BIST 9.681
DOLAR 32,52
EURO 34,79
ALTIN 2.425,66

Ankara patlaması ve Survivor reytingleri

Ankara patlamasının olduğu gece Survivor reytinglerde birinci geldi. Eyy halkım ne yaptığının farkında mısın? Titre ve kendine gel!

"Ankara'da bomba patlamış vatandaşın umurunda mı?" 

Bu sorunun cevabını Ankara'da patlamanın olduğu gece Survivor reytinglerine bakarak vermek gayet konforlu olsa gerek.

Bunun halka "bidon kafalı" falan demekten çok da bir farkı yok.

Sosyal medyada yapılan yorumlara bakınca bunu çok net görmek mümkün.

"Başkentte can pazarı yaşanıyor millet oturmuş Survivor izliyor, işte bizim halkımız böyle duyarsız, böyle boş böyle falan falan..."

Bu tür yorumlarla reytingleri de gözönünde bulundurursak halkın büyük bir çoğunluğunu aşağılayarak "ne boş millet" demek, bir tweetlik hazla ego tatmininden başka ne ifade eder?

İstisnaları ayrı tutmakla beraber adama sormazlar mı :

- Peki sen, evinde oturduğun koltukta, elindeki telefondan tweet atmaktan başka ne yaptın?

- Twitter'a "kahrolsun terör" yazanları bir numaralı vatansever falan mı seçiyorlar da haberimiz yok?

Her toplumsal olaydan sonra iki tweet sallayınca, Twitter'dan "kınayıp, lanetleyince" vatani görevini yapmışcasına bi rahatlama çöküyor insanların üzerine.

Dip, köşeye hiç girmeden şöyle üstünden vicdanların tozu alınıveriyor. Bir de üstüne bir gurur, kibir sormayın. Sanki oturduğu cafeden tweet atmamış da, teröriste kurşun yağdırmış!

Hepsi sanal tatminler. Geçiniz bunları...

Meseleyi illede Survivor'dan bağlayacaksak en basitinden bazı noktaları ıskalamamamız ve birkaç esaslı soru sormamız gerekiyor.

ONU REYTİNGSE EĞER...

Survivor, ilk olarak 2005 yılında yayınlanmaya başladı Türkiye'de. Ve yayınlandığı her dönemde reytingleri iyiydi. Özellikle son birkaç yıldır da tv programları arasındaki reyting savaşını hep zirvede kapattı. Dolayısıyla aslında Survivor patlama gecesi birincilik rutinini bozmadı.

Patlamanın yaşandığı gece, sadece geçen haftanın reytinglerini de geçerek birinci oldu. Fakat Survivor'ın bu performansını geçen Pazar'la değil, aslında Survivor 2016'nın genel reytingleriyle değerlendirmek daha yerinde olacak.

Şayet reyting ve toplumsal kaçış arasında bir bağ kuracaksak, Acun'un bu sezonun ilk eleme gecesinin, Survivor'ın 10 yıldır aldığı reytinglerden çok daha fazlasını aldığını söylemesi önemli. Kendisi bile bu duruma şaşırmıştı.

Hasılı, patlama gecesi neden birinci oldu sorusu yerine "Survivor ne oldu da bu dönem 10 yıllık reytinglerinin üzerine çıktı?" bunu sormak gerekiyor.

KONU BBC'NİN ELEŞTİRİSİYSE EĞER...

Patlama gecesi sosyal medyada Survivor eleştirileri yapılıyordu fakat ne zaman ki BBC'nin Ankara haberinde bir yorumcu "'Televizyon kanallarında Survivor'ın yeni bölümü yer alıyor. İnsanlar bir ülkenin başkentindeki oldukça merkezi bir yerde neler olduğunu anlamak için, konu ile ilgili bilgi almak çin sosyal medyaya dönmek zorundalar' yorumunu yaptı, mevzu bundan sonra koptu.

Aslında bu yerinde bir medya eleştirisiydi. Fakat bizimkiler durumu biraz yanlış anlamış olacaklar ki Survivor izleyenlere yüklenmek daha keyifli geldi.

Televizyonun genel itibariyle insanlara ne kadar bilgi verdiği, insanların televizyon aracılığıyla ne kadar bilgilenmek istedikleri tartışılır.

Günümüzde haberler dahil, insanlara öğrenilecek bilgi ve olayları değil, bakılacak haberleri sunmakta. İzlerkitle de zaten televizyonda çoğunlukla düşünmekten, bilgilenmekten ziyade bakarak kafa dağıtacağı programları tercih etmekte.

Alan memnun, satan memnun anlayacağınız. Ve bu alışveriş rutininin hem televizyon kanalları hem de izleyeci açısından patlama gecesi de değişmediğini gördük.

Hasılı, patlama gecesi haber kanallarında bile zaten sürekli ekranlarda gördüğü uzmanların, gazetecilerin, benzer şeyleri evirip çevirip yeniden yorumlamasını (arada Tuğçe Kazaz gibi terör uzmanlarımızı saymıyorum bile)  izlemek yerine Survivor'ı izlemeyi seçti diye izleyenlere kızmak biraz haksızlık olmuyor mu?

Burada ille birine tepki gösterilecekse belki böyle bir olayın ardından programı iptal etmeyen Acun Ilıcalı'ya tepki göstermek daha yerinde olurdu. 

İZLERKİTLENİN ÇOKLU EKRAN RUTİNİ

Sosyal medya, bütün bilgi kirliliği ve manipülatif yapısına rağmen bu tür toplumsal olaylarda imdada yetişen tek kitle iletişim aracı olarak elimizin altında bulunuyor.

Bugün artık insanlar, akşam evlerine gelip televizyon başına geçtiğinde sadece televizyon izlemiyor. Çoklu ekran dediğimiz bir sistemin içine giriyor.

Bir yandan televizyon izliyor bir yandan da elinden hiç bırakmadığı o telefonla sosyal medyada dolaşıyor. Bu hal, içinde bulunduğumuz internet çağında izlerkitlenin rutini haline geldi ve patlama gecesi bu rutin de bozulmadı.

Televizyon kanallarından ulaşamadığı bilgiye, habere, görüntüye zaten elindeki telefonla ulaşan izleyici, oturup Survivor'ı izlerken bir yandan da patlamayla ilgili televizyonda belki de hiç göremeyeceği detayları, ilginç analizleri sosyal medyadan takip etti. Üstüne belki kendi yorumlarını da paylaştı.

Bu durum bireyde hem bir bölünmüşlük yaratıyor hem de bağlamından kopmadan gündemi takip etmesini sağlıyor. Teknolojik ilginçlikler dünyası.

Hasılı, elinin altında sosyal medya varken, televizyon izleyicisi ne diye yeni bir şey bulamadığı,bilgiye sadece sınırlanan ölçüde erişebildiği haber kanallarını izlesin?

Ve belki de asıl soru:
nasıl bir sistemin içindeyiz ki korkunç bir saldırının ardından hem medyanın hem de toplumun bu rutinleri milim şaşmıyor?

Bu işin medya boyutuydu...

Fakat Ankara'da yaşanan terör saldırısının ardından sorulması gereken çok daha ciddi sorular, ele alınması gereken daha acil konular yok muydu sizce?

Sadece Ankara'da 5 ayda 169 kişi terör yüzünden hayatını kaybetti. Ama bize popüler olanı izlemek kadar, popüler olanı eleştirmek daha cazip geldi galiba... İşte bu da hiç değişmeyen rutinlerimizden.