Erdoğan hasta olunca
Abone olHAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Şeref Malkoç, Başbakan Erdoğan'ın sağlığıyla birlikte ortaya çıkan tabloyu açıkladı
HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Şeref Malkoç,
''Başbakanın hastalığı, ameliyat süreci, Türkiye'deki siyasi
zeminin ne kadar kırılgan olduğunu, fay hatlarının ne kadar geniş
olduğunu göstermiştir'' dedi.
Malkoç, düzenlediği basın toplantısında, Türkiye gündemindeki
siyasi gelişmeleri değerlendirdi. Malkoç, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın rahatsızlığı ile ilgili şunları kaydetti:
''Başbakanın hastalığı, ameliyat süreci, Türkiye'deki siyasi
zeminin ne kadar kırılgan olduğunu, fay hatlarının ne kadar geniş
olduğunu göstermiştir. Küçük bir hastalıktan sonra
Cumhurbaşkanı'nın, belli gerekçelerle 'Şike Yasası' olarak
adlandırılan yasa değişikliğini veto etmesi ardından başbakan
yardımcıları dahil ve bakanların dahil AK Parti içindeki
sallantıları, kısa sürede su yüzüne çıktı. Sayın Başbakan
önümüzdeki dönemde Cumhurbaşkanı olduğunda AK Parti'nin durumu
muhtemelen Anavatan Partisi gibi olacaktır. İnşallah ondan sonraki
süreçte de Türkiye'de en etkili hizmeti üstlenecek olan kadro HAS
Parti'nin kadroları olacaktır. Bu bir siyasi öngörü değil, bir
ülkenin, bir siyasetin geçmişi, aynı zamanda da onun geleceğinin
tecrübesidir.''
Malkoç, 21. yüzyılda dünyada huzurun, adaletin, barış ve refahın
tesisinde Türkiye'nin çok önemli bir görev ve misyon üstleneceğini
kaydetti. Türkiye'yi kendisine rakip gören ülkelerin basit oyun ve
kendi içlerindeki siyasi pazarlıklarla Türkiye'nin bu gücünü
kırmaya çalıştıklarını bildiren Malkoç, şunları kaydetti:
''Bunlardan bir tanesi de pazartesi günü Fransa'da mecliste
oylanacak olan Ermeniler ile ilgili kanundur. Çok şükür geçmişi
parlak ve temiz olan bir milletiz. Bununla iftihar ediyor, tüm
dünyaya da bunu alnımızın akıyla çıkıp söylüyoruz. Fransa'nın bu
çabası boşunadır. Bugün yaşananlar, Fransa'daki birkaç yüz bin
Ermeni oyunu heves edilip de attıkları yanlış adımlardır. İnşallah
bu yanlıştan dönerler. Eğer bu yanlıştan dönmezlerse biz millet
olarak yaptıkları yanlışın bedelini kendilerine ödetiriz. Biz
millet olarak kimseye muhtaç olmadığı gibi hiç kimseye de minnet
borcumuz yok.
Uluslararası ilişkileri, yine uluslararası hukuk çerçevesinde
yürütmeye çalışıyoruz. Ama her kim, bize haksızlık yaparsa bunun
bedelini de öder. Sayın Başbakanı ve hükümeti bu konuda daha cesur
davranmaya davet ediyoruz.''