Allah başımızdan eksik etmesin!..

Türk siyasetinin en büyük derdi muhalefet!

Görüldü ki ne yaparlarsa yapsınlar inandırıcılıkları kalmayan, girdikleri bütün seçimleri kaybetmelerine rağmen hala koltuklarında oturmaya devam eden genel başkanlar, Türk siyasetinin en büyük sorunu haline geldi!

Parti içi demokrasiyi yerle bir etmişler!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ‘Diktatör’ diye suçlama yapıyorlar ya..

Bu kadar başarısızlığa rağmen hala hiçbir şey olmamış gibi genel başkanlık koltuklarına yapışmalarının adı nedir acaba?

Bir tarafta ‘Mahkemeler şampiyonu’ Bahçeli..

Diğer tarafta adı ‘Yüzde 25 Kemal’e çıkmış Kılıçdaroğlu..

‘Yenilen pehlivan güreşe doymaz’ sözü onlar için o kadar geçerli ki, yeni bir seçimin şimdiden yeni bir hüsran olacağı kesin!

Hadi bıraktık  ‘Bahçelizede’ MHP’yi bir kenara..

TBMM’de HDP’ nin  gerisine düşmek bile başlı başına istifa etmesi gereken  sonuçtu..

Peki ana muhalefet CHP’ye ne demeli?

Aynı tas aynı hamam!

Neden bu kadar güçsüz?

Neden bu kadar çaresiz?

Neden bir türlü umut olamıyor?

Bu soruların cevabı çok açık..

Erol Evgin’e inat dağdaki çoban bile CHP’nin nasıl bir umutsuz vaka olduğunu AK Parti’nin neden hep başarılı olduğunu daha iyi biliyor!..

Çünkü kendini orada hissediyor!

Bir analiz yapalım…

                                               ***

AK PARTİ

Milliyetçi kesimden oy alıyor mu? 

Evet..

Muhafazakar kesimden?

Evet..

Liberallerden?

Evet..

İnsan hakları savunucularından?

Evet..

Köylüden?

Evet..

İşçi, memur ve emekliden?

Evet..

Lider karizması ve sevgisinden?

Evet..

                                                      ***

Peki CHP ne yapıyor!.

Milliyetçi kesimden oy alıyor mu?

Hayır..

Muhafazakar kesimden?

Hayır..

Liberallerden?

Hayır..

Köylüden?

Hayır..

İşçi, memur ve emekliden?

Eh işte!

Lider etkinliğinden?

Hayır..

Kimden alıyor peki?

Özgürlükçü ve Laiklik duyarlısı kesimden..

Var mı itirazı olan?

                                            ***

Durun daha  bitmedi.

CHP yönetimine, parti meclisine bakalım..

TOBB’dan temsilci var mı?

Yok..

Türk-İş’ten?

Yok.. (Vardı yok ettiler)

DİSK’ten?

Yok.. (Vardı yok ettiler)

KESK’ ten?

Yok..

Memur-Sen’den..

Yok..

İnşaat ve Mimarlar Odası’ndan

Yok..

Yok da yok..

Peki bu nasıl Sosyal Demokrat Parti..

Sonuç hep malumun ilamı olmuş!

Erkin Koray’ın ‘Böyle gelmiş böyle gidecek korkarım Allah’ şarkısı muhalefete umut bağlayan seçmenin ağzından   hiç  düşmez olmuş..

                                            ***

Ziya Paşa ‘Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz’ demişti ya..

14 yıllık  ayineye  bir bakın..

3 Kasım 2002 (Erken genel seçimler)

AK Parti: %34.4 CHP: %19.4

28 Mart 2004 (Yerel seçimler)

AK Parti: %40.2 CHP: %21.7

22 Temmuz 2007 (Genel seçimler)

AK Parti: %46.5 CHP: %20.8

29 Mart 2009 (Yerel seçimler)

AK Parti: %38.8 CHP: %23.1

30 Mart 2014 (Yerel seçimler)

AK Parti: %43.1 CHP: %26.4

7 Haziran 2015 (Genel seçimler)

AK Parti: %40.9 CHP: %24.9

1 Kasım 2015 (Erken genel seçimler)

AK Parti: %49.5 CHP: %25.7

Tabi bu arada  CHP'nin önderliğinde  muhalefetin toptan 'Ekmeleddin bey ile'  bir tarafta, Erdoğan’ın tek başına diğer tarafta olduğu  ve Erdoğan'ın açık ara kazandığı Cumhurbaşkanlığı seçimi

Bilinmeli ki..O yüzde 25’lik oy da ‘CHP  iyi yönetiliyor’ diye değil, Atatürk’ün kurduğu parti olduğu için  vefadan veriliyor..

Yani CHP’nin ismi alıyor bu oyu..

                                               ***

Bir zamanlar köylünün, işçisinin, emeklinin,kırsal kesimin,varoşların  tek umudu olan CHP’nin yerinde yeller esiyor. .

Türk toplumunun büyük bir kesiminin benimsediği ideolojilere böylesine uzak olan, ülkenin en önemli sivil toplum örgütlerinden neredeyse ilişkisini kesen, işçi sendikalarından kendini soyutlayan bir sosyal demokrat partinin bütün bunlara rağmen yüzde 25 oy alması bile çok büyük başarı!..

Toplumda öyle bir algı oluşmuş ki “AK Parti’ye oy vermeyeceğim de kime oy vereceğim.Recep Tayyip Erdoğan varken  CHP ve MHP'nin bu  genel başkanlarına mı?” diyor sokaktaki vatandaş..

Muhalefet olarak sürekli Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı üzerinden yürüttükleri,hakaret noktasına kadar giden siyasi kampanya  öyle bir hal aldı ki seçmenin Erdoğan’a bağlılığını daha da  artırdı..

Yüzde 50’leri aşmaya başlayan son anketler bunu belgelemiyor mu?

                                                   ***

Haklarını teslim edersek  muhalefet  iktidara karşı değil  ama kendi içerisinde muhalefet üretmekle nam salmaya  başladı!..

Bugün onlar  genel başkanlık koltuklarını korumakla meşgul olurken, Millet Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan’ı, ‘Sıra geldi şimdi başkanlığa’ diyerek yeni bir zafer yolculuğuna çıkardı bile..

Kemal ve Devlet beyler  sanırım son görevlerini Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığından sonra  başkan seçildiği dönemlerin muhalefet genel başkanları olarak  ifa edecekler!..

Yani böyle tarihe geçerek Türkiye'ye hizmet etmiş olacaklar..

Şöyle bir bakın..

AK Partililer “Allah Recep Tayyip Erdoğan’a uzun ömürler versin, onu başımızdan eksik etmesin” diye dua ederken, diğer taraftan da Bahçeli ve Kılıçdaroğlu’nun varlığı içinde hiç kuşkusuz dua ediyordur!

Beştepe’den de ‘AMİN’ sesleri yükseliyordur..