Ve Tansu Çiller kararını açıkladı

Abone ol

Eski Başbakan Tansu Çiller Demokrat Parti Genel Başkan Adaylığı ile ilgili son noktayı koydu.

Yeniköy'deki evinin önünde adeta kamp kuran DP'lilerin 'partinin başına geç' çağrısına Tansu Çiller'den cevap geldi. Dön baskıları karşısında uzun süre sessiz kalan Çiller, suskunluğunu Sabah'tan Erhan Öztürk'e bozdu.

Çiller, partide samimi mutabakat oluşmadığı için aday olmayacak. Cindoruk'un yaptığı teklifte "Gelirsen benim siyasetime ters düşmeyeceksin, mevcut düşüncelere uyacaksın ve bunları uygulayacaksın" şartı Çiller'i fena halde kızdırmış.

"ARKAMDAN HANÇERLENMEK İSTEMİYORUM"

Çiller'in dönüşü onun konuşmasına bağlı!
Gazeteci Hadi Özışık bugünleri 16 Aralık 2010'da köşesinde yazmıştı. DP'deki karmaşaya dikkat çektiği yazısında Demirel faktörüne işaret ediyordu: 

Tansu Hanım'ın gönlünde yeniden DP lideri olmak var.

Ama tek şartı var...


O da Demirel'in bu konuda bir şeyler söylemesi.

Aksi halde...

Çiller'in dönüşü mümkün olmayacak.

Onun için, hergün Çiller'in kapısını aşındıran DP tabanının biraz da Ankara'nın yolunu tutması ve Demirel'e bir şeyler söyletmesi gerekiyor.

Bir umutla Çiller'in dönmesini bekleyen çileli DP'lilere duyurulur! 


Neden aday olmayacağını anlatan Çiller mevcut yönetime eleştiriler yöneltti. Teklifi ciddiyetsiz bulan eski başkan hançerlenmek istemediğini şu sözlerle anlatıyor:

"Bana yapılan sanal bir davettir. Kavgayı yaparım. Yine yaparım. Mesele bu defa bunu yapacaksam bütün arkadaşlarımla, takım olarak yapmalıyım. Arkamdan bir daha hançerlenmek istemiyorum. Bu nedenle kararım kesin dönmüyorum"

CİNDORUK'UN DAVET ŞARTI KIZDIRMIŞ

Cindoruk'tan davet aldığını doğrulayan Çiller, teklifin içeriğine tipkiliydi. Davette kendisine şarta bozulan Çiller, merkez sağın bugün geldiği nokta ile o davet arasında paralellik kuruyor:

"Bana, "Gel ama mevcut siyaseti sürdür" mesajı veriyorlar. Mevcut siyaset başarılı ise değişikliğe ne gerek var? Kamuoyunda ve parti tabanında, "davet ettik" diyorlar. Ardından "şaka yaptım" şeklinde bir ifade kullanılıyor. Sonra "benim adayım başkası" şeklinde açıklama yapılıyor. Eski bir Başbakana, eski bir genel başkana davet böyle oluyorsa, o zaman samimiyette zaaf aranır. Bu sanal bir davettir. Partinin seçim başarısını hedefleyen davet böyle yapılmaz. Bunlar seçim yolunda iki ateş arasında bırakmaktır. Bana, "Başarısız olmak ve bölmek için gel" deniliyor. Bunu kabul etmem, edemem. Bu bir davetten ziyade yıpratma çabasıdır. "

KAYBETMEKTEN Mİ KORKUYOR?

Kaybetmekten korktuğu yönündeki eleştirilere de cevap veren Çiller mevcut yönetime mesaj verir gibiydi:

"Eğer yüzde 10 başarı olsa idi 3 Kasım seçimlerinde yüzde 9.8 oy almış bir partiyi bırakmazdım. Hazine yardımına hak kazanılmış bir seçim sonrasında çok sevdiğim partimden ve aktif siyasetten ayrılmazdım. Hedef iktidar alternatifi olmaktır. 3 Kasım'da alınan sonucu bir başarısızlık olarak gördüm ve bıraktım. Buradan çıkan sonuç "Ya AK Parti'nin ya da CHP'nin kuyruğunda oluşacak bir hükümet içerisinde yer almak" ki bu yeterli değil. Bunun ötesine taşımak mümkün."

SAMİMİ İTTİFAK OLUR DİYE BEKLEDİM

Tabanla tavanın uzlaşmasına dikkat çeken Çiller, partide bu anlamda samimiyetin olmadığını savundu ve son kararını bir kez daha yineledi:

"Kesinlikle aday olmayacağım. Kısa mesafede parti içinde engelli koşu olmaz. Seçime koşarken, partiden farklı sesler çıkması, parti davasını zaafa uğratır. Bunun millete faydası da yok. Samimi bir ittifak olur diye bugüne kadar bekledim. Ama gelinen noktada bir ittifak oluşmadı. Tabanla tavanın, uzlaşma ve samimiyet içerisinde etrafında birleşecekleri adın Tansu Çiller olmadığını tespit ettim. Böyle bir atmosferde aday olmayacağım ve aday değilim. DP kişilere kaim değildir. Bu büyük dava içinden birisini çıkaracaktır. Kıratın teşkilatları ve tabanı bunu gerçekleştirebilecek güç, inanç ve tecrübeye sahiptir. Ocaktan yetişmiş, teşkilatı iyi tanıyan bir kişi üzerinden tabanıyla tavanıyla mutabakat sağlanması halinde üzerime düşeni bir nefer olarak yapmaya her zaman hazırım. "

Günün Önemli Haberleri