BIST 9.059
DOLAR 32,33
EURO 35,06
ALTIN 2.300,51

“Aldatmalı” derken?

Konfüçyus’a ait olduğunu tahmin ettiğim bir söz var...

Hülya Avşar televizyon programında şöyle demiş: “Erkeklerin eşlerine çaktırmadan çapkınlık yapmaları lazım. Bir erkek arada bir karısına çaktırmadan çapkınlık yapmak zorunda”

Bu söylenenleri açıklamak mümkün olmasa gerek. Neden mi?

Konfüçyus’a ait olduğunu tahmin ettiğim (tahmin derken, öyle hatırlıyorum) bir söz var; “Kelimelerin gücünü anlamadan insanların gücünü anlayamazsınız.”

Bu sözü birçok farklı şekilde açıklamak ve birçok farklı konuda kullanmak mümkün. Benim ele alacağım kısım sadece “kelimelerin gücü” kısmı. Kelimeler daha doğrusu içerdikleri anlamlar çok güçlüdür. Koskoca bir paragraf içerisinde bir kelimeyi değiştirerek o paragrafı çok yumuşatabilir ya da keskinleştirebilirsiniz.

Ne diyor Hülya Avşar: “Erkeklerin eşlerine çaktırmadan çapkınlık yapmaları lazım.”

‘Erkekler eşlerini aldatmamalı ancak böyle bir hata yaparlarsa aile birliğini korumak adına bir seferlik affedilebilirler’ gibi bir mana çıkmıyor cümleden. Bu anlam çıksa tamamen doğru olurdu falan demiyorum. Lakin öyle bir şey söylenmiş olsa belki oturup tartışılır. Ancak söylenilen şey çok başka.

Erkeklerin ya da kadınların eşlerini aldatmaları lazım falan değil. Böyle abidik gubidik işlere kafa yormayın. Aldatmak demek; karşınızdaki kişiyi yanıltmak demektir. Yalan söylemek demektir. Nihayetinde ihanet etmektir. Daha üzerine konuşmaya gerek var mı?

***

Dünyanın bu ikiyüzlülüğü nedir böyle?

Somali’de bir terör eylemi düzenlendi. Hayatını kaybeden insanların sayısı son bilgilere göre 300’ü geçti. Neredesin ey dünya?

Fransa’da, İngiltere’de ya da diğer büyük ülkelerde gerçekleştirilen terör eylemlerinde yekvücut olmayı başaran o büyük devletler, Somali için neden gereken tepkiyi vermiyorlar?

Tüm ülkeler samimiyetle teröre karşı tavır almak zorundadır. Çünkü terörün vurmadığı bir ülke yok. Ve maalesef olan hep masum insanlara oluyor.

Terörün dili, dini, ırkı olmaz. Bunu tüm dünya liderleri söylüyor söylemesine. Peki, neden teröre karşı tutum her yerde ve her zaman aynı olmuyor? Aklıma çok güzel bir söz geldi. Sanırım öyle bir gün gelecek ki, dünya tam olarak sözdeki gibi bir yer olacak.

“Korkuyorum, bir gün biri çıkıp ‘Ey İnsanoğlu’ diyecek ve kimse üzerine alınmayacak.”

***

Sık yapılan hatalar…

Türkçede anlamları birbirine sık sık karıştırılan bazı kelimeler var. Bazılarının anlamları birbiriyle aynı gibi gelebiliyor. Ancak anlamların birbirine yakın olması aynı olduğu anlamına gelmez. Onlara açıklık getirmek istiyorum.

Duruluk: Gereksiz sözcük kullanımından kaçınmaktır.

Örnek: Şu karşıdaki araba benim. (‘Şu’ ve ‘karşıdaki’ kelimelerinden biri fazla değil mi sizce?)

-

Açıklık: Anlamın tek ve net olmasıdır.

Örnek: Beni aradığını duyunca çok şaşırdım. (Kim aramış? Sen mi? O mu?)

-

Doğallık: Anlatımın gerçeğe uygun olmasıdır.

Bunun için örnek vermeye gerek duymadım. Gerçeğe uygun olma ibaresi yeterince açık sanırım.

-

Özlülük: Az sözle çok şey anlatmaktır.

Örnek: “Kiminle arkadaşlık ettiğine dikkat et. Çünkü bülbül güle, karga çöplüğe götürür.”

***

Tiyatro sezonu…

Devlet Tiyatroları sezonu açtı. Heyecanlıyız. Ben, o sene içerisinde yeni sergilenmeye başlayan oyunları sezon bitmeden izlemeye gayret ederim. Bu sene ise izlediğim her oyun ile ilgili fikirlerimi buradan sizlerle paylaşmayı düşünüyorum. Hatta bazı oyuncularla kısa röportajlar da yapmayı planlıyorum. İnşallah aklımdakileri gerçekleştirme fırsatım olur. Bilgilerinize sunmak istedim.

Sağlıcakla kalın…