Meral Akşener'den Erdoğan'a sert ada tepkisi
Abone olİyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Sudan'dan Sevakin adasını restore etmek için isteyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sert tepki gösterdi.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, buradaki konuşmasında
Erdoğan'a tepki göstererek, "Elalemin adasına restoresyon diyorsun.
Muhterem 18 ada işgal altında buna ne diyorsun? Bizim adalarımıza
ses yok." dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, sivillere yargı muafiyeti
getirdiği iddia edilen KHK düzenlemesini eleştirerek, "Bu milletin
aziz evlatlarını ürkütmek, korkutmak istiyorsunuz. Korkmuyorum
kardeşim. Korkmuyoruz kardeşim" diye konuştu.
Aksaray’da partisinin il teşkilat binasının açılış törenine katılan
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener burada partililere seslendi.
İYİ Parti’nin cesurlar hareketi olduğun ifade eden Akşener, "Baskı,
korkutma ve tehditlere rağmen 'Elif' gibi dimdik durarak İYİ
Parti'ye güç verdiniz" dedi.
Meral Akşener şöyle konuştu:
"Böyle bir zamanda böyle bir binanın açılmasının ne kadar zor
olduğunu ne kadar engeller çıkarıldığını biliyoruz farkındayız. Ama
İYİ Parti cesurlar hareketidir. Pek çok baskıya, korkutmaya,
tehdide, hakarete rağmen dimdik. Elif gibi dimdik durarak İYİ
Parti'ye güç verdiniz. Onun için İYİ Parti cesurlar hareketidir.
Derdimiz ekonomi. Ekonomi 11,1 büyüdü, sağ olsunlar. Ama kimsenin
cebine 11,5 kuruş giriş yok. İşsizlik azaldı mı? 11,1 büyüyen bir
ülkenin çocuklarının genç işsizlerinin en az yarısının iş bulması
gerekirken, sayın Başbakan her bir iş adamına ekstra iki kişi işe
alın demek mecburiyetinde kalıyor. Halbuki Aksaray’da gençlerimizin
işsiz olması mümkün değil. İyi kötü fabrikalar vardı. tarım vardı,
fabrikalar vardı. Dolayısıyla üretmeyen, sadece yanlış bir tercih
olan inşaatla sürdürülen ekonomik büyüme size yansımaz. Sizin
çocuklarınızın işine yaramaz. Biz iktidar olduğumuzda önce
sanayileşmeye, ona bağlı olarak üretime, ona bağlı olarak istihdama
önem vereceğiz. Onu birinci tercihimiz olarak ortaya
koyacağız."
''ORADA BİLE TÜRKİYE’Yİ SOYUYORSUNUZ'': Tarıma
ve tahıl ithalatına da değinen Meral Akşener, şöyle devam etti:
"Tarımda şimdi buğday ithal ediliyor. Ey muhteremler buğday, saman,
mercimek ithal ediyorsunuz. Hani Türkiye tarım da kendine yeten bir
ülkeydi? Soru bir; Hangi AK Partililer'in, AK Parti yandaşlarının
Etiyopya'da, Sırbistan'da, Ruanda'da, Sudan'da binlerce dönüm
arazisi var ve onların üzerinde tarım yapıp Türkiye'nin ihtiyacı
olan buğdayı, samanı ve mercimeği bunlar üzerinden ithal
ediyorsunuz. Orada bile Türkiye'yi soyuyorsunuz muhteremler bırakın
gelin Türkiye'de tarım yapılmasının önünü açın. Nerede görülmüş
Amerikan çiftçisinin 4 katı mazot parası ödeyerek dünya ile rekabet
edebilir buğday yetiştirilsin. Biz mazotta, gübrede teşviği
uygulayacağız. Biz girdilerde çiftçinin elini rahatlatacağız.
Ürettiği malın dünya ile rekabet edebilir bir fiyatta oluşmasını
sağlayacağız. Dolayısıyla Türkiye tekrar kendine yetebilir hale
gelecek."
''TÜRKİYE’Yİ YENİDEN İHRAÇ EDEN TARIM ÜLKESİ
YAPACAĞIZ'': Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Sudan
ziyaretinde hayvan ithalatıyla ilgili yaptığı anlaşmayı hatırlatan
Akşener, şunları söyledi:
"Hayvancılık ne oldu? Hayvancılık gitti. Güney Amerika'dan hayvan
ithalatı. Sayın Cumhurbaşkanı Sudan'dan da hayvan ithalatıyla
ilgili anlaşma yapmış. Peki angus- mangus geliyor da. Türk
hayvancılığı ne oldu? Bizim hayvancılığımız ne oldu? Neden ortadan
kaldırdınız? Neden gereken girdi teşviklerini vermiyorsunuz da
uluslararası anlamda rekabet edebilir süt üretimini, et üretimini
ortaya koymuyorsunuz? Neden çiftçimizi ithal buğdaya, ithal
mercimeğe, ithal samana mecbur bırakıyorsunuz? İYİ Parti'nin hedefi
Türkiye'yi yeniden ithal eden değil ihraç eden bir tarım ülkesi
haline getirmek. Hem bunlar o kadar büyük paralar değil. Kaynak
diyorlar ya, kaynak çok. Sadece çaldıklarını alıp size dağıtsak
bitti."
Hükümetin dış politikasını eleştiren Meral Akşener, dış
politikanın şahsi dostluklarla yürüyemeyeceğini ifade etti. Akşener
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kişisel dostluklarla 'Canım kardeşim Putin’, 'Canım kardeşim
Reza’, 'Canım kardeşim Trump reis’, ondan evvel Obama, 'Canım
kardeşim Esad’, sonra Esed. İnşallah bana 'Canım kardeşim Meral’
demez. Canım kardeşim diyen attaya gidiyor. Uçuyor gidiyor. En son
El Beşir'e dedi gitti. Dış politika şahsi dostlukla yürümez. Dış
politika 'ey’lerle de yürümez. Dış politika akıl, mantık,
sağduyuyla ve Türk milletinin çıkarlarını öne koyarak yürür.
Etrafımızı düşman çevirmiş hale getiren bu muhteremler. Fakat
ilginç bir yel oldu. Sayın Erdoğan'ın bir beyanını okudum. Diyor ki
bir adası varmış Sudanlılar’ın; ’Onu bize verin restore edelim.’
Soruyorum elalemin adasına restorasyon yapmak için ada isterken,
muhterem 18 ada işgal altında bunun hakkında ne düşünüyorsun. 18
adayı işgalden kurtarmak için fikrin nedir? El alemin adasına
restorasyon, 18 ada Yunanlılar'ın elinde. Yunanlılar sinir bozmak
için kuzu çeviriyor. Yunan savunma bakanı 'Sıkıyorsa gelin alın'
dedi. Bizimkilerden çıt yok. Ona da biz cevap veriyoruz. Merak etme
az kaldı. Sen de hadi bakalım sıkıysa verme."
''BU KHK’LAR ANAYASAYA AYKIRI'': Son çıkan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle ilgili de açıklamalarda bulunan Meral Akşener, "Bir açık ara bu iktidarın, açık ara büyük bir milletvekili gücü var Meclis'te. Dışarıdan destekleyenler de var. Bu KHK'ları bu şekilde Cumhurbaşkanı imzasıyla çıkarmak yerine, zaten Meclis'ten geçebilecek imkanı varken neden Meclis'ten geçirmiyorlar birinci soru.
Anayasa mahkemesi Kanun Hükmünde Kararname olağan üstü hal döneminde KHK'lar ile ilgili ben bir şey yapamam diye bir karar verdi. Ama Meclis'ten geçen KHK'lar kanunlaştığı için Anayasa Mahkemesi iptal edebilir. Bu nedenle birinci yöntem KHK'yı Cumhurbaşkanı eliyle çıkartılmasıdır. Meclis'ten kaçırılması ve Anayasa Mahkemesi'nin gözetiminden kaçırılması demek bu KHK'ların Anayasa'ya aykırı olması demektir. Anayasa'ya karşı suç işlenmektedir." diye konuştu.
''KORKMUYORUM KARDEŞİM'': Kararnamedeki bu düzenlenmenin,ÿherhangi bir sorunda vatandaşların birbirini katletmesine yol açabileceğini söyleyen Meral Akşener şunları söyledi: "İki şimdi malum kararname işte deniliyor ya 15 Temmuz'dan sonra fasılda tekrar benzeri bir şey olursa bürokratların sivillerin karşı koyması halinde, suç işlemesi halinde her türlü hukuki yaptırımdan azade olması anlamına geliyor. Öncelikle şunu söyleyeyim İYİ Parti için bu madde yok hükmündedir. Yok hükmündedir. Kardeşim, FETÖyü bu ülkenin başına kim sardı? Yıllar boyunca birlikte beraber bu ülkede iş tuttunuz. Devletin kılcal damarlarına kadar bu hain terör örgütünün yayılmasına yol açtınız. Her toplantıda ağlaya ağlaya 'Hoca efendi dön' diyen sizsiniz. Bugün bu KHK ile insanlara silah kullanmayı serbest bırakırsanız. İnsanların silah almasını kolaylaştırırsanız. Dünden beri sosyal medyada kimin nasıl öldürüleceğini, kime nasıl kurşun sıkılacağına dair beyanlar oluyorsa, bu KHK'nın maddesi aynı zamanda herhangi bir problemde birbirini katletmesine neden olacaktır. Buradan ilan ediyorum. Bu milletin aziz evlatlarını ürkütmek korkutmak istiyorsunuz. Korkmuyorum kardeşim. Korkmuyoruz kardeşim."
''BUYUR BİRADER BUYUR BİZ BURADAYIZ'': Meral Akşener, "Tutturdunuz her düşman olduğunuza bir FETÖ suçlaması. Devlet ciddiyeti lazım, devlet ciddiyeti. Birisine FETÖ'cü diyorsanız gereğini yapın. Yapamıyorsanız iftiradan vazgeçin. Reza kardeşiniz kaçıp giderken istihbarat birimleri ne yapıyordu? Bizi takip ediyordu. Bizi takip etmekten Reza bey uçtu gitti. Cereyanlar ha bire kesiliyor da işte sesi kesmek zor. Bu aziz milleti korkutacaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. Bizleri korkutacaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. Biz Fatih Sultan Mehmet'in torunlarıyız hep birlikte. Somuncu Baba’nın torunlarıyız hep birlikte. Biz Osman beyin torunlarıyız hep birlikte. Biz Atatürk'ün kurduğu bu Cumhuriyet'in korkmaz vatandaşlarıyız hep birlikte" diye konuştu.
Akşener, "Biz çıktık yola siz de düşün peşimize. Düşün peşimize derken, gerçekten biz önde olacağız. Size gelmesi için konulan yanlışlığı önce biz karşılayacağız. İki de bir parmak sallayıp tehdit ediyorlar ya bittin sen diye. Biz de onlara diyeceğiz ki buyur birader buyur biz buradayız" dedi.
Erdoğan'ın istediği Sevakin adası
nerede önemi nedir?