BIST 9.677
DOLAR 32,59
EURO 34,87
ALTIN 2.502,93

Adalet yürüyüşü Adalet Sarayı’na çıkar!

Perinçek'in sözleri iyi okunmalı. Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşün sonu Maltepe’de bitmez. Washington'a gitmeden Savcı odasına çıkabilir..

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun tartışılan yürüyüşünü yazacaktım ama karşıma öyle bir yazı çıktı ki son derece önemli gördüm…

Belki bazılarınız okumuş olabilir…

Ama okumayanlar vardır diye sizlerle paylaşmak istedim…

Çünkü son derece önemli bir analiz…

Hele hele yazan da siyasetin çok ilginç bir ismi olunca, ortaya koyduğu analizin daha büyük önem arz ettiğini düşünüyorum…

Siyasi yaşamı boyunca sağ seçmen kitlesi ile hep karşı karşıya gelmiş, CHP ideolojisine çok yakın olmuş, 15 yıldır AK Parti iktidarı ve  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile  çatışmış, siyaseten fikirleri hiç örtüşmemiş bir adam;

Doğu Perinçek…

Kılıçdaroğlu nereye yürüyor sorusuna cevap verdi…

Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi nasıl dış güçlerin ve içerideki uzantılarının payandası yapmaya çalıştığını vurguladı..

Öyle ki..

Perinçek; CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ın 14 Haziran 2017 günü Enis Berberoğlu’nun tutuklanması üzerine İstanbul Adalet Sarayı önünde yaptığı “Gün gelecek, bu dosyalar nedeniyle Recep Tayyip Erdoğan uluslararası mahkemelerde savaş suçlusu olarak yargılanacaktır.”  şeklindeki açıklama üzerinden çok tartışılacak bir analiz yaptı..

Bu açıklamayı emperyalist güçlerin taşeronluğunu yapmak ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin altına dinamit koymaya çalışmak olarak yorumladı…

Engin Altay’ın bu sözlerinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Adalet Yürüyüşü’nü küresel güçlere seslenerek başlatmasıyla örtüştüğünün  altını çizdi…

İşte bam teli burası…

*

İşte bu noktada Kemal beye önemli bir soru sordu;

“CHP’ye göre, Tayyip Erdoğan hangi savaşın suçlusudur?”

Evet bende soruyorum…

Tayyip Erdoğan hangi savaşın suçlusudur…

Kılıçdaroğlu cevap vermeli!..

Perinçek bakın nediyor;

“Türkiye, 24 Temmuz 2015 gününden bu yana ABD güdümündeki PKK terör örgütüne ve FETÖ’ye karşı savaşıyor. Savaş suçundan söz edildiği zaman, suçlanan Tayyip Erdoğan değil, Türkiye’dir.”

Bu  sözün altından kalkmak kolay değil!..

Eğer Kemal bey  ’Hayır öyle değil’  diyemiyorsa vatana ihanetin belgesi ortaya çıkar…

Perinçek anlatıyor;

“Türkiye bir vatan savaşı veriyor. PKK’nın hendeklere gömülmesi, 15 Temmuz gecesi FETÖ darbesinin silahla bastırılması, Fırat Kalkanı Harekâtıyla ABD-İsrail koridorunun bozulması, YPG/YPD’nin ve IŞİD’in sınırlarımızın ötesinde takip edilerek ezilmesi, Sincar’a yapılan hava harekâtıyla PKK’ya ağır kayıplar verilmesi, bu savaşın başlıca eylemleridir. CHP, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve polisimizin bu harekâtlarını ‘savaş suçu’ olarak görmektedir. Bu suçların yargılanması için de, uluslararası güçlere çağrılarda bulunuyor.”

Çok kritik sözler…

Söyleyen adam iktidar yazarı değil!..

Vatan Partisi’nin Genel Başkanı Perinçek!..

Perinçek’e cevap vermek kolay değil!..

Devam ediyor;

“Aslında bu çağrılar yeni değil. ABD basını, bir süredir Tayyip Erdoğan’ın ‘savaş suçlusu’ olduğunu yazıyor ve Lahey’deki Yüksek Adalet Divanı’nda yargılanması için kampanya yürütüyor. Kampanyanın arkasında ABD’nin devlet kurumlarının bulunduğunu herkes bilmektedir.

CHP’nin ‘savaş suçu’ iddiasına göre, savaş suçlusu Tayyip Erdoğan’dan da önce Mehmetçiktir, polistir. Eline silahı alan her PKK’lının ve her FETÖ mensubunun etkisiz hale getirilmesi, ABD emperyalistlerine göre ‘savaş suçu’ dur.”

Evet 'Savuş suçu' diyen CHP' nin Genel Başkanı Kemal bey  var mı Perinçek'in sözlerine cevabınız!..

Perinçek  bu duruma şaşırmadığını da şu sözlerle  anlatıyor

“Ama şaşılacak bir şey yok. Çünkü ABD Başkanı Obama, PKK’nın ABD’nin ‘kara gücü’ olduğunu ilan etmişti. ABD Başkanı Trump da, ‘kara güçleri’ olan PKK’ya ağır silahlar verdiklerini resmen açıkladı. Şu anda PKK’nin Suriye’deki askerî örgütü YPG, ABD silahlı güçlerinin komutasında Rakka’ya saldırmaktadır.”

Perinçek   Kemal bey ve  kurmaylarına bomba soruyu soruyor; 

“ABD makamlarının Türkiye’yi ‘savaş suçlusu’ sayması normal. Peki CHP’nin bu savaştaki yeri ve görevi nedir?”

Bu sözler cevap bekliyor Kemal bey!

Perinçek, belki de siyasi yaşamı boyunca görüşlerinin uzun yıllar örtüştüğü, aynı blokta yer aldığı CHP’ye yönelik böylesine ağır ithamlarda bulunmamıştı…

O nedenle iyi okumak gerek!..

Tabi ki bitmedi..

Perinçek “CHP bakın hangi görevi yapıyor” diyerek açıklıyor;

“Sözüm ona Kürdistan’ın bağımsızlığını ilan etme hazırlıklarına giren emperyalist güçler için bugün en önemli mesele, Türkiye’nin direncini kırmaktır. Bu nedenle Türkiye’nin boynuna ‘savaş suçlusu’ hükmü asılmaktadır. CHP, bu görevi yapıyor. Savaş suçlusu iddianamesinin hukukî zemini de, hem geçmişi hem de geleceği kapsayacak boyutta hazırlanmaktadır.” 

Çok önemli sözler..

Çok önemli iddialar..

Yenilir yutulur cinsten asla değil..

Perinçek’in iddiaları cevap arıyor…

Devam ediyor;

 “CHP Genel Başkanı’nın 13 Haziran 2017 Salı günü Grup Toplantısında yaptığı açıklamaya göre, ‘yürürlükteki Anayasaya dayanarak yapılan her görev gayri meşrudur ve yapılacak her şey gayri meşru olacaktır.‘Anayasaya göre yapılacak her şey’ kapsamına giren devlet uygulamaları bellidir. Yasama faaliyetinden yürütme ve yargı faaliyetine kadar ‘her şey’ CHP’ye göre ‘gayri meşru’ oluyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’ nin uygulamaları da ‘gayri meşru’ ilan edilmektedir. Meşruluğu belirleyen, küresel merkezler oluyor. Çünkü emperyalist devletlere göre, vatan savaşı suçtur, hem de savaş suçu! 

CHP yönetimini çok ama çok zora düşürecek  bomba sözler...

Perinçek  ’ Bu durumda’ diyerek çarpıcı sözlerle final yapıyor;

-Bölücü teröre ve PKK’ya karşı savaşan Mehmetçik ve polis “savaş suçlusu”!

-Hapse atılan PKK ve FETÖ mensupları özgürlük savaşçısı!

-HDP ve FETÖ artıklarıyla seçim ortaklık kurarak getirilecek rejim demokrasi!

-Hapishanedeki PKK ve FETÖ mensubu “mağdurların” özgürlüğe kavuşturulması “Adalet”!

Eh bu mantıkla yapılan eylem de “Adalet Yürüyüşü” olmaktadır.

CHP, Türk milletinden umudu kesmiş gözüküyor.

CHP yönetimi, Tayyip Erdoğan iktidarına karşı emperyalist güçleri harekete geçirme yoluna girmiştir.

“Yürüdükleri yol, Ankara-İstanbul yolu değildir.

Yürüdükleri yol, Washington-Ankara yoludur.” 

İşte  Aydınlık’ taki yazısında böyle diyor Perinçek…

Son derece çarpıcı  tespitler ve  Kemal Bey için altından kalkılması zor sözler..

Hal böyle ise Perinçek’in bu iddiaları,bu sözleri üzerine söylenecek son söz şudur;

Bu yolun sonu ‘Vatana ihanet’ e çıkar.

Son durakta  İstanbul Maltepe değil İstanbul Adalet Sarayı’nda savcı odası olur!..

Hele, hele  Enis Berberoğlu’ na belgeyi verenin  kimliğinin cevap aradığı bir ortamda!..

O nedenle  Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Unutmayın ki 138.madde A' dan Z' ye herkes için çalışır ve yargı yarın sizi de çağırırsa şaşırmayın' sözünü unutmamak gerekir...