BIST 9.093
DOLAR 32,37
EURO 34,94
ALTIN 2.325,47

AK Parti kendi ayağına sıkıyor!

Gelin siyaseti, fanatizm seviyesindeki particiliği bir kenara bırakarak şu sorulara tüm samimiyetimizle cevap verelim.

3 bin ailenin mağduriyetinin giderilmesi amacıyla Meclis'e getirilen "Erken Evlilik Önergesi" küçük bir kıyameti de beraberinde getirdi.

Muhalefet ve sivil toplum kuruluşları ayağa kalktı, sosyal medyada "Tecavüze vize veriliyor" yaygarası koptu.

Sonuç olarak önerge geri çekildi. Oysa böyle bir soruna da ve böyle bir sona hiç mi hiç ihtiyaç yoktu.

Hani haklıyken haksız duruma düşmek diye bir tabir vardır ya. AK Parti şu anda tam da bu durumu yaşıyor.

Bir defa meselenin cinsel istismar ile uzaktan yakından ilgisi, alakası yok. Yukarıda da söylediğim gibi, 3 bin ailenin "erken evlilik" sonucu oluşan mağduriyetinin giderilmesi adına yapılan bir çalışma...

Kaldı ki bu düzenlemeyi bundan tam 9 ay önce CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal Meclis'e taşımış, "Burada bir mağduriyet var. Gelin hep birlikte bu mağduriyeti giderelim" demiş.

Hal böyleyken bu meseleyi "Cinsel İstismar Önergesi" başlığıyla Meclis'e taşımak, en basit deyimle basiretsizliktir.

Ve maalesef bu basiretsizlik, ülke çapında birlik ve beraberliğin sağlandığı şu dönemde yeni kutuplaşmalara, yeni tartışmalara neden oluyor.

Önceki gün meselenin detaylarını AK Partili bazı milletvekilleriyle konuşma imkanı buldum. Hemen hepsi "İyi niyetle yapmaya çalıştığımız bir düzenlemeyi yüzümüze gözümüze bulaştırdık" diye isyan ediyordu.

Hukukçular ise yapılan düzenlemeye eklenen bazı maddelerin kadın satan pezevenklere dahi kolaylık sağlayacağı tehlikesine dikkat çekiyor.

Hadi tüm bunları geçelim.

Ve gelin siyaseti, fanatizm seviyesindeki particiliği bir kenara bırakarak şu sorulara tüm samimiyetimizle cevap verelim.

Türkiye'de bir darbe yaşanmış ve bir kez daha yaşanma tehlikesi var. Ülke olarak Suriye'de bir savaşın içindeyiz. Neredeyse her gün şehit haberleri alıyoruz. Doğu ve Güneydoğu'da kaymakamlar, parti teşkilat başkanları katlediliyor.

Dolar artışı nedeniyle ekonomide hiç olmadığı kadar durağan bir dönem yaşıyoruz.

Referandum ve Yeni Anayasa gibi ülkenin kaderini olumlu yönde etkileyecek bir sürece doğru hızla gidiyoruz.

Tüm bu sorunların arasında böyle bir önergeyi Meclis'e getirmenin aciliyeti var mı?

Hadi var diyelim...

Niye gece yarısı getirme gereği duyarsınız? Kötü niyetli kişilerin, "AKP yine gece yarısı operasyonuyla tecavüzcüleri affetmeye çalışıyor" yalanıyla algı operasyonu yürütmesine neden imkan tanırsınız?

Belli ki bu mesele bir toplumsal yara...

Böyle bir yarayı Meclis çatısı altında bulunan diğer partilerle birlikte üç dakikada sarma şansınız varken neden "Ben yaptım, oldu" mantığıyla hareket edersiniz?

Sümeyye Erdoğan hanımefendinin bile isyan ve itirazla karşıladığı bir düzenlemeden bahsediyoruz.

Yapılan düzenleme yanlış ise neden uzun süre savundunuz? Doğru ise neden geri çekme gereği duydunuz?

Yapılan hata, Başbakan Binali Yıldırım'ı zor durumda bırakmaktan, AK Parti'ye zarar vermekten ve yeni bir kutuplaşmaya neden olmaktan öteye geçmedi. Üstüne üstlük 3 bin ailenin mağduriyeti de çözülemedi.

AK Parti'nin eğilmesi gereken daha önemli sorunlar var.

Parti tabanı başta olmak üzere toplumun geneli, Fetö'cü isimlere ne zaman dokunulacağını soruyor.

Kadir Topbaş'a, Şaban Dişli'ye, Balıkesir ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanları ile teşkilat başkanlarına ne zaman dokunulacağını merak ve sabırsızlıkla bekliyor.

Kusura bakılmasın ama, böyle bir ortamda, erken yaşta evlenen kızlarımız biraz koca hasreti çeksin bi zahmet!