanlardan geçilmez, bu sabırlı beyefendi eliyle bilgilerini not alıp gerekli izahatları yaparak vatandaşı teskin etmekle Başkanın yükünün yarısını üstleniyor desem inanın.

İl Yürütme Kurulu üyesi olan Arzu işe alınanların bir haksızlığa bir yolsuzluğa meydan verilmemesi için iş alımlarının düzenli gitmesi için bir süre görevlendirildi, ama siyasi paydaşlar bu şeffaf duruşa pek dayanamadı ki sonradan bu görevini sürdürmesine müsaade edilmedi.

Av. Muhammed Akar herhangi bir AK Partili değil,

MKYK’ya almaya değer bir kapasiteye sahip,

Kürt meselesinden sorumlu Başbakan danışmanı,

Ya da eğer bir daha il başkanlığına aday olmayı kabul ederse parti adına son sözü söyleme hakkına sahip bir yetkiyle donatılıp, şehrimizin bürokrasisi üzerinde etkili olması gerektiği kanaatindeyim. Bağırıp çağırmaktan anlayan kimi il müdürleri onun insani tarzının değerini bilmiyorlar/bilemediler.

Diyarbakır il müdürleri hiç bu kadar rahat olmamışlardı, ama Aile ve Sosyal Politikalar (ASP) İl Müdürü Halit Açan ve İl Müftüsü Burhan İşleyen gibi vazifesinin hakkını verirken, MEM İl Müdürü ve İş-Kur gibi keyfi yöneticiler de oldu.

Tabi

Olan devlete oldu,

Olan AK Parti'ye oldu,

Olan şehrimize oldu,

Olan vatandaşa oldu,

Peki kazananı var mı var, terör ve JİTEM ruhu kazandı, devlet-millet arasında bir husumet peyda oldu.

Üç beş kişi üç beş kuruş haksız yere kazanmış olabilirler, bu hem haram hem de gayri hukuki olan sözde kazanç elde edenler aslında uzun erimde kaybedenlerdir, yetersiz insanlar oldukları için kendini bu tür hilelerle avutuyorlar. Orada burada bu defolu halleriyle iftihar edercesine “iş bitiriciliklerini” anlatıyorlar.

Şehrimizi bu tür menfaat çetelerinden ve siyasetin ucuz aktörlerinden kurtarılması gerektiğine candan inananlardanım.

Ben kimsenin bir şeyi değilim ama herkesin her şeyiyim. Dolayısıyla bunları dile getirmek üstüme vazifedir.

İl başkanlığına geldiğinden bu yanı “görevden alınacak/alınıyor” dedikodusuyla çalışmaları kösteklenen Av. Muhammed Dara Akar bir İnsan Hakları Aktivisti olarak eski çalışmaları üzerinde eleştirildi.

Yok efendim şurada şu açıklamayı yapmış, şu tarihte şunu ziyaret etmiş bilmem ne? Başkanlığa geldiğinden bu yanı her fırsatta AK Parti misyonunu temsil etmeye çalıştığının takipçisiyim. Belki daha iyisini yapamadı ama bu şehirde İktidar partisi adına siyaset yapmanın kolay olmadığı bilmekte fayda var.

Bana sorsanız AK Parti'ye böyle kimseler lazım, eğer AK Parti itaat kültürüyle şekillenirse her geçen gün Külliyeyi gergin hale getirecek ve bu başarısızlık geleceğin seçimlerinde AK Parti açısından olumsuz neticeler doğuracaktır.

Doğruları dillendirmek haktan yana kimselerin ödevidir. Ben bu ödevimi yerine getirdim.

Selam ve dua ile…