BIST 9.783
DOLAR 32,52
EURO 34,97
ALTIN 2.435,27

Aramızda Sodom-Gomore Soytarıları çoğalıyor..!

Böyle bir yanılgıya düşmek sadece müstahak kalacağımız cezanın bir an önce gelmesine yol açacaktır..!

Yazıya başlamadan evvel öncelikle belirtmeliyim ki hedefim ne bir kişi veya kişiler ne bir kurum veya kuruluşlar ne de bir şehir veya şehirlerdir. Sadece günümüzde yaşanmış bazı toplumsal ve sosyolojik olaylardan yola çıkarak geçmişin rehberliğinde tespitler yapmak ve önerilerde bulunmaktır.

Geçtiğimiz hafta içerisinde toplumumuzu ve çağımızı ziyadesiyle endişelendirmesi gereken iki olay vuku buldu.

Her iki olayın yaşandığı şehir aynı: İzmir…

İçinde mukim olan bazı kesimlerin yüzünden atıflara muhatap kalan güzel şehir İzmir

Birinci olayda iki erkek bir düğün yaparak evleniyorlar(!). Bildiğimiz sazlı sözlü düğün. Olay oldukça vahim, dünyanın neresinde olursa olsun tepki çekecek cinsten.

Ama olayı daha da vahimleştiren bu düğüne katılan davetliler.

Evet, yanlış okumadınız, bu düğüne katılan insanlar var ve bu insanlar bu garip evliliği alkışlıyorlar, takdir ediyorlar. Gelin ve damat (diyeceğim ama hangisi gelin hangisi damat) ile birlikte dans ediyor, eğleniyor ve bu garabet duruma şahitlik yapıyorlar…

Fitneye, muhtemel bir lanetlenme sebebine alkış tutuyorlar!

İkinci olay ise kendine “youtuber” adını takan bir soytarının ürünü.

Bu youtuber İzmir sokaklarına çıkarak çocuk yaştaki erkeklerden birbirleri ile öpüşmelerini istiyor! Bu ahlaksız isteğe gençler karşılık veriyor, kamera ve çevredekilerin önünde dudak dudağa öpüşüyorlar!

Etraftan alkışlar yükseliyor ve bu gençler medeni (!) cesaretleri için tebrik ediliyor.

Ar damarı henüz az da olsa yaşam emaresi gösteren bir gencin reaksiyonuna karşı “ayyooll neden çekiniyorsun; nasıl olsa burası laik İzmir!” diyecek kadar soytarılık yapıyor.

Bir başka genç erkek sokak ortasında soyunuyor ve sanki bir marifetmiş gibi de şaklabanlık yapıyor. Yine çevreden herhangi bir tepki yok, tam tersine alkış sesleri yükseliyor.

Bu olayları görünce herkesin olduğu gibi ya da olması gereken gibi aklıma hemen Sodom ve Gomore kavimleri geldi. Bu kavimler de yukarıdaki olaylara benzer ilişkilere girdikleri ve bu ilişkiler toplum tarafından kabul gördüğü için Allah tarafından lanetlendiler ve ceza olarak yerin dibine batırıldılar.

“Kur'an'da Allah Lut kavmi üzerine göklerden ateş yağdırdığını, o şehirleri ve orada yaşayanların hepsini yok ettiğini” yazıyor. Sodom ve Gomore şehirlerini içinde mukim olan mel’un herifler yüzünden helak ettiğini söylüyor.

Şimdi şöyle bir akletmeye çalışalım; fuhşun toplumumuz tarafından çağdaşlık olarak sayıldığı, sırf bu yüzden cinsel bunalımların zirveye çıktığı, helal ve özel olması gereken bu ihtiyacın milyonlar tarafından haz duyularak seyredildiği ve anlatıldığı, medya tarafından allanıp pullanarak gençlerimizin önüne konulduğu bir dönemi müşahede ediyoruz.

Eğitimsiz ve kültürsüz bir toplumun doğal olarak bu sapkınlıklar karşısında nasıl bir reaksiyon göstereceği de maalesef ortada!

Sodom ve Gomore şehirlerinin mukim halkı; ihtiyaç olan cinselliği Allah’ın belirlemiş olduğu sınırların dışına taşıyarak bir toplumun lanetlenmesine, helak ve ifsad olmasına sebep olmuşlardı.

“Acaba” diyorum; “biz de toplum olarak hızla Sodom ve Gomoreleşiyor muyuz?”

Öyle ya, onların yaptığı ahlaksızlıklar hızla toplumumuzda yaygınlaşıyor ve toplum tarafından kabul görüyor ve teşvik ediliyor.

Sakın ha bu olayları kendini bilmez birkaç kişinin yediği haltlar olarak görmek ve küçümsemek gafletine düşmeyelim.

Böyle bir yanılgıya düşmek sadece müstahak kalacağımız cezanın bir an önce gelmesine yol açacaktır.

Birazcık vicdanı olan, birazcık duyarlılığı olan, fıtratı henüz bozulmamış, mizacı kaymamış insanların bu olaylardan derin bir endişe duyması ve “Va esefa” “Yazıklar olsun bize” demesi gerekiyor.

Tabii sadece hayıflanmak yetmiyor. Her şeyden önce tevbe etmeliyiz. Gençlerimizin bu hale geldiği, toplumun hızla Sodom ve Gomoreleşmeye gitmesi karşısında Yüce Yaratıcı’dan gözyaşları içinde af dilemeliyiz.

Çünkü azap geldiğinde ilahi adalet gereği suçlu-masum ayrımı yapmaz. Bir şehri, bir toplumu topyekûn helak eder.

Ardından hem toplum hem de devlet olarak bir an önce bu tür olaylara karşı tedbirimizi almalıyız.

Elimizden kayıp giden gençlerimizi yeniden kazanmalıyız. Toplum olarak kenetlenmeli ve bu ahlaksızlıklara ve ahlaksızlara karşı tepkimizi ortaya koymalıyız.

Sosyal medya eksenli “youtuber” gibi ya da farklı bir şekilde bu mecrada hareketli olanların seyredilmeleri noktasında aileler teyakkuz halinde olmalı.

Devlet sosyal medya mecralarında bu tür ahlaksızların ahlaksızlık yapmasının önünü almalı.

Devlet başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere tüm kurumlarıyla bu ahlaksızlıkların üzerine gitmeli ve toplumu bilinçlendirme seferberliği başlatmalıdır.

Sadece hukuki tedbirler yeterli kalmayacaktır böyle bir çürümüşlük ve kokuşmuşluk karşısında. Topyekûn bir seferberlik şart.

Bizim bugün tarih olarak Sodom ve Gomore hakkında söylediklerimizin ilerde bizim hakkımızda söylenmesini istemiyorsak titreyip kendi benliğimize dönmeliyiz…

SOSYAL MEDYA TAKİP 

twitter.com/msbeser

facebook.com/msbeser