İmralı'ya gidecek isimleri biz belirliyoruz

Abone ol

BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, İmralı'da Abdullah Öcalan ile görüşecek isimleri parti olarak kendilerinin belirlediğini söyledi.

Demirtaş, Nusaybin'de Suriye sınırına yapılacak duvar inşaatının durdurulmasıyla ilgili hükümetin sözünde durmadığını ileri sürdü.

Selahattin Demirtaş, Diyarbakır'da İHD ve kayıp yakınlarının hep hafta düzenlediği 'Kayıplar bulunsun, failler yargılansın' etkinliğinin 248'inci haftasına katıldı. Yağmur altında konuşan Demirtaş, kayıplar konusunda barışın sağlanabilmesi için gerçek faillerden hesap sorulması, ailelerden özür dilenmesi ve kayıpların akıbetiyle ilgili bir sonuca ulaşılması gerektiğini söyledi.

"HÜKÜMET DUVAR KONUSUNDA SÖZÜNDE DURMADI"

Kayıp yakınları ile birlikte 5 dakikalık oturma eylemine de katılan BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Suriye sınırındaki duvarın yapımına tekrar başlanmasını eleştiren Demirtaş şunları söyledi:

"Hükümetin bir çok üyesi defalarca çıkıp duvarın yapılmayacağını duvar gibi bir proje olmayacağını söyledi ve kamuoyuna açıkladı. Bu hükümetin sözünde durmadığı anlamına gelir. Bu konuda kararlıyız. Duvar örmek korkunun işaretidir ve biz Türkiye'de sınırlara duvar örülerek yeni sorunların daha büyük sorunların oluşmasına izin vermeyeceğiz. Halk bu konuda tepkisini gösterir ve bütün sınır alanını halk eylem alanına çevirir. Türkiye'nin herhangi bir sınırında duvar örme çalışması var mı? Niye Kürtler arasında duvar örüyor devlet bunu çıkıp açıklasınlar."

"İMRALI İÇİN HANGİ İSİMLERİ SUNDUYSAK ONLAR GİDİYOR"

Demirtaş, İmralı'ya gidecek heyete hükümetin müdahale ettiği ve kendisinin bu nedenle mi gidemediğin soran gazeteciye Abdullah Öcalan ile görüşmeye gidecek heyette yer alacak isimleri kendilerinin belirlediğini ve bu isimlerin gittiğini söyledi.

Demirtaş, "Biz bu 3 arkadaşımızı bildirmiştik. 3'ü de gidiyor zaten. Heyetlerimiz bizim uygun gördüğümüz şekilde şekillenip gidecek" dedi.

"BAŞBAKANIN DAĞITTIĞINI ARINÇ BİLE ARTIK DÜZELTEMİYOR"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın öğrenci evleri ve ardından Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın yaptığı açıklamalara değinen Demirtaş, hükümet için uzun süreden bu yana benzeri rahatsızlıklar bulunduğunu öne sürdü.

Bakanlardan büyük bölümünün 'Başbakanın arkasını toplamakla meşgul' olduğunu ileri süren Demirtaş, "Kendini bununla görevli kabul etmiş bazı bakanlar, hükümet sözcüleri var. Fakat şimdi iş öyle bir noktaya vardı ki, Başbakan'ın ortaya attığı akıl almaz tartışmayı makul bir hale dönüştürebilecek hiç kimse yok. Öyle bir hale geldi ki Bülent Arınç bile düzeltemiyor. Allah yardım etsin Bülent Arınç'a. Onun da işi zor" dedi.

"TABELANIN KALDIRILMASI OLUMLU"

Diyarbakır'da Valiliği binası yakınlarında bulunan 'Ne mutlu Türk'üm diyene' yazılı tabelasının kaldırılmasına değinen Demirtaş, "Paslı olduğu gerekçesiyle kaldırmışlarsa herhalde yenisini yapacaklar. Yok eğer 'Sürecin gereği olarak Diyarbakır gibi Kürt yoğunluklu bir şehirde o söz anlamını yitirmiştir bu nedenle kaldırdık' diyorsa bunun anlamı olabilirdi" diye konuştu.

"HÜDA PAR İLE ÇATIŞMAMIZ YOK"

Batman'da bir süre önce bir düğüne katılanlara ateş açılması sonucu 1 kişinin öldüğü olayda sorumluların Hüda Par yanlıları olduğu iddialarına değinen Demirtaş, bu konunun BDP- Hüda Par çatışması olarak yansıtılmasının doğru olmadığını söyledi.

Ankara'da düzenlenen Kürt konferansıyla ilgili bir soruyu yanıtlayan Demirtaş, bu toplantıya katılacaklar listesine bilgi ve onayları dışında isimlerin de yazıldığını, BDP katılımıyla ilgili onay alınmadan isim yazmanın doğru olmadığını anlattı.

Suriye'deki El Kaide ile Türkiye'nin destek vermesi konusu ile ilgili uluslararası kamuoyundaki algının giderek büyüdüğüne de dikkati çeken Demirtaş, hem bu konuda hem de Adana'da ele geçen roket başlıklarıyla ilgili şunları söyledi:

"Batı dünyasının hükümete yönelik tepkileri artınca geri adım atmak zorunda kaldılar. Ancak yardımın tam olarak kesildiğini söylemek imkansız. Adana'da bir TIR dolusu silah yakalandı. Türkiye'de kim tarafından hazırlandı, TIR'a nasıl yüklendi oraya kadar nasıl geldi açıklanması lazım. Bu; Türkiye içinde bazı istihbari güçlerin birbirine karşı operasyonudur. Devlet kurumları birbirine operasyon yapmıştır. Bu, El Kaide'ye giden desteği engelliyoruz gibi göstermelik bir operasyon olabilir."

Günün Önemli Haberleri